Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HAVE RECURRENCE TO : English Turkish

-den yardım istemek,
e başvurmak,
e yönelmek, gerek duymak

HAVE RELIGIOUS SENTIMENT : English Turkish

dini duyguları olmak, dini inançları olma

HAVE RESEMBLANCE TO : English Turkish

v. benzemek

HAVE RESERVATIONS : English Turkish

v. sakıncası olmak

HAVE RESPECT FOR : English Turkish

v. saygısı olmak, saygı duymak, saygılı olmak

HAVE REST : English Turkish

v. uyumak

HAVE SCRUPLES : English Turkish

v. vicdanı huzursuz olmak, vicdan azabı çekmek

HAVE SCRUPLES ABOUT : English Turkish

vicdani nedenle bir şeyi yapmaktan çekinmek, hakkında kuşkuları olmak, bir şeyle ilgili vicdanı rahat olmamak, birşeyle ilgili vicdan azabı çekmek

HAVE SECOND THOUGHTS : English Turkish

tereddüte düşmek, şüpheleri var, iki kere düşünmek

HAVE SECOND THOUGHTS ABOUT : English Turkish

hakkında tereddütleri olmak, hakkında şüpheleri var, hakkında kararsız olmak

HAVE SEX : English Turkish

v. cinsel ilişkiye girmek, sevişmek

HAVE SKELETONS IN THE CLOSET : English Turkish

v. kötü şeyleri meraklı gözlerden gizlemeye çalışmak, hoş olmayan itibara sahip olmak

HAVE SMB. ON : English Turkish

v. kafa bulmak, kazıklamak

HAVE SMB. ON THE PAYROLL : English Turkish

v. kadrosunda bulundurmak, çalıştırmak

HAVE SMB. OVER A BARREL : English Turkish

köşeye sıkıştırmak

HAVE SMB. SIGN : English Turkish

v. imzalatmak

HAVE SMB.'S NUMBER : English Turkish

notunu vermek, ne mal olduğunu anlamak, içini okumak

HAVE SMB.'S TESTIMONY FOR : English Turkish

v. ifadesini almak

HAVE SMTH. DONE : English Turkish

v. ettirmek

HAVE SMTH. IN PROSPECT : English Turkish

v. ummak, beklemek, beklentisi olmak

HAVE SMTH. TAPED : English Turkish

v. kasete çekmek, kaydetmek

HAVE SMTH. TO DO WITH : English Turkish

v. ilgisi olmak, ilişkisi olmak

HAVE SOME THOUGHT TO : English Turkish

v. biraz ilgi göstermek

HAVE SOMEONE OVER : English Turkish

ağırlamak, birini misafir olarak davet etmek, ziyaretçi kabul etmek

HAVE SOMETHING COMING : English Turkish

hak etmek, bir şeye hak kazanmak; bir şey almak üzere (ödül veya cezaya yönelik)