Multilingual Turkish Dictionary

English

English
WAVE LENGTH : English Turkish military

DALGA UZUNLUĞU:Belirli bir zaman veya devre zarfında, periyodik bir telsiz dalgasının kat ettiği mesafe. Bu, aynı zamanda bir dalga silsilesinin veya birbirini takip eden iki dalganın birbirine tekabül eden safhaları arasındaki mesafedir. Dalga uzunluğu, dalga süratinin frekans olan süratine eşittir

WAVE OFF : English Turkish military

Bak. "overshoot"

WAY BILL : English Turkish military

HAMULE SENEDİ:Devlet konşimentosunun (government bill of landing) 3 ve 4 ncü nüshaları

WAY POINT : English Turkish military

ARA NOKTA:Hava harekatında uçakların yönlendirilebileceği bir veya bir dizi nokta

WAY STATION : English Turkish military

ARAYA GİRMİŞ İSTASYON:Başka telgraf ve telemprimör istasyonları arasında bir hatta seri halde bağlanmış telgraf veya telemprimör

WEAPON : English Turkish military

SİLAH, HERHANGİ BİR SAVAŞ ALETİ:Düşman personeline veya malzemeye zarar vermek için kullanılan tüfek, süngü, el bombası vs. gibi bir alet

WEAPON -TARGET LINE : English Turkish military

SİLAH-HEDEF HATTI:Silah tam hedefe uzandığı varsayılan doğru hat

WEAPON ALFA : English Turkish military

ALFA SİLAHI:Roketle tahrik edilir, ortalama 1000 yarda menzilli 12,75 lik su bombası

WEAPON AND PAY LOAD IDENTIFICATION : English Turkish military

SİLAH VE TAŞINABİLİR YÜK TANIMLAMASI:Bir taarruzda kullanılan silah çeşitlerinin belirlenmesi.
Bir atmosfere geri dönüş bölmesiyle bu araçla birlikte kullanılan atmosfere dönüş yardım cihazları arasında yapılan ayrım. Ayrıca bakınız: "attack assesment"

WEAPON DEBRIS (NUCLEAR) : English Turkish military

SİLAH KALINTISI (NÜKLEER):Bir nükleer silahın patlamasından sonra geriye kalan kalıntılar. Yani muhafaza için kullanılan malzeme ve silahın diğer parçalarının yanı sıra, fizyon artıklarıyla birlikte kullanılmamış plütonyum veya uranyum

WEAPON ENGAGEMENT ZONE : English Turkish military

SİLAH HEDEF KARŞILAMA BÖLGESİ:Hava savunmasında hedefin karşılanması belirli bir silah sisteminin sorumluluğunda olan boyutları belirlenmiş hava sahası. Ayrıca bakınız: "fighter engagement zone", "short range air defence engagement zone"

WEAPON SELECTOR : English Turkish military

HEDEF SEÇİMİ; HEDEF SELEKTÖRÜ:Bir harita üzerinde hasar yarı çapları ile bir hedef arasında ilişki kurmak için kullanılan dairesel bir ölçek

WEAPON SYSTEM EMPLOYMENT CONCEPT : English Turkish military

SİLAH SİSTEMİ KULLANMA KONSEPTİ:Belirli bir teçhizat veya silah sisteminin taktik kavramı ve gelecekteki prensipler çerçevesi içinde nasıl kullanılacağını gösteren, ana özellikleri temel alan geniş kapsamlı tanımlama

WEAPON SYSTEM LOGISTIC OFFICER : English Turkish military

SİLAH SİSTEMİ LOJİSTİK SUBAYI:

WEAPON SYSTEM MANAGER : English Turkish military

Bak. "system manager"

WEAPONS ASSIGNMENT : English Turkish military

SİLAH TAHSİSİ:Verilen bir görevin başarılması için her bir silah kontrolörüne silah tahsis etme işlemi

WEAPONS CARRIER : English Turkish military

SİLAH TAŞIYICI:Bak. "weapons carrier truck"

WEAPONS CARRIER TRUCK : English Turkish military

SİLAH TAŞIYICI; SİLAH TAŞIMA ARACI:Hafif yük, silah, avadanlık malzeme ve personel taşımak için imal edilmiş kamyon. Buna " weapons carrier" de denir

WEAPONS FREE : English Turkish military

ATEŞ SERBEST:Hava savunmasında silah sistemlerinin dost olarak tanımlanmayan herhangi bir hedefe karşı ateş açabileceklerini gösteren bir silah kontrol durumu. Ayrıca bakınız: "weapons hold", "weapons tight"

WEAPONS HOLD : English Turkish military

SİLAHLAR EMİRLE KULLANILACAK; DOLDUR EMNİYETE AL:Hava savunmasında silah sistemlerinin kendilerini savunma veya resmi bir emirle kullanılabileceğini belirten bir silah kontrol durumu. Ayrıca bakınız: "weapons free" ve "weapons tight"

WEAPONS LIST : English Turkish military

SİLAH ÇİZELGESİ:Bir muharebe görevinde kullanılan taktik ve diğer birliklerde mevcut veya kullanılma yetkisi verilmiş silahları gösterir bir liste. Bu listede, elle taşınan silahlar, çeşitli top, tekerlekli ve tırtıllı araçlara monte edilmiş silahlar bulunur

WEAPONS OF MOSS DESTRUCTION : English Turkish military

KİTLE İMHA SİLAHLARI; KİTLE HALİNDE İMHA SİLAHLARI:Silah kontrolü kullanımında, yüksek tahrip kabiliyetine sahip ve/veya çok sayıda insanı öldürecek şekilde kullanılan silahlar anlamına gelir. Bu silahlar, nükleer, kimyasal, biyolojik ve radyolojik olabilirler. Ancak silahın ayrılabilir veya bölünebilir kısımları olan sevk veya itici kısımları bunun dışında kalır

WEAPONS PLATOON : English Turkish military

AĞIR SİLAH TAKIMI; SİLAH TAKIMI:Bir piyade bölüğünde ağır silahların toplandığı takım

WEAPONS READINESS STATE : English Turkish military

SİLAH HAZIRLIK DURUMU:Hava savunma silahlarının verilen bir görevi yerine getirmek üzere fırlatılabileceği veya havaya atılabileceği hazırlık derecesini belirten bir terim. Silah hazırlık durumları silahların sayısı ve dakika sayısı ile ifade edilirler. a
2 minutes
2 dakika. Silahlar iki dakika içinde fırlatılabilirler. b
5 minutes
5 dakika: Silahlar beş dakika içinde fırlatılabilirler. c
15 minutes
15 dakika. Silahlar on beş dakika içinde fırlatılabilirler. d
30 minutes
30 dakika. Silahlar otuz dakika içinde fırlatılabilirler. e
1 hour
1 saat: Silahlar bir saat içinde fırlatılabilirler. f
3 hour
3 saat
Silahlar üç saat içinde fırlatılabilirler. g
released
görev dışı. Silahlar belirli bir süre için görev dışı bırakılmışlardır

WEAPONS RECOMMENDATION SHEET : English Turkish military

SİLAH TAVSİYE ÇİZELGESİ:Bir taarruzun amacını tanımlayan ve kullanılacak silahların cinsi, oluşturacağı tahmini hasar, ağırlığı, tapa cinsi, aralıkları, istenen orta vuruş noktaları ve yeniden taarruzlar arasındaki sürelerle ilgili tavsiyeleri içeren çizelge