English
READY : English Turkish military
HAZIR:Bir silahın doldurulmuş, hedefe tevcih edilmiş ve atışa hazır olduğunu gösteren bir terim
READY CAP : English Turkish military
HAZIR CAP:"Hazır" durumundaki Avcı uçağı
READY FOR ISSUE : English Turkish military
DAĞITIMA HAZIR:
READY LINE : English Turkish military
HAZIRLIK HATTI:Bir atış yerinde, atış ve cephane hatlarının gerisinde bulunan hat. Burada erler atış yapacakları hatta gitmek üzere hazır beklerler
READY MISSILE : English Turkish military
ATEŞLENMEYE HAZIR FÜZE:Bir birliğin tasarrufunda bulunan ve rampaya monte edilip muharebe vazifesini yapması için sadece bir atış komutuna ihtiyaç gösteren taktik bir füze
READY MISSILE RATE : English Turkish military
ATEŞE HAZIR FÜZE ORANI, ATEŞLENMEYE HAZIR FÜZE ORANI:Harp başlıkları takılıp ateşlenmeye hazır hale getirilmiş füze oranı
READY POSITION : English Turkish military
HAZIR DURUMU (HELİKOPTER) (NATO):Bir paraşütçü ekibinin helikoptere binmek üzere emir beklediği tayin edilen bölge
READY RACK : English Turkish military
HAZIR CEPHANE RAFI:Hemen kullanılmaya hazır cephane rafı
READY RESERVE : English Turkish military
HAZIR İHTİYAT:Kanun ile (ID USC 268, 672 ve 673) vazedildiği şekilde faal görev ile yükümlü Seçilmiş İhtiyat ve Bireysel Hazır İhtiyat
READY RESERVE STRATEGIC ARMY FORCES : English Turkish military
KARA KUVVETLERİ BİRİNCİ DERECEDE HAZIR İHTİYAT STRATEJİK KUVVETLERİ:Erken seferber olma ve stratejik tertiplenme için seçilmiş ihtiyat asli teşkilleri tümen kuvvetleri
READY STATUS : English Turkish military
ATEŞE HAZIR HALİ:Sığınak altı veya dışındaki rampa üzerinde sevk hakları yerleştirilmiş hemen ateşlemeye hazır bir füzenin durumu
REAL ESTATE : English Turkish military
SABİT KIYMETLER, GAYRİMENKUL:Kara Kuvvetleri Komutanlığının idare ve murakabesi altındaki Devlet malı arazi ve buna bağlı hisseler sözleşme ile tutulmuş yerler, dikili ağaçlar, sabit binalar, bu binalar üzerindeki tadilat ve bina müştemilatı, gayrimenkul mal. Ayrıca; iskele, rıhtım, depo, geçici veya devamlı geçit ve irtifak hakları ile gayrimenkule devamlı olarak eklenmiş ve normal olarak bir gayrimenkul olarak telakki edilebilecek esaslı tadilatıda içine alır. Arazi veya binalara tespit edilmiş veya bunlardan çıkarılmış ya da yapının maksadına zarar vermeden sökülebilecek durumdaki makine teçhizat ve aletler bunun dışında kalır
REAL ESTATE PROGRAM : English Turkish military
SABİT KIYMETLER PROGRAMI, GAYRİMENKUL MAL PROGRAMI:Askeri ihtiyaçlara uygun bir istifade sağlamak ve gayrimenkul ihtiyaçları ile aktif kıymetler arasında sabit bir denge kurmak üzere gayrimenkul alım, satım ve yönetimini düzenliyen program
REAL PRECESSION : English Turkish military
GERÇEK PRESESYON:Sürtünme ve dinamik dengesizlik gibi tatbik edilen torkdan çıkan presesyon
REAL PROPERTY : English Turkish military
GAYRİ MENKUL ORDU MALI:Arazi, binalar, yapılar, gaz, elektrik, su sistemleri ve onların ekleri ile müştemilatları. Buna ve yapılara eklenen ve onun parçası haline gelen (ısıtma sistemleri gibi) teçhizatı içerir ancak taşınabilir teçhizatı kapsamaz (fabrika teçhizatı gibi)
REAL TIME : English Turkish military
GERÇEK ZAMAN:Bir olayın oluşu veya verilerin gönderimi ile olaylar hakkında bilgi veya diğer bir mevkide verilerin alınması arasında elektro-manyetik enerji ile çekim için gerekli zaman süresi hariç, gecikme olmaması. Ayrıca bakınız: "near real time"; "reporting time interval"
REAL TIME BASIS : English Turkish military
GERÇEK SÜRE ESASI:Bir faaliyetteki insan veya makine veriminde hazırlık, ısınma, istirahat ayarlama ve yemek süreleri hariç-fiili çalışma ile geçen süre. Örneğin, bir kompüterin açık bulundurulup daha geniş bir süre faaliyete hazır tutulmuş olmasına rağmen, ancak bir füze veya uzay aracından fiilen bilgi aldığı süre gerçek süredir
REAL TIME PROCESSING : English Turkish military
GERÇEK SÜRE İŞLEMİ:Merkezi işlem sistemi içindeki bir kompüter kendi kontrolu altında olmıyan veya kendisine bağlanamıyan bir ortamda bulunduğu zaman devamlı surette fiziksel bir işlem bahis konusudur. Şayet, çözüm için mevcut süre gerekli hesaplama süresinden cuzi bir fazlalık gösteriyorsa o ortama gerçek süre denir
REAL WANDER : English Turkish military
Bak. "real procession"
REALIZATION : English Turkish military
GERÇEKLEŞTİRME:
REALLOCATION OF RESOURCES : English Turkish military
LOJİSTİK KAYNAK YARDIMI:Bir devletin silahlı kuvvetleri tarafından bir başka Devletin veya Devletlerin Silahlı Kuvvetlerine uygun makam tarafından emir verildikçe ilgili NATO dökümanları hükümlerince "faydalanılabilir" kabul edilenlerden lojistik kaynak temini. Ayrıca bakınız: "Integrated logistic support"; "logistic assistance"; "mutual aid"
REAR : English Turkish military
GERİ:Bir kuvvetin harekatta en geride kalan kısmı veya muharebe sırasında en uzakta olan kısmı
REAR ADMIRAL : English Turkish military
TUĞAMİRAL:Deniz Kuvvetlerinde, rütbesi (commodore) dan yüksek ve Tümamiral (vice admiral) dan küçük olan sancak subayı. Tuğamiral, Kara Ordusunda Tuğgeneralin karşılığıdır
REAR AREA : English Turkish military
GERİ BÖLGE:Herhangi bir komutanlık için; kendi bölgesinin geri sınırından ileriye, bir sonraki daha ast komutanlığın sorumluluk bölgesi gerisine uzanan bölge. Bu bölge başlıca muharebe hizmet destek faaliyetlerinin icrası için tesis edilir
REAR AREA SECURITY : English Turkish military
GERİ BÖLGE EMNİYETİ:Bir düşman hava indirme taarruzu, sabotaj hareketi, sızması, gerilla faaliyeti başlamadan devam ederken, sona erdikten sonra ya da psikolojik veya propaganda harbi başlangıcında meydana gelen etkiyi azaltmak mlaksadıyla alınmış tedbirler
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani