English
WHITE FORCES : English Turkish military
BEYAZ KUVVETLER:Varşova Paktı tatbikatları ile istihbarat rapor edilirken, bu tatbikattaki karşı kuvvetleri temsil eden birlikleri belirtmek için kullanılan terim
WHITE LABEL : English Turkish military
BEYAZ YAFTA:Asitlerin veya kimyasal aşınma yapan sıvıların naklinde dikkati çekmek maksadıyla üzerine yapıştırılan beyaz renkli etiket
WHITE OUT : English Turkish military
YÖNÜN KAYBEDİLMESİ:Kar üzerinde parlayan güneş veya gökyüzünün kararması nedeniyle ufka göre istikametin kaybedilmesi
WHITE PHOSPHORUS : English Turkish military
BEYAZ FOSFOR:Açık havada kendiliğinden yanan sarı renkte, balmumu kıvamında kimyasal madde. Çeşitli mermilerde dolgu maddesi, sis maddesi olarak kullanılır. Yangın çıkartma tesisi vardır
WHITE PROPAGANDA : English Turkish military
AÇIK PROPAGANDA:Kaynağı bilinen ve bu kaynak tarafından veya ilgili yetkili bir teşkilat tarafından yapıldığı doğrulanan propaganda. Buna (overt propaganda) da denir. Ayrıca bakınız: "propaganda"
WIDE ANGLE PHOTOGRAPH : English Turkish military
GENİŞ AÇILI FOTOĞRAF:Ortalama 90 derecelik bir koni dahilinde fotoğraf çekecek kadar geniş açılı merceğe sahip bir makine ile alınmış hava fotoğrafı
WIDE ENVELOPMENT : English Turkish military
GENİŞ KUŞATMA:Düşman savunma tertibatının yanına veya gerisine ve düşman cephe hattının gerisindeki bir hedefe yöneltilmiş kuşatma hareketi. Bu tip kuşatma kuvveti, düşman savunma tertibatından kaçınmak maksadıyla düşmanın yanının açıklarından dolaşır ve tespit kuvvetinin karşılıklı yardım ateşlerinden faydalanacak kadar uzakta hareket edebilir. Ayrıca bakınız: "close envelopment"
WIDTH : English Turkish military
GENİŞLİK:Bir düzen veya mevziinin bir yanından öbür yanına kadar olan saha. Bu saha sağ ve sol taraflardaki en uzak birlikleri de içine alır
WIDTH OF SHEAF : English Turkish military
DEMET GENİŞLİĞİ:Kanatların merkezlerindeki patlama veya vuruşlar arasındaki yanlamasına mesafe. Bu terimin Deniz topçu ateşindeki karşılığı "deflection pattern"-"dağılma" dır
WIG WAG : English Turkish military
GÖREREK MUHABERE ŞEKLİ:Bir flama veya bir ışığı, nizami koda göre sallamak suretiyle verilen işaret
WIL FUL : English Turkish military
İNATÇI; KASDİ; SÖZ ANLAMAZ:
WILCO : English Turkish military
ALINDI, ANLAŞILDI:Bir telsiz veya telefon emrinin alındığını ve yerine getirileceğini belirtmek için kullanılan kelime. Bu kelime (son mesajınız alındı, anlaşıldı ve yerine getirilecektir "your last message received understood and will be complied with") anlamına gelir
WILD SHOT : English Turkish military
SERSERİ ATIM:Normal dağılmanın tamamıyla dışında kalan atım, vuruş noktası, geliştirilmiş silahların dört muhtemel hatasından fazla olan ve atış çizelgesi muhtemel sapmalarından altısının dışında kalan atım
WILD WEASEL : English Turkish military
WILD WEASEL (UÇAĞI):Elektromanyetik enerji yayan alıcıları kullanan karada üslenmiş düşman savunma sistemlerini tanımlamak, yerini saptamak ve fiziksel olarak engellemek veya imha etmek üzere özel olarak tadil edilmiş uçak
WILL NOT FIRE : English Turkish military
ATEŞ EDİLMEYECEK:Gözcüye veya atış isteğinde bulunan merceğe ateş destek gemisi tarafından hedefe ateş açılmayacağını bildirmek üzere kullanılan terim
WILLIWA : English Turkish military
WILLIWA FIRTINASI:Yüksek irtifada dağlık kıyılarda sık sık görülen ve soğuk bölgelerden gelen ani ve şiddetli bora
WILSON CLOUD : English Turkish military
Bak. "condensation point"
WINCH : English Turkish military
VİNÇ:Standart askeri araçlarda genellikle ön tampon gerisine yerleştirilmiş ve şasinin yan kollarına tespit edilmiş bir tertibat. Vinç tali intikal tertibatının, vites kutusundan aldığı motor gücüyle çalışır ve kendi aracını veya diğer bir aracı, çok çamurlu veya arızalı bir yerden çıkartıp kurtarmakta kullanılır
WIND AND DRIFT CHART : English Turkish military
RÜZGAR VE TABİİ YAN DÜZELTME ÇİZELGESİ:Çeşitli mesafelerde ve rüzgarın değişik süratle esişleri sırasında, merminin seyri üzerinde meydana gelecek tesiri karşılamak üzere, nişangahta yapılacak düzeltme miktarını gösterir çizelge
WIND CHILL : English Turkish military
SERİNLETİCİ RÜZGAR TESİRİ:Rüzgar ve hava sıcaklığının, ısınmış cisimler üzerindeki müşterek soğutucu etkisi. Bu etki saatte bir metre kare için kilo kalori ile ifade edilir
WIND COMPONENT INDICATOR : English Turkish military
RÜZGAR MÜREKKİPLERİ GÖSTERGESİ:Uçuş halinde bulunan bir merminin karşılaştığı bütün hakiki rüzgarlara eşit olarak hesaplanmış rüzgarın, mesafe ve yan mürekkiplerini mekanik olarak tanzim eden tertibat
WIND CONE : English Turkish military
RÜZGAR TULUMU:Kumaştan yapılmış koni şeklinde içi boş balon. Bu balon rüzgarla şişer ve bir eksen üzerinde dönerek rüzgarın estiği istikameti gösterir. Buna (wind sock) da denir
WIND CORRECTION : English Turkish military
RÜZGAR DÜZELTMESİ:Rüzgar tesirini gidermek için yapılması icap eden herhangi bir ayar, özellikle uçuş halinde bulunan bir mermi, ses ölçme aletleri tarafından alınan bir ses ve hesabi seyrüsefer ile uçuş yapan bir uçak üzerindeki rüzgar tesirlerinin düzeltilmesi
WIND CORRECTOR : English Turkish military
RÜZGAR DÜZELTME ALETİ:Ses ölçmesinde ve topçu ateşinin idaresinde kullanılan ve rüzgar tesirlerine ait gerekli düzeltmeyi hesaplayan mekanik tesisat
WIND DEFLECTION : English Turkish military
RÜZGAR YAN SAPMASI:Uçuş halindeki bir merminin yolunda rüzgarın tesiriyle meydana gelen yan sapması
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani