Multilingual Turkish Dictionary

English

English
INFORMATION REPORT : English Turkish military

İSTİHBARAT RAPORU:İstihbarat gereksinimlerini karşılamak üzere toplanmış işlenmemiş bilgiyi göndermek için kullanılan rapor

INFORMATION REQUIREMENTS : English Turkish military

İSTİHBARAT İHTİYAÇLARI/İSTEKLERİ:Bir komutanın istihbarat ihtiyaçlarını karşılamak üzere toplanması ve işleme tabi tutulması gereken, düşman ve onun çevresi ile ilgili bilgi konuları

INFORMER : English Turkish military

MUHBİR:Genellikle para mükafatı karşılığında polise veya bir güvenlik teşkilatına şüpheli görülen şahıslar ve faaliyetler hakkında kasıtlı olarak bilgi ifşa eden şahıs

INFRARED DETECTOR : English Turkish military

ENFRARUJ DETEKTÖR:Kızılötesi radyasyonları görmeye ve ölçmeye mahsus termal bir cihaz

INFRARED FILM : English Turkish military

KIZILÖTESİ FİLM:Kızılötesine karşı özellikle hassas emülsiyonlu film. Enfraruj ışığın nüfuz edici gücü nedeniyle bulanık havada fotoğraf çekmek ve kamuflaj tespitinde canlı nebatat ile ölü nebatat veya suni yeşil pigmentler arasındaki farkı tefrik etmek için kullanılır

INFRARED GUIDANCE : English Turkish military

ENFRARUJ GÜDÜM (HV. ):Kızılötesi ısı kaynaklarından faydalanan hedeflerin ve seyrüseferin keşfine mahsus bir sistem

INFRARED IMAGERY : English Turkish military

ENFRARUJ GÖRÜNTÜ:Elektromanyetik tayfın enfraruj durumunda verilen bir hedef yüzeyinden neşredilen veya yansıtılan elektromanyetik radyasyonların algılanması sonucunda ortaya çıkan görüntü. (ortalama O.12 ile 1000 mikron arası)

INFRARED LINESCAN SYSTEM : English Turkish military

ENFRARUJ HAT TARAMA SİSTEMİ:Uçuş yolunun altındaki arazi parçasını, araç uçuş yolu boyunca ilerledikçe kayda birbirini izleyen hatlar ilave ederek tarayan pasif enfraruj havadan kayıt sistemidir

INFRARED PHOTOGRAPHY : English Turkish military

ENFRARUJ FOTOĞRAFÇILIK:Enfraruja yakın dalga boyuna duyarlı film (enfraruj film) üstüne direkt görüntü kaydını ve optik sistemi kullanan fotoğrafçılık. Not: Enfraruj görüntü ile karıştırılmamalıdır

INFRARED RADIATION : English Turkish military

ENFRARUJ RADYASYON:Elektromanyetik tayfın enfraruj bölümünde yayınlanan veya yansıtılan radyasyon

INFRARED RAYS : English Turkish military

KIZILÖTESİ IŞINLAR:Görünen ve spektrumun kırmızı ucunun ötesinde bulunan görünmez ışınlar

INFRARED VIEWER : English Turkish military

KIZILÖTESİ İNCELEME CİHAZI:Kızılötesi ışımalar çıkararak veya yansıtarak eşyayı incelemeye yarayan cihaz

INFRASTRUCTURE : English Turkish military

ALT YAPI, ENFRASTRÜKTÜR:NATO dahilinde kullanılan ve genellikle askeri kuvvetlerin desteklenmesi ve kontrolü ile ilgili bütün sabit ve daimi tesislere, imalat yerlerine ve kolaylık tesislerine uygulanan terim. Bak. "bilateral infrastructure", "common infrastructure", "national infrastructure"

INHIBITED OIL : English Turkish military

KİMYASAL TESİRİ GİDERİLMİŞ YAĞ:Temas ettiği metalde kimyasal aşınma yapmasına mani olmak üzere içine bir eriyik ilave edilmiş yağlama yağı

INHIBITION : English Turkish military

YASAK (ETME):

INHIBITOR : English Turkish military

KANALİZÖR, NEGATİF KANALİZÖR (HV.):Yanıcı sathı sınırlamak veya yanış fiiline istikamet vermek üzere katı bir yakıta tatbik edilmiş bir madde

INITIAL : English Turkish military

BAŞLANGIÇ: INITIAL COSTS (SET-UP COSTS):İLK MALİYETLER:

INITIAL (EARLY) RESUPPLY : English Turkish military

İLK (ERKEN) İKMAL SEVKİYATI:D gününden sonraki ihtiyaçları karşılayacak mallarla yüklü olarak beklemekte olan gemilerin yola çıkarılması. Bu husus; sevkiyatın büyük liman su terminallerinden/büyük limanlardan tahliyesini ve müteakiben tali liman ve yardımcı su terminalleri ile demirleme yerlerine dağılmasını içine alır. Bak. "elements of resupply"

INITIAL ACTIVE DUTY TRAINING : English Turkish military

İLK FAAL GÖREV EĞİTİMİ:Tatminkar bir şekilde tamamlandığı zaman eğitim görmüş bir mensubunu bir askeri uzmanlıkta yetiştiren, ön hizmet dışı gönüllüler için kanun veya nizamnamelerle konulmuş yedek eğitimi faal görevi

INITIAL AIMING POINT : English Turkish military

İLK TEVCİH NOKTASI:Muhtelif hedef istikametlerinin açılarını ölçecek bir müracaat hattı (reference line) tesis etmek üzere, silahın tevcih edildiği nokta. Bu müracaat hattından hedef istikametini gösteren nişan noktalarının istikameti tayin edilir. Bu tevcih usulü, görmeyerek nişan almada (indirect laying) kullanılır

INITIAL APPROACH : English Turkish military

İLK YAKLAŞMA:
Cihazla yaklaşma usulünde, bir uçağın ilk yaklaşma sabitini veya noktasını geçtiği ve orta veya nihai yaklaşmaya girmek üzere manevra yaptığı bölüm. Orta sabit veya noktada veya orta bölüm tespit edilmemişse nihai yaklaşma sabiti veya noktasında sona erer.
Bir uçağın görerek yaklaşmasının, gidilecek havaalanının üstüne gelmeden hemen evvelki veya havaalanına nihai yaklaşmanın başlatıldığı rapor verme noktasının üstündeki bölümü

INITIAL APPROACH AREA : English Turkish military

İLK YAKLAŞMA BÖLGESİ:Daha önceki son seyrüsefer tespiti yada parekete ile mevki tayini ile gerek bir aletli yaklaşmanın yapılması için kullanılacak tesis gerekse ilk yaklaşmanın sona ermesini ayırma maksadıyla kullanılan bu gibi bir tesisle ilgili bir nokta arasında kalan belirlenmiş genişlikteki bir bölge

INITIAL ASSEMBLY AREA : English Turkish military

İLK TOPLANMA BÖLGESİ:Derinliğine birden fazla toplanma bölgesine ihtiyaç gösteren taktik durumlarda, savunma mevziine veya taarruza hazırlık için gidilecek toplanma bölgesine gitmeden önce toplanılan bölge

INITIAL BEACHHEAD : English Turkish military

İLK KIYIBAŞI:Bak. "beachhead"

INITIAL BOMB RELEASE LINE : English Turkish military

İLK BOMBA SALIŞ HATTI:Savunulan bir saha veya hedef etrafındaki mevhum bir hat. Bir bombardıman uçağı bu saha veya hedefin yakın kenarına isabet temini için, ilk bombalarını, bu hat üzerinde salar. Bak. "bomb release line"