Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LAZINESS : English Turkish

n. tembellik, miskinlik

LAZIO : English Turkish

n. Lazio, İtalyan futbol takımı

LAZULI : English Turkish

n. lacivert taşı, mücevher olarak kullanılan koyu mavi mineral; gök mavisi, gökyüzü rengi

LAZULINE : English Turkish

adj. gök mavisi, lacivert taşı renginde olan

LAZULITE : English Turkish

n. lazulit, gök mavisi bir mineral

LAZULITIC : English Turkish

adj. lacivert taşına it, lacivert taşı işle ilgili (gök mavisi bir mineral)

LAZURITE : English Turkish

n. lazurit, yarı değerli mücevher taşı olan lacivert taşında bulunan koyu mavi mineral

LAZY : English Turkish

adj. tembel, ağır, uyuşuk, haylaz, miskin, üşengeç

LAZY BONES : English Turkish

tembel kimse, tembel, hareketsiz olan kimse

LAZY PERSON : English Turkish

n. tembel

LAZY PUPIL : English Turkish

tembel öğrenci, çok fazla ders çalışmayan öğrenci, kaytarıcı

LAZYBONES : English Turkish

n. tembel

LAZZARO : English Turkish

n. bir erkek ismi

LAZZARO ZAMENHOF : English Turkish

n. Lazzaro Zamenhof (
1917), uluslararası Esperanto dilinin babası dilbilimci ve göz doktoru

LB. : English Turkish

n. libre, 16 onsa eşit olan ağırlık birimi (454 grama eşit); 12 onsa eşit olan eczacı ağırlık birimi

LB. : English Turkish

eski Roma’da kullanılan yaklaşık olarak 12 onsa eşit olan ağırlık birimi

LBA : English Turkish

sabit sürücü üzerinde çeşitli sektörlere özgün dijital adreslerin (giriş-çıkış erişimine izin veren) tahsisi

LBJ : English Turkish

(
1973) Amerikalı siyasetçi ve Kongre üyesi, Birleşik Devletler'in 36'ncı başkanı (
1969)

LBS. : English Turkish

n. libreler, 16 onsa eşit olan ağırlık birimleri

LCD : English Turkish

n. sıvı kristal ekran, (Elektronik, Bilgisayar) karakter üretmek için sıvı kristaller içerisinden elektrik akımı gönderen ekran (bilgisayar ve televizyon ekranlarında, dijital saat ve hesap makinalarında kullanılır)

LCP : English Turkish

(Bilgisayar) hat kontrol protokolü, internet bağlantısı üzerinde veri iletişimini otomatik olarak belirleyen yapılandıran test eden ve kendi benzeri ile kimliğini doğrulayan PPP 'nin bir parçası olan protokol

LD : English Turkish

n. Limited şirketle ilgili, limited şirket olma; yolda sadece birkaç mola verme

LDAP : English Turkish

ilgisayarın X 500 bilgi dizinlerine erişimini sağlayan protokoller kümesi (Bilgisayar)

LDL : English Turkish

düşük yoğunluklu lipoprotein, kanda kolestrolü taşıyan lipoprotein

LDR : English Turkish

uzun mesafe ilişkisi, birbirinden çok uzakta yaşan iki insan arasındaki ilişki (genellikle romantik) (İnternet Argosu)