Multilingual Turkish Dictionary

English

English
RUNNING FIX : English Turkish military

HAREKET HALİNDE KESTİRME, ÇOK MEVKİ HATTI İLE NOKTALAMA:Aynı zamanda elde edilmemiş iki veya daha çok mevki hattının ortak bir zamana göre ayarlanmış kesişme noktası ve böylece yeterli mevki belirleme usulü

RUNNING FLIGHT : English Turkish military

ÇEKİLME VE TAKİP MUHAREBESİ:Bir tarafın çekilmesi ve diğer tarafın takip etmesi şeklinde vapılan muharebe

RUNNING KEY SYSTEM : English Turkish military

ZİNCİRLEME ANAHTAR SİSTEMİ:Bir şifre sistemi. Bu sistemde, önceden kararlaştırılmış açık metin veya kitap, şifrelemede, zincirleme anahtarın harfleri için bir kaynak olarak kullanılır

RUNNING SPARE : English Turkish military

SARF YEDEK PARÇASI:İcap ettikçe değiştirme parçaları temin etmek üzere, ilk çalışma için gerekli parçalardan ayrı olarak ve çalışır durumdaki bir takım teçhizatla birlikte sevkedilen ambalajlı yedek parça. Örneğin; vakum tüpleri, pil ve fırça

RUNWAY : English Turkish military

PİST:Bir iniş şeridinin merkezi boyunca, uçakların, normal olarak, iniş kalkış yaptıkları stabilize ve döşeli yol

RUNWAY VISUAL RANGE : English Turkish military

PİST GÖRSEL MENZİLİ:Kalkış ve iniş istikametinde, pistin veya onu belirten ışıkların veya işaretlerin, inişteki pilotların ortalama göz düzeyine tekabül eden bir yükseklikte kendi merkez hattındaki özel noktanın üzerindeki bir yerden görülebilen azami uzaklık

RUPTURE : English Turkish military

YERİN ÇATLAMASI:Bir toprak yüzeyi altında, bir merminin veya patlayıcı bir maddenin patlaması sonucu, toprağın veya başka bir yüzeyin çatlaması

RUPTURE ZONE : English Turkish military

KIRIK BÖLGE, KIRILMA BÖLGESİ:Patlamanın oluşturduğu basıncın çevrenin en üst; güç değerini aşmış olduğu krater sınırının hemen yanındaki bölge. Bu bölge; çeşitli büyüklüklerdeki çok sayıdaki çatlağın, kırığın ortaya çıkması ile tanımlanmaktadır. Ayrıca bakınız: "plastic zone"

RUR-5A : English Turkish military

Bak. "antisubmarine rocket"

RUSH : English Turkish military

HÜCUM:Tesirli tüfek ateşi altında düşmana doğru ilerlerken, piyadelerin çabuk ve kısa koşusu

RUSSET : English Turkish military

KIZIL KAHVERENGİ:Meşin eşya için resmi renk olarak kabul edilmiş kırmızımsı kahverengi

RUST INHIBITOR : English Turkish military

PAS ÖNLEYİCİ MADDE, PAS İNHİBİTÖRÜ:Genel olarak yağlama yağlarına karıştırılan ve madenlerin kimyasal aşınmasına engel olan madde

RUST PREVENTIVE : English Turkish military

PASTAN KORUYUCU MADDE:Paslanma veya kimyasal aşınmaya engel olmak üzere madeni yüzeylere sürülen koruyucu madde

RUSTPROOF : English Turkish military

PAS TUTMAZ, PASLANMAZ:Pasa karşı koruyucu maddeler sürmek suretiyle pas tutmaz hale getirıne; bu şekilde paslanmaz hale getirilmiş madde

S FACTOR : English Turkish military

S FAKTÖRÜ:Gözetleme-hedef hattı boyunca, mesafede 100 metre değişiklik yapıldığı zamanı paralanmayı bu hat üzerinde tutmak için gerekli, milyem cinsinden sapma

S-2 : English Turkish military

Bak. "Tracker"

S-3 : English Turkish military

Bak. "Viking"

S-CURVE DISTORTION : English Turkish military

S-EĞİMLİ DİSTORSİYON:Yatay tarama sırasında sensörün ileride yanlış yerleştirilmesi sonucu görüntüde oluşan tarama sensörü tarafından yaratılan bozukluk

S-DAY : English Turkish military

S-GÜNÜ (SAVAŞ ZAMANI İNSAN GÜCÜ PLANLAMA SİSTEMİ):Verilerinde, ilk hareketin M-günü ile çakışmadığı senaryodaki ilk seferberlik insan gücünü (örnek 100,000 çağrı) gösteren veri üssü. Ayrıca bakınız: "Wartime Manpower Planning System (NATO); ayrıca bak. designation of days and hours) "

SABKHAT (SEBKNA/SEBKRA) : English Turkish military

TUZLU ÇUKUR:Yatağın tabanı, kum, çamur ve ekseriya tuzla kaplı olan ve yağmurlardan sonra tuzlu bir kabuk bağlayan tabii çukurluk. Seyrek durumda olmak üzere bataklıklardakine benzer bitkiler ihtiva edebilir. (Haritacılıkta)

SABOT : English Turkish military

SABOT:Yüksek ilk hızlı bir zırh delici izli merminin, tangstenli karpit bir çekirdeği bulunan, alüminyum gövdesi. Bu durumda, çekirdek namlucuk mermisi olarak kabul edilebilir

SABOTAGE : English Turkish military

SABOTAJ:Bir ülkenin milli savunmasını engellemek, zarara sokmak ve durdurmak üzere insan ve doğal kaynakları da kapsayacak şekilde savaş teçhizatı, tesisler ve malzemelere zarar verme ve imha edilmesi hareketi veya hareketleri

SABOTAGE ALERT TEAM : English Turkish military

SABOTAJ ALARM TİMİ:Alarmları, olağanüstü durumları veya gayri nizami hareketleri karşılamada ilk takviye unsurunu teşkil eden iki veya daha çok personel. Bak. "security alert team"

SABOTEUR : English Turkish military

SABÖTÖR, SABOTAJCI:Sabotaj teşebbüs veya hareketlerine girişen düşman ajanı veya taraftarı

SABRE : English Turkish military

KILIÇ:Buna (saber) de denir