Germany To Turkish
UNVERSÖHNLICH : German Turkish
l. aralan bulunamaz
bansmaz, uzlasmaz
amansiz
UNVERTEIDIGT : German Turkish
müdafaasiz
UNVERTRÄGLICH : German Turkish
l. (P.) gecimsiz, hinitici, kavgaci. sirret; daman bozuk; dirliksiz, huysuz, imtizacsiz
(S.) telif kabul etmeyen
(unverdaulich) sinmez; hazmedi-lemeyen;
es Wesen hircinlik
UNVERWANDT : German Turkish
:
en Blickes betrachten gözleri kipirdatmadan bakmak; göz hapsine almak; ^ auf et. starren gözünü dikmek
UNVERWECHSELBAR : German Turkish
iltibasa sebebiyet vermeyen; nevi sahsma münhasir
UNVERWEHRT : German Turkish
: Es ist Ihnen ^ (zu) (yapmakta) serbestsiniz; (yapip yapmamakta) muhayyersiniz
UNVERWEILT : German Turkish
s. unverzüglich
UNVERWELKLLCH : German Turkish
l. solmaz; her dem taze
flg. (unvergänglich) ölmez; zeval bulmaz; ebedl
UNVERWERTBAR : German Turkish
de^erlendirilemez, kullamlamaz, faydalan-(dinl)amaz, yararlan(dinl)amaz
UNVERWESLICH : German Turkish
l. cürümez, bozulmaz, tefessüh etmez
(unvergänglich) ölmez; zeval bulmaz
(ewig) ebedl, daimt
UNVERWISCHBAR : German Turkish
l. silinemez
(unvergeßlich) unutulamaz
UNVERWUNDBAR : German Turkish
yaralanamaz
et yaralanmamis
UNVERWÜSTLICH : German Turkish
ölmezoglu; her dem taze; yedicanli; cani pek; itcanli
UNVERZAGT : German Turkish
yilmaz, korkusuz
UNVERZICHTBAR : German Turkish
:
e Rechte pl. jur. feragati caiz olmayan haklar
UNVERZINNT : German Turkish
(Kupfergefäß) kalaysiz
UNVERZINSLICH : German Turkish
faiz getirmeyen; faizsiz
UNVERZOLLT : German Turkish
gümrüksüz
UNVERZÜGLICH : German Turkish
derhal, hemen, tezelden, gecikmeden, dakika-sinda; vakit kaybetmeden; carcabuk; bugünden (od. simdiden)teziyok;^ Protest einlegen protesioyu dayamak
UNVERÄNDERLICH : German Turkish
degismez
UNVERÄNDERT : German Turkish
degistirilmemis; Die ändern Tarife sind ^ geblieben. Diger tarifelerde bir tadiiät yoktur
UNVERÄUßERLICH : German Turkish
l. (unverkäuflich) satilamaz; elden cikania-maz
jur. devredilemez; temlik edilemez; demirba?
UNVERÖFFENTLICHT : German Turkish
nesredilmemis, yayinlanmamis
UNVOLLENDET : German Turkish
tamamlanmami§, natamam, bitmemis, nakis, eksik, noksan; ^ liegenbleiben yüzüstü (od. güdük) kal-mak; yan kalmak; ^ liegenlassen seytani güldürmek; yanda birakmak;
er Versuch jur. nakis tesebbüs
UNVOLLKOMMEN : German Turkish
l. noksan, eksik, kusurlu, yetkinsiz
kul yapisi; Allah yapisi degil
s. unvollendet; Der Mensch ist nun einmal ^. Kusursuz bir Allah. Spr
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani