Germany
GÄSTEDELEGATION : German Turkish
f misafir heyeti
GÄSTEZIMMER : German Turkish
n (in e-m Dorf) köy odasi; misafirhane
GÄßCHEN : German Turkish
n dar sokak; gecit
GÖNNEN : German Turkish
1[. (nicht beneiden) (j-m et.) b-ni bsden bzw. b-nin bsini kiskanmamak
(nicht begehren) b-nin bsinde gözü olmamak
(schenken, geben) vermek, bahsetmek, ihsan etm., birakmak, müsaade etm., bezietmek; bsi b-den esirgememek; sich et. ^ bse acimamak; Ich gönne es ihm von ganzem Herzen. Feda olsun! Ruhe ^ rahat birakmak; sich Ruhe ~ dinlenmek; Er gönnt mir mein Glück nicht. Saadetimi kiskamyor. Der Junge ist eifersüchtig auf seinen Bruder und gönnt ihm die Mutter nicht. Bu cocuk annesini kardesinden kiskamyor. Das Schicksal hat mir auch dies nicht gegönnt. Feiek, buna da bana cok gördü
GÖNNER : German Turkish
m l. kayinci, mültemis, hami, koruyucu, arka
(Wohltäter) velinimet; iyilik eden 2haft pej. mütenezzil, alcalan, tesahüpkär
miene / mütenezzil tavir
schart / sahabet
GÖPEL : German Turkish
m circir, dolap
GÖR : German Turkish
(-e/) n l. kücük cocuk
yumurcak, afacan (kiz)
GÖRZ : German Turkish
n.pr. (Italien) Gorizia
GÖSCH : German Turkish
naut. civadra sanca§i
stock m sancak gönderi
GÖTTERBAUM : German Turkish
m bot. gök agaci; Japonya cilä agaci; aylandiz; pis kokulu agac
bild n sanem, put
biumefbot. l. düzine cicegi
karanfil
böte m myth. Hermes, Merkur
däm-merung / dünyanin sonu; klyamet günü
GÖTTERSAGE : German Turkish
mit, efsane
speise/ l. myth. ambrozya
fig. cok lezzetli yemek •trank m l. sarabi kevser
fig. enfes icki
myth. nektar
GÖTTIN : German Turkish
ilähe, tannca, mabude 2Hch l. ilähi, tannsal, inme
F fevkaläde; cok iyi; mükemmel;
e Ehren erweisen tap(m)mak, ibadet etm.;
es Gebot fariza;
e Hilfe nusret;
e Fügung kaza;
e Vorsehung Tann kayrasi; inayeti rabbaniye
GÖTZE : German Turkish
(-nbild n) m put, sanem
n.diener m putperest
n.dienst m putperestlik
GÜLTIG : German Turkish
l. cari, gecer, rayic
(in Kraft) meri, muteber
(gesetzlich) kanuni, mesru; Dieses Geld ist nicht mehr ^. Bu para artik gecmiyor. Qkeii /meriyet, gecerlik, yürürlük "keitsdauer / meriyet müddeti; yürürlük süresi
GÜNSEL : German Turkish
m bot. mayasil otu
GÜNSTIG : German Turkish
L müsait, uygun, muvafik
(Vorbedeutung) ugurlu
(Schicksal) acik; Die Lage ist ^. Durum müsait-tir. Hava iyi esiyor. ^ deuten (Traum) hayra yormak; sich ~ treffen isabet olm.; unter Ausnutzung des
en Wetters havalann müsaadesinden faydalanarak; ein
es Ergebnis muvaffaklyetli bir netice; auf e-e
e Gelegenheit warten firsat (od. arahk) beklemek; im
sten Falle olsa olsa; zu
en Bedingungen H müsait sartlar altmda; zu
em Preis dolgun fiyatia (od. bedelle) Günstling m gözde, mahmi, catkin, müntesip^, korunuk
S.Stellung / catkinlik
S.Wirtschaft / kayir«»^, iltimas-cilik; iltimas usulü
GÜRTEL : German Turkish
m l. kusak, kemer, kayi§
(bei Damenkleid) sentür
(Lei^) uckur
geogr. mmtika, kusak; den — enger schnallen a.ßg. kemerini kasmak (od. sikmak); e-n ^ tragen kemer takmak
befestigung/mf
kusakli istihkäm
flechte / s.
rose.
fort n mil. kusakli tabya
rose / med. zona (hastaligi)
schnalle / kemer tokasi
tier n zo. tatu
tiere pl.zo. kemerli hayvangiller; tatugiller
GÜRTEN : German Turkish
kusatmak, kolanlamak; sich ^ kusanmak
GÜSTER : German Turkish
m (Fisch) zo. akcapak; bodur capak
GÜTE : German Turkish
l. iyilik, lütuf(-kärlik), hayirhahhk, mürüvvet, kisilik. insaniyet
(Qualität) kalite (yüksekli^i)
(Reinheit) temizlik, taharet; iyi kalite
(Gnade Gottes) inayet
(Bonität) H sa^lamhk; die
^ haben (zu) (bsi yapmak) lütfünde bulunmak; du liebe ^l meine ^! Herr, du meine —/ F Aman Yarabbi! in — güzellikle. tatlilikla, sulhan, dostca, muslihane
GÜTER : German Turkish
pi. l. vgl. Gut (3)
(bewegliche) menkul mallar; menkuller
abfertigung /;
annähme / tüccar esyasinm sevki
bahnhof m yük (od. marsandiz) istasyonu
betör-derung / mesajeri
gemeinschaft j jur. mal ortakligi
schuppen m yük amban
trennung / jur. mal ayniigi; ^ durchführen ayn seci yapmak
verkehr m marsandiz münakaläti
wagen m l. yük vagonu 2^^\\ Passagierzug) furgon
zug m yük katan; marsanmz(treni)
GÜTEVERFAHREN : German Turkish
n jur. sulh tesebbüsü
GÜTIG : German Turkish
iyi, lütufkär, hatirsmas, mültefit, kerim, hayirperver, mürüvvetli, müsfik, sefkatli, inayetli, insafh, insaniyetli; durch die
e Hilfe der Kollegen arkadaslann himmetiyle; Sie waren so ^ und... (yapmak) lütfünde bulundunuz. Sie sind sehr^. (yOklütufkärsimz. Erlauben Sie
st. Lütten müsaade eder misiniz? ~ aussehend (älterer Mann) nur yüzlü; nurant simali
lieh s. in Güte. auf
em Wege iyi-likle, sulhan; sich ^ einigen \\. (über et.) bir isi tatliya baglamak
(auf et.) bse sulh olm.; sich ^ tun l. bsden lezzet almak
(beim Essen) calakasik yemek; bsde keyif catmak
H : German Turkish
H [ha:] n l. Alman alfabesinin
harfi
mus. si notast
H-BOMBE : German Turkish
hidrojen bombasi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani