Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
HINÜBERKÖNNEN : German Turkish

l. öbür tarafa gecebilmek
bir engel üzerinden tinnanabilmek

HINÜBERLASSEN : German Turkish

-nin karsi tarafa gecmesine müsaade etm

HINÜBERREICHEN : German Turkish

(intr.) (z. B. Äste in den Garten des Nachbars) öbür bahceye kadar uzanmak; (tr.) bsi uzatmak

HINÜBERSCHAFFEN : German Turkish

s. hinüberbringen

HINÜBERSCHALLEN : German Turkish

s. hinüberdringen

HINÜBERSCHAUEN : German Turkish

s. hinübersehen

HINÜBERSEHEN : German Turkish

karsi tarafa (bzw. bs üzerinden) bakmak

HINÜBERSEIN : German Turkish

l. (verbraucht sein) eskimis (od. yipranmis) olm..
(tot sein) ölmüs olm.; Die Blumen in der Vase sind hinüber; man muß neue hineintun. Vazodaki cicekler savmis; yenilemeli

HINÜBERTÖNEN : German Turkish

s. hinüberdringen

HINÜBERWERFEN : German Turkish

öbür tarafa (bzw. üzerinden) atmak, firiatmak

HIOB : German Turkish

n.pr. (Bibel) Eyüp
s.botschaft / karahaber; feläket haberi
s.geduld / sabn Eyüp; sabn cemil ^s.gleich eyübane
s.post / s.
s.botschaft

HIPP HIPP HURRA : German Turkish

! sä, sä, sä l

HIPPE : German Turkish

l. bagci bica^i; tahra, serpet, cekme
(Sense des Todes) ölüm (iskeletinin) tirpam

HIPPODROM : German Turkish

n atalam, hipodrom

HIPPOKRATES : German Turkish

n.pr. (Arzt) Hippokrat, Bokrat

HIRN : German Turkish

n l. beyin, dimag, muh
(Verstand) akil, zekä; gekochfes (gebackenes) ~ beyin haslamasi (tavasi)
an-hang(-s.drüse /) m s. Hypophyse,
gespinst n hayal(-i muhal); ham hayal; kuruntu, utopya, vehim, fantasma, fantom, fiksiyon;
en nachjagen hayal pesinde kosmak
häute pl. beyin zarlan; sehaya
hautentzündung / med. ansefalit, menenjit; säri beyin hummasi
holz n basagac 91os beyinsiz, aptal
masse / beyin cevheri
schlag m beyin sektesi; nüzul, inme ^verb^annt F zirdeli

HIRSCH : German Turkish

m
erkek geyik; hona
antilope / zo. Afrika kara-casi
eher m zo. Hint domuzu
Tanger m avci bicagi
hom n geyik öoynuzu
hornsalz n ehem. nisadir kayma^i; amonyum karbonati
käfer m zo. geyik böcegi: makasli-böcek; yerese^i
kalb n geyik yavrusu
kuh/disi geyik; burcin, meral
leder n güderi
trüffel / bot. sigir mantan
ziegenantilope / kara antilop
zunge / bot. ciyan otu; geyikdili
zungenfarn m bot. fil kula^i egreltiotu Hirse f bot. dan
brei m dan bulamaci; Wer Unglück haben soll, bricht den Finger im ^. Spr. Onmadik haciyi deve üstüne yilan sokar. Spr

HIRT : German Turkish

m l. coban
(Rinder9) sigirtmac
ßg. papaz, piskopos v. s

HIRTENBRIEF : German Turkish

m katolik piskoposlan tarafmdan isdar edilen beyanname
flöte / kaval; (kleinere) düdük
hund m mandira köpegi; comar
junge;
knabe m coban oglan
mädchen n coban kiz
mantel m gocuk
stab m l. coban degnegi
rel. piskopos asasi
tasche / dagar
täschel n bot. cobancantasi
volk n göcebe asiret

HIRTIN : German Turkish

coban kiz

HIS : German Turkish

; His n mus. si diyez

HISSEN : German Turkish

l. (Flagge) cekmek
naut. alabora (od. hisa) etm.; yelken acmak

HISTAMIN : German Turkish

n med. histamin

HISTOLOGE : German Turkish

m histolojist
ie / dokubilim, histoloji; ilmi ensa^ ~isch histolojik

HISTORIE : German Turkish

tarih
ien.maler m tarih olayian ressami
Ikerw;
iograph m tarihci, müverrih ~isch tarihi, tarihsel, isto-rik; nur mehr
es Interesse bieten maziye kansmis (od. intikal etmis) olm