English
HARD DECISION : English Turkish
ağır bir karar, zor bir karar, acımasız karar
HARD DISK : English Turkish
sabit disk, bilgisayarın ana sürücüsü, sabit manyetik diske okuyup yazan disk sürücüsü (Bilgisayar)
HARD DISK DRIVE : English Turkish
sabit disk sürücüsü, bilgiyi manyetik yöntemlerle okuyan ve yazan bilgisayar ana sürücüsü, HDD
HARD DISK INTERFACE : English Turkish
sabit disk arayüzü, fiziksel düzeyde sabit sürücüleri denetleyen aygıt
HARD DISK SOFTWARE PROTECTION : English Turkish
sabit disk yazılımı koruması, sabit sürücüye yükleyerek konulan koruma programı türü (Bilgisayar)
HARD DRINK : English Turkish
alkollü içki
HARD DRIVE : English Turkish
sabit sürücü, sabit manyetik diske okuyup yazan disk sürücüsü (Bilgisayar)
HARD EVIDENCE : English Turkish
kesin delil, gerçek ve kayda değer kanıt
HARD FACTS : English Turkish
aksi kanıtlanamaz hakikatler, aksi ispatlanamaz gerçekler
HARD FEATURED : English Turkish
sert ifadeli, çirkin suratlı
HARD FEELINGS : English Turkish
kötü duygular, garez, kin; acı duygular
HARD FISTED : English Turkish
ileği kuvvetli, eli sıkı, cimri, hasis
HARD HAT : English Turkish
melon şapka, kask, koruyucu başlık, inşaat işçisi, geri kafalı kimse, gerici kimse
HARD HEADED : English Turkish
dik başlı, inatçı, gerçekçi
HARD HEARTED : English Turkish
katı yürekli, taş kalpli, duyarsız, duygusuz, vicdansız, acımasız
HARD HITTING : English Turkish
adj. sert, saldırgan, kaba, uzlaşmaz
HARD HYPHEN : English Turkish
zorunlu tire, sözlük işlemcisinin her iki tarafındaki kelimeleri iki satıra bölmesini önleyen özel tire
HARD LABOR : English Turkish
ağır ceza, kürek cezası, kürek
HARD LEATHER : English Turkish
n. sert deri
HARD LIFE : English Turkish
zor hayat, güç bir hayat, sıkıntı yada aksilik dolu bir yaşam
HARD LINE : English Turkish
n. katı tutum, sert, ödünsüz, katı, ödünsüz davranış, şanssızlık, tâlihsizlik
HARD LINER : English Turkish
ödün vermeyen kimse, boyun eğmez tip
HARD LIQUOR : English Turkish
sert içki, 22,5’den fazla alkol içeriği olan alkollü içecek (cin, viski, rom, vb. gibi)
HARD LUCK : English Turkish
şanssızlık
HARD LUCK STORY : English Turkish
n. şanssızlıkla ilgili avutucu konuşma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani