Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
UMSTRICKEN : German Turkish

l. sikica b-ne sarilmak; sikica tutmak
fig. teshir etm., büyülemek

UMSTRITTEN : German Turkish

münazaunfih, münazaali, münakasah, ihtiläfh, kavgali, iddi^Ii

UMSTRUKTURIEREN : German Turkish

ünyesini degistirmek

UMSTRÖMEN : German Turkish

dalgalariyle etrafini kusatmak

UMSTURZ : German Turkish

m l. ihtiläl, klyam
(Umwälzung) inkiläp

UMSTURZPARTEI : German Turkish

ihtiläiciler partisi ,

UMSTÄNDE : German Turkish

pl. l. hal, ahval, sartlar, vaziyet, durum, keyfi-yet
(Förmlichkeiten) teklif tekellüf; resmiyet
jur. sebepler
(Mühe) zähmet, külfet; Machen Sie (sich) keine ^1 Zähmet etmeyinizi wie es die ^ erfordern icabi baline göre; wenn es die ~ erlauben isler elverirse; ^ machen seremoni yapmak; wenn es Ihnen keine ^ macht zähmet olmazsa; nicht viel ^ machen kestirmeden gitmek; wie es die ^ mit sich bringen hal ve keytiyetin icap ettir-digi vechile; ohne auf die näheren ^ zu achten hal ine bak-madan; in anderen (od. gesegneten)
n gebe, hamile; agir vücut; je nach den
n mevkiine göre; unter allen
n behe-mehal; her halde; her hal ve kärda; ne olursa olsun; unter keinen
n hie bir suretle (od. zaman); katiyen, asia; las catlasa; unter
n l. (möglicherweise) beiki; ihtimal ki; olabilir
(gegebenenfalls) icabi halinde; unter diesen
n bu gibi ahvalde; bu sartlar altinda ^halber (Adv.) halihazirdaki durum yüzünden

UMSTÄNDLICH : German Turkish

l. (eingehend) tafsilätli, teferrüatli; (Adv.) mufassalan, etraflica; uzun uzadiya
(förmlich) resrnt; teklifli tekellüflü
(verwickelt) muglak, kansik, dolash
(unbequem) külfetli, zahmetli, zorluklu
(unpraktisch) elverisli (od. pratik) olmayan
(formalistisch) sekilperest, titiz; ~ vorgehen uzun tutmak; igne ile kuyu kazmak Qkelt/itnap, tatvil, uzunluk

UMSTÜLPEN : German Turkish

l. cevirmek, kivirmak
fig. altüst (tersyüz, tornistan) etm

UMSTÜRZEN : German Turkish

(tr.) devirmek; altini üstüne getirmek; asa^i almak; yikmak; (intr.) devrilmek, yikilmak, cökmek 21er m ihtilälci, (inkiläpc»)
lerisch yikici, tahripkär, kanstinci, müfsit

UMSÄGEN : German Turkish

(Baum) festere ile keserek devirmek

UMSÄUMEN : German Turkish

l. (Stoffrand) bsin kenarlanni bastirma.k, kivir-mak
(neu) yeniden kenar cevirmek; tekrar zihlamak

UMTANZEN : German Turkish

etrafinda dans etm

UMTAUFEN : German Turkish

-nin admi degistirmek; sich ^ lassen din degis-tirmek

UMTAUSCH : German Turkish

m degisme, mübadele; zum ^ einreichen (z.B. Banknoten) mübadele ettirmek Qen mübadele etm.; bsi bsle tebdil etm

UMTIPPEN : German Turkish

düzelterek. daktilo makinesiyle yeniden yazmak

UMTOBEN : German Turkish

(tr.) etrafmda klyamet koparmak; (Wind) etrafinda inlemek (od. gürlemek)

UMTOPFEN : German Turkish

(Blumen) saksim degistirmek

UMTREIBEN : German Turkish

l. (Vieh) bir y,rden bir yere sürmek
F (Kinder) muziplik yapmak

UMTRIEBE : German Turkish

pl. entrikala dolaplar, dalavere, fitne, fesat, tahrikät, kiskirti, ar
»ozanhk

UMTUN : German Turkish

(Tuch usw.) ^nne gecirmek; giymek; sich ^ l. (nach et.) bsi aramai

UMWACHSEN : German Turkish

(Pflanzen) (tr.) etrafinda bitmek; etrafma sani-mak

UMWALLEN : German Turkish

l. mit. müdafaa siperleriyle kusatmak
(Schwaden usw.) dalgalanarak etrafini cevirmek 9ung / mil. tahkimat kusagi

UMWANDELN : German Turkish

l. degistirmek, dönüstürmek, istihale ettirmek; evirmek, taklip etm.;
.. haline cevirmek; tahvil {od. tebdil) etm.
biol. temsil etm., özümlemek; sich ^ biol. temessül etm., özümlenmek; Er ist wie umgewandelt. Tamamen baskalasmistir. die in Gefängnis umgewandelte lebenslängliche Zuchthausstrafe hapse cevirilen müebbet kürek cezasi

UMWANDERN : German Turkish

etrafini dolasmak