Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
UN VERZEIHBAR : German Turkish

;
lieh l. affolunmaz; mazur görülmez
(grob) kaba, fahis

UNABDINGBAR : German Turkish

elzem, zarurt, zorunlu; olmasi gereken

UNABHÄNGIG : German Turkish

l. müstakil, bagimsiz
(frei) erkin, hur, ege* men, serbest
(autonom) özerkli, muhtar, otonom
(selbständig) basli basina; sich M" machen (von) l. b-den ayrilip ba^imsiz olm.
(nicht mehr benötigen) osi artik gerekmemek 2kelt/
istikläl, bagimsizlik, ademi tabiiyet
erkinlik, hürriyet, serbesti, serbestlik, egemenlik
özerklilik, muhtariyet, otonomi; das Fest der Nationalen
(Türkei) MilH Häkimiyet Bayrami; Ulusal Egemenlik Bayrami

UNABKÖMMLICH : German Turkish

l. isinden ayniamaz
mil. teclle tabi; müeccel 2kelt/müecccliyet

UNABLÄSSIG : German Turkish

fasilasiz, mütemacß. sürekli; (Adv.) ara verme- den; firt firt; nefes aldirmadan

UNABSEHBAR : German Turkish

l. sonsuz, namütenahi; bitmez tükenmez 2, (unklar) sonu kestirilemez

UNABSETZBAR : German Turkish

aziolunamaz, läyenazil

UNABSICHTLICH : German Turkish

gayri kastt, istemeyerek

UNABWEISBAR : German Turkish

;
lieh l. reddedilemez; bastan savulmaz
(dringend) müstacel, geciktirilemez
(unvermeidlich) kacinilmaz; önüne gecilmez; mübrem

UNABWENDBAR : German Turkish

l. önüne gecilemez
(vorherbestimmt) mukadder

UNABÄNDERLICH : German Turkish

l. degis(tirile)mez, caresiz
(unwiderruflich) geri almamaz; rücu edilemez

UNACHTSAM : German Turkish

dikkatsiz. läkayt, gafil, düsüncesiz; gözü bagli; bakarkör 9kelt / dikkatsizlik, kayitsizlik, gaflet, ihmal, düsüncesizlik, körlük unähnlich bse benzemeyen; bsden farkli

UNANFECHTBAR : German Turkish

l. (Entscheidung) katt, kesin
söz (wL süphe) götürmez; itiraz kabul etmez

UNANGEBAUT : German Turkish

islenmemis, acilmamis, ekilmemis

UNANGEBRACHT : German Turkish

yersiz, vakitsiz, münasebetsiz, fuzult, yolsuz, yakisiksiz, sirasiz, sacma; (Bemerkung) iron.tadmdan yenmez; völlig ^ yersiz ve zamansiz

UNANGEFOCHTEN : German Turkish

l. itiraza ugramami?
(unbelästigt) rahat birakilan

UNANGEMELDET : German Turkish

habersiz

UNANGEMESSEN : German Turkish

l. uymayan; münasip olmayan
(unschicklich) yakisik almaz
(unangebracht) yerinde olmayan

UNANGENEHM : German Turkish

l. hos olmayan; nahos, cansikici
(garstig) cepel, aksi
(mißlich) kötü. cirkin
(aufdringlich) sirnasik. muacciz; tedirgin edici
(mühselig) zahmetii, beläli
(unsympathisch) kam so§uk; sevimsiz;
es Wetter cepel hava;
e Überraschung naho$ bir sürpriz; ein
es Wesen an den Tag legen tatsizlanmak; Rühr die Sache nicht auf, sonst kommt nur Qes heraus! tsi kurcalama alt tarafindan capanoglu cikar. i

UNANGETASTET : German Turkish

dokunulmamis; el degmemis; ~ bleiben ßg. yüzü yazili kalmak

UNANGREIFBAR : German Turkish

l. mit. taarruz edilemez
ßg. itiraz kabul et-mez; cerh edilemez

UNANIMISMUS : German Turkish

m lit. ünanimizm, tekruhculuk

UNANNEHMBAR : German Turkish

kabul edilemez 2Hchkei4 / l. nahosluk
(Übelstand) uygunsuzluk, belä, raharsizhk, mahzur
(Nachteil) halel, zarar, ziyan
(Schwierigkeit) güclük, müskülät, pürüz; alti capanoglu;
en verursachen belä cikarmak; sich
en zuziehen basi beläya u§ramak, F: tan-tuna gitmek; sich überflüssige
en bereiten dertsiz basa dert almak; um (weitere)
en zu vermeiden defi belä ka-bilinden; basinin rahat olmasi icin;
en durchmachen müssen sikinti cekmek; okkanm altina girmek; in die größten
en geraten beläya catmak

UNANSEHNLICH : German Turkish

l. gösterissiz, göze carpmayan
(klein) boy atmamis; ufak tefek; calimsiz, ciliz
(unscheinbar) (P.) silik
(ziemlich häßlich) V: sapanorya, kokoroz
(schäbig) a) (Kleidung) fersudelesmis; yirtik pirtik b) (P.) bir don bir gömiek; kihksiz

UNANSTÄNDIG : German Turkish

l. uygunsuz; yakisik almaz; edebe aykin, yarasiksiz
(unmoralisch) gayri ahläkt, iffetsiz, perdesiz
(schmählich) aylpli, cirkin
(obszön) müstehcen;
er Ausdruck pis lakirdi