Multilingual Turkish Dictionary

English

English
VISUAL SIGNAL : English Turkish military

GÖREREK MUHAREBE İŞARETİ:Görebilmek maksadıyla yapılan herhangi bir işaret, bayrak, ışık, işaret bezi, aydınlatma mühimmatı, kol ve el hareketleri, bir uçağın kanat hareketleri vs. vasıtasıyla verilen işaretler

VITAL : English Turkish military

HAYATİ, ESASLI:

VITAL AREA : English Turkish military

HAYATİ BÖLGE:
Düşman faaliyeti sonucu tahrip veya arızaya uğraması, askeri harekat üzerinde aksi bir tesir husule getirebilecek herhangi bir bölge veya herhangi bir tesis.
Hava savunma birlikleri tarafından savunulması gereken bölge veya tesis. Ayrıca bak "area"

VITAL GROUND : English Turkish military

HAYATİ SAHA, HAYATİ ÖNEMDE ARAZİ:Bak "key terrain"

VOICE CALL SIGN : English Turkish military

TELSİZ TELEFON ÇAĞRI İŞARETİ:Esas itibari ile sesli haberleşmede kullanılan bir çağrı işareti. Ayrıca bak "call sıgn"

VOLLEY : English Turkish military

YAYLIM ATEŞİ:Bir piyade müfrezesi tarafından, özellikle bir selamlama ateşi olarak bir anda yapılan atış

VOLLEY BOMBING : English Turkish military

GRUP SALVO BOMBARDIMANI:Bir uçaktan, bir kaç bombanın bir anda veya hemen hemen bir anda atılması suretiyle yapılan bombardıman. Ayrıca bak "bombing"

VOLLEY FIRE : English Turkish military

GRUP ATIŞI:Her topun atış sıhhatinin el verdiği imkan dahilinde ve diğer topları beklemeden belirli sayıda mermi attığı bir topçu ateş türü. Ayrıca bak "fire". VOLUNTARY ORDER OR RECALL TO ACTIVE DUTY:GÖNÜLLÜ FAAL GÖREVE ÇAĞRI:ABD ihtiyat asli teşkilleri mensupları veya kara ordu emeklilerinin, ABD faal askerlik hizmetinde, kendi muvakkatleriyle sürekli görev için emirle veya celp suretiyle çağrılmaları. Ayrıca bak "recall to actıve duty"

VOLUNTARY TRAINING : English Turkish military

GÖNÜLLÜ EĞİTİM:Ücretsiz bireysel hazır ihtiyatlar ve faal durumdaki hazır ihtiyatlar için yapılan eğitim. gönüllü eğitime, katılım ancak emeklilik veya terhis aşamasında mümkündür; ve seçilmiş ihtiyatlar veya gönüllü eğitim için faal bir görevde bulunarak; resmi askeri tekamül kurslarını tamamlayarak tayin edilmiş talimat kurslarına devam edecek, bunlara denk bir görev yaparak, askeri teşkilatlar tarafından tayin edilen özel askeri ve mesleki faaliyetlere katılarak; veya yetki verilmiş sivil savunma faaliyetlerine iştirakle başarılabilir

VOLUNTARY TRAINING UNIT : English Turkish military

GÖNÜLLÜ EĞİTİM BİRLİĞİ:Ücretsiz bireysel hazır ihtiyatlar ve faal durumundaki hazır ihtiyatlara gayri faal görev eğitimi vermek amacıyla oluşturulan yetkili amirlere bağlı ve emeklilik veya terhis aşamasındaki birlik

VOLUTE SPRING : English Turkish military

KONİK YAY, KONİK HELİSEL YAY:Araçların atış donanımlarında kullanılan bir tür makas. Bu makas yassı çelikten yapılmış, genişliği ve kalınlığı tedricen azalan, helisel bir yaydır. bu yay ekseni boyunca çalışır ve elastiki kuvvetini de bu istikamette tatbik eder. Yayın geniş ve kalın kısmı dışta olmak üzere her yaprak bir iç yaprağın içine geçer

VOMITING AGENT : English Turkish military

KUSTURUCU GAZ:Kusturmaya ve bazen de öksürtmeye, aksırtmaya burun ve boğazda ıstıraba, burundan akıntıya veya göz yaşarmasına sebep olan kimya maddesi. Bu arazı çok defa baş ağrısı takip eder

VOODOO : English Turkish military

VOODOO, SESTEN HIZLI ÇİFT TURBOJET MOTORLU BİR HAVA ÖNLEME UÇAĞI:Bu iki pilot kabinli uçak, gerek nükleer gerekse nükleer olmayan çeşitli havadan havaya füze taşımaktadır. F-101 B olarak anılır

VOR : English Turkish military

VOR:İstikameti belirtmek için yerden yayınlanan sinyallerini faz mukayesesini yapan bir hava seyrüsefer telsiz yardımcı cihazı. Bu terim "very hıgh frequency omnidirectıonal radio range" çok yüksek frekanslı tüm istikametlere açık telsiz menzili kelimelerinin baş harflerinden oluşmuştur

VORTEX : English Turkish military

SU ANAFORU, GİRDAP:Akor veya cereyanlı suların bazı yerlerde dönerek ve hızlanarak akışı

VOUCHER : English Turkish military

BELGE:İşlem gören mal ve paranın cinsini mahiyetini ve miktarını teşvik eden ve genellikle kaydedileceği hesabı gösteren vesika

VT FUZE : English Turkish military

VT TAPASI:Radyo dalgalarının yansıması suretiyle çalışan ve hedefe yaklaşırken faaliyete geçen tapa. Bu tapa mermiyi imali sırasında tespit edilen yükseklikte paralanır. Ayrıca bak "füze"

VULCAN : English Turkish military

VULCAN:Alçak irtifa hava savunması sağlayan ve kara kuvvetlerine karşı doğrudan doğruya kullanabilen bir kara kuvvetleri hava savunma topu. Bu top altı namlulu hava soğutmalı ve 20 mm. lik dönerek ateşlenen bir silahtır

VULNERABILITIES : English Turkish military

ZAYIF (NOKTALAR) ZAYIF TARAFLAR, HASSAS NOKTALAR:Stratejik istihbaratta, yabancı bir milletin savaşta ve barışta harp potansiyelini azaltmak veya mücadele arzusunu kırmak maksadıyla her hangi bir şekilde yapılan harekete karşı gösterdiği hassasiyet

VULNERABILITIES STUDY : English Turkish military

HASSAS NOKTALAR İNCELENMESİ:Nükleer taarruzdan önce, düşmanın zayıf tarafını inceleme maksadıyla yapılan bir incelemek

VULNERABILITY : English Turkish military

HASSASİYET:Doğal olmayan (insan yapısı) düşman bir ortamdaki belirli seviyelerdeki bazı etkilere maruz kalması neticesinde bir sistemin etkinliğinde belirli bir azalmaya neden olan (tayin edilmiş olduğu görevi yapamamak) özellik

VULNERABILITY FACTOR : English Turkish military

VURUŞ İHTİMAL FAKTÖRÜ:Belirli şartlar altında yapılan bombardıman veya atışta, tek bir merminin hedefe vurma ihtimalini gösteren formül

VULNERABILITY PROGRAM : English Turkish military

HASSASİYET PROGRAMI:Nükleer silah sistemlerinin düşman karşı önlemlerine, kaza yangınlara ve kazai şoklara karşı hassasiyet derecesini ve bunun çözümlerini belirlemek üzere yapılan program

VULNERABILITY STUDY : English Turkish military

HASSASİYET İNCELEMESİ:Özel bir durumdaki bir kuvvetin düşman tarafından kullanılabilmesi mümkün olan hassas yönlerini tayin etmek için yapılan yetenek ve sınırlılık tahlili

VULNERABLE : English Turkish military

MÜDAFAASI ZOR, HÜCUMA MARUZ, HASSAS: