Germany To Turkish
VERKEHRT : German Turkish
l. ters, aksi
(falsch) yanlis; (Adv. a.) aksine, tersine; et. — machen kusurda bulunmak; yanli$ kapiyi vurmak; alles ~ machen ata et, ite ot yedirmek; ba§ göz yarmak; (bei et.) bsi yüzüne gözüne bulastirmak; et. ^ anfangen bse ters tarafmdan baslamak; ata binmeden i ayaklanm sallamak; das Buch ^ halten kitabi ters tut-mak; ^ verstehen kazi koz anlamak; Bei mir ist alles unglaublich ^ gegangen, tslerim öyle terspers gitti ki...; Wie man es auch macht, ist es ~. Doluya koydum almadi, bosa koydum dolmadi. Spr.
herum F s. verkehrt, et. ^ anziehen bsi ters giymek; ~ auf dem Esel reiten esege ters binmek
VERKEHRTAFEL : German Turkish
f s. Verkehrschild
VERKEHRTURM : German Turkish
m isaret kulesi
VERKEHRUNFALL : German Turkish
m trafik kazasi
VERKEHRVEREIN : German Turkish
m turizm kurumu
VERKEHRVERHÄLTNISSE : German Turkish
öl. trafik sartları
VERKEHRVORSCHRIFT : German Turkish
f trafik kaidesi
VERKEHRWEG : German Turkish
m münakale (muvasala, trafik) yolu
VERKEHRWESEN : German Turkish
n münakale isleri
VERKEHRZEICHEN : German Turkish
n trafik isareti
VERKEHRZÄHLUNG : German Turkish
f trafik sayimi
VERKEILEN : German Turkish
l. bse kama cakmak; kama ile tespit etm.
F pataklamak; dayak atmak
V (losschlagen) elden cikarmak; okutmak, satmak
VERKENNEN : German Turkish
l. (nicht erkennen) tanimamak, bilmemek, gör-memek, bsin mahiyetini idrak etmemek
(mißdeuten) yanlis anlamak; yanlis mana vermek; ters tefsir etm.
(P.) a) b-nin karakterini bilmemek b) (nicht identifizieren) teshis etmemek
(falsch beurteilen) yanlis enda-zelemek; yanlis endazesini almak
(Wert) klymetini takdir etmemek; verkannt:
es Genie (oft iron.) takdir edilmeyen deha
VERKETTEN : German Turkish
l. zincirle baglamak
fig. birbirine baglamak; sich ^ birbirine baglaninak 9ung f fig. teselsül
VERKETZERN : German Turkish
l. b-ne Rafizilik isnat etm.
kötülemek, kepa-zelemek, yermek; aitin adini bakir etm.
siddetle tak-bih etm.; tamamen reddetmek
VERKITTEN : German Turkish
(z.B. Fensterscheiben) macun sürmek; macunia-mak
et:
es Gestein geol. yapisik külte; mültasik sahre
VERKLAGEN : German Turkish
(j-n)yur. b-ni dava etm.; b-ne karsi dava acmak
VERKLAMMERN : German Turkish
kenetlemek; sich ^ sikica sanlip durmak
VERKLAMMT : German Turkish
so^uktan donmus
VERKLATSCHEN : German Turkish
F l. (spez. Schülersprache) ihbar etm.
gam-maziamak
(die Zeit) zamam gevezelikle gecirmek
VERKLAUSELN : German Turkish
(seit.); verklausulieren l. sartlara baglamak; kaydi ihtiyatia tahdit etm.
fig. (Satz) cetrefillestirmek; caprasik (mu^lak) hale getirmek
VERKLEBEN : German Turkish
si bs üzerine yapistirrnak; yapistirarak örtmek; kaparnak; sich ^ (Augen, Mund) örümceklenmek
VERKLEIDEN : German Turkish
l. tamnmamasi icin b-ne klyafet degistir.mek
techn. tahta v. s. ile kaplamak
(tarnen) maskelemek; kamuflaj yapmak; sich ~ tebdili klyafet etm.; klyafet degistirmek;
.
kid^ina ginnek
et a. mütenekkiren
VERKLEINERN : German Turkish
l. kücültmek, ufaltmak
(verringern) azalt-mak
(verengern) daraltmak
fig. (Verdienste usw.) a) kücültmek, düsürmek, tenzil etm. b) pej. kücümsemek, kücüksemek; sich ^ kücülmek, ufalmak Sungs.form / gr. ismi tasgir; kücültme
VERKLEISTERN : German Turkish
üzerine zamk, eins v. s. yapistirarak örtmek, kapamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani