English
VULNERABLE AREA : English Turkish military
HASSAS BÖLGE:Hava savunmasına ihtiyaç gösteren hayati veya önemli bir bölge. Bak "vital area"
VULNERABLE POINT : English Turkish military
HASSAS NOKTA:Hava savunmasına ihtiyaç gösteren hayati ve önemli nokta
VULNERABLE RANGE : English Turkish military
HASSAS MESAFE:Herhangi bir hedefin, mermi, bomba vs. gibi şeylerden tesir göreceği mesafe
WAC OFFICER CANDIDATE SCHOOL : English Turkish military
ORDU KADIN YEDEK SUBAY OKULU:Ordu kadın sınıfına subay yetiştiren okul. Ayrıca bakınız: "service school"
WADING CROSSING : English Turkish military
Bak. "deep fording", "deep fording capability", "shallow fording", "shallow fording capability". (Hepsi sulardan geçme kabiliyetidir. )
WAIST GUN : English Turkish military
BORDA SİLAHI:Bir uçağın baş veya kuyruk tarafına konmayıp, bordosunun orta kısmına yerleştirilen müteharrik ve elle kullanılan silah
WAITING POSITION : English Turkish military
BEKLEME MEVKİİ:Hızlı karakol botlarının harekete geçmeye hazır bekledikleri coğrafi bir mevkii. (Çevik kıyı kuvvetleri. )
WAIVER : English Turkish military
İSTİSNAİ İŞLEM; İSTİSNAİ MUAFİYET:Herhangi bir mecburiyetten resmen muaf tutmak. Öncelikle askeri hizmetler için istenilen, esaslı vücut sağlamlığı şartlarından muaflık. Bu daha çok vücutça küçük bir kusuru olmakla beraber, tecrübesi ve genel bünye durumu ile bu kusuru telafi edenler hakkında uygulanır
WALKING PATIENT : English Turkish military
YÜRÜYEBİLEN HASTA:Nakil esnasında sedyeye ihtiyaç göstermeyen hasta (NATO)
WALKING WOUNDED : English Turkish military
YÜRÜYEBİLEN YARALI:Yaralandığı yerden tedavi olacağı yere kadar yürüyebilen yaralı. Buna (ambulant case), (ambulatory case), (ambulant patient) ve (walking ambulatory patient) de denir
WALLEYE : English Turkish military
WOLLEYE (GÜDÜMLÜ BOMBASI):Büyük ve yarı-sert hedeflerin imhası için havadan yere atılan güdümlü bomba. Yön bulmak için iz takip eden bir televizyon sistemi kullanır
WALLOW COURSE : English Turkish military
BULAŞICI MADDELERDEN TEMİZLEME HENDEĞİ:Bak. "mud lime slurry course"
WANIGAN : English Turkish military
VANİGAN:Genellikle bir araç veya kızak üzerine monte edilmiş ve yere indirilmek suretiyle de kullanılabilen ev veya barınak. Bu barınaklar; uyumak, yemek pişirmek, yemek yemek, depolama, ilk yardım ve atölye olarak veya başka özel maksatlarla kullanılır. Bunlar özellikle arktik bölgelerinde kullanmaya elverişli şekilde yapılmışlardır
WANTED CARGO : English Turkish military
İSTENEN YÜK:Nakliyenin deniz kontrolünde, alıcı ülke tarafından acilen gereksinme duyulmayan ancak ileride ihtiyaç duyulacak bir yüktür
WAR : English Turkish military
HARP:İki veya daha çok muhasım kuvvet arasında yapılan ve birbirlerine siyasi emellerini kabul ettirme maksadı güden silahlı çatışma
WAR AIR SERVICE PROGRAM : English Turkish military
HARP HAVA HİZMET PROGRAMI:Önemli sivil hava yollarının ve hizmetlerinin muhafazasını temin etmek ve sivil hava ihtiyat filosuna tahsis edilen uçaklar çıktıktan sonra, sivil hava taşımacılığının elinde kalan nakliye uçaklarının yeniden dağıtımını sağlamak üzere tasarlanmış program
WAR CANISTER : English Turkish military
GAZ MASKESİ SÜZGECİ:Bir ordu gaz maskesinde, havayı temizleyen kimyasal maddenin bulunduğu kap. Zehirli hava buradan geçerken tasfiye olunur
WAR COLLEGE : English Turkish military
KARA HARP AKADEMİSİ:Bak. " Army War College"
WAR COUNCIL : English Turkish military
HARP KONSEYİ:Bak. "Department of Defense"
WAR CRIME : English Turkish military
HARP SUÇU:Kabul edilmiş harp kanun ve geleneklerinin, bir şahıs veya teşkil tarafından ihlali
WAR DEPARTMENT : English Turkish military
KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI:Bak. "Department of the Army"
WAR DIARY : English Turkish military
HARP CERİDESİ:Bir birliğin, seferde günlük olaylarla ilgili olarak tuttuğu kayıtlar
WAR GAME : English Turkish military
HARP OYUNU:Gerçek veya gerçek olduğu varsayılan bir durumu göstermek üzere belirli kural, bilgi ve usuller kullanılarak tasarlanmış, iki veya daha fazla karşıt kuvveti kapsayan bir askeri harekatın herhangi bir yolla taklit edilmesi
WAR GAS : English Turkish military
HARP GAZI:Harpte kullanılan ve insan vücudu üzerinde zehirleyici veya tahriş edici etki meydana getiren (sıvı, katı, veya buhar halinde) bir kimyasal madde
WAR HEAD : English Turkish military
HARP BAŞLIĞI:Bir füzenin, merminin, torpidonun, roketin veya diğer mühimmatın nükleer veya termo-nükleer sistemlerini, yüksek patlayıcı sistemini, kimyasal veya biyolojik amillerini veya hasar oluşturmak amacıyla yerleştirilmiş diğer maddeleri içeren kısmı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani