Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FAINTHEART : English Turkish

n. korkak, yüreksiz kimse

FAINTHEARTED : English Turkish

adj. korkak, ödlek, cesaretsiz, çekingen, ürkek

FAINTHEARTEDLY : English Turkish

adv. korkakça, ürkek bir şekilde, çekinerek

FAINTHEARTEDNESS : English Turkish

n. korkaklık, ürkeklik, çekingenlik, cesaretsizlik, zayıflık

FAINTING : English Turkish

n. bayılma, baygınlık

FAINTING FIT : English Turkish

ayılma nöbeti

FAINTINGLY : English Turkish

adv. bayılarak, bilincini kaybederek, baygınlık geçirerek, şuurunu yitirerek

FAINTISH : English Turkish

adj. oldukça zayıf

FAINTLY : English Turkish

adv. zayıf olarak

FAINTNESS : English Turkish

n. zayıflık

FAIR : English Turkish

n. fuar, panayır, festival, çarşı, lunapark (gezici)

FAIR : English Turkish

adj. sevimli, şirin, güzel, insaflı, açık, beyaz tenli, iyice, sarışın, hassas, nazik, temiz, dürüst, namuslu, adil, iyi, okunaklı, yabani, uygun, makul, doğru, orta, vasat, kayda değer, çok

FAIR : English Turkish

adv. güzelce, efendice, uygun bir şekilde, uygunca, dürüstçe, adilane, doğrudan doğruya, dosdoğru, harfi harfine, tamamen, büsbütün

FAIR : English Turkish

v. kesmek, yontmak, kaplamak (uçak)

FAIR AMOUNT : English Turkish

adaletli miktar, adil ve hakkaniyetli ölçü, makul miktar, ortalama miktar

FAIR AND SQUARE : English Turkish

adil ve doğru, terbiyeli bir biçimde, adam gibi, güzelce, dürüstçe, önyargısız bir şekilde, objektif olarak, doğrulukla, adilce, eşit şekilde, aynı ölçüde

FAIR AVERAGE : English Turkish

adj. vasat, ortalama

FAIR BALLOT : English Turkish

dürüst oylama, dürüst seçim sonucu, dürüst oy kullanma, dürüst oy

FAIR BOY : English Turkish

n. gözde, favori

FAIR COMPETITION : English Turkish

adil rekabet, dürüst rekabet, kurallara göre oynanan ve neticelendirilen mücadele, tüm taraflara eşit şekilde adil olan mücadele

FAIR CONSIDERATION : English Turkish

adil cevap, uygun karşılık, doğru ödül veya karşılık

FAIR COPY : English Turkish

temiz nüsha, temize çekilmiş kopya

FAIR DEAL : English Turkish

adil anlaşma, tüm taraflara eşit haklar sunan anlaşma veya kontrat

FAIR ENOUGH : English Turkish

haklısın, doğru, uygun

FAIR FIGHT : English Turkish

adil döğüş, dürüst döğüş