Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
INFIX : German Turkish

n ling. icek

INFIZIEREN : German Turkish

l. bulastirmak, sirayet etm., enfeksiyone etm.
(Wunde) cerahatlendirmek; sich ^ (mit) mikrop almak in flagranti jur. cürmü meshut halinde; sucüstü; ^"^ er- tappen üste varmak; sucüstü yakalamak

INFLATION : German Turkish

enflasyon; para siskinligi 9istisch enflasyoncu, enflasyonist

INFLORESZENZ : German Turkish

s. Blütenstand Influenz f phys. etki, eylem, flil, isleme, nüfuz, tesir
t/t. va. enflüanza, grip; salgin nezie; pacavra hastali^i
maschine / nüfuz makinesi

INFOLGE : German Turkish

(Präp. m. Gen.)
den dolayi; b§ dolayisiyle, sebe- biyle, yüzünden, neticesi olarak, sayesinde
dessen bundan dolayi; binaenaleyh

INFORMATION : German Turkish

malumat, haber, istihbarat, enformasyon; zur ~ malumat kabilinden; ittila husulü icin 9ieren bilgi (haber, malumat) vermek; malumattar (haberdar) etm.; sich ~ malumat almak; vukuf kesp etmek; ^iert malu- matli, bilgili; malumat (bilgi) sahibi; vukuf lu; über et. ~ sein b§ hakkinda bilgisi olm. infrarot kizilötesi, enfraruj, ültrakirmizi

INFRASTRUKTUR : German Turkish

enfrastrüktür, altyapi

INFUSORIEN : German Turkish

pl.
haslamlilar, nakliye

INGANGSETZUNG : German Turkish

(e-r Maschine) islet(H)mei harekete gecir(il)me

INGENIEUR : German Turkish

m mühendis, teknikci, tekniker
schule / tekni- kum; politeknik okul
Wissenschaften pl. mühendislik bilimleri

INGOT : German Turkish

m maden küicesi

INGREDIENZIEN : German Turkish

pl. l. mürekkebat; mütemrrum unsurlar
(z.B. in Küche) harc, malzeme

INGRIMM : German Turkish

m icin icin kaynayan hiddet; garaz, kin °\\g garaz-kär. kinli

INGWER : German Turkish

m bot. zencefil
gewächse pl. bot. zencefilgiller, zencefiliye

INHABER : German Turkish

(in /) m l. (Verfügungsberechtigter) vaziülyet, eldeci, zilyet, tutman
(e-s Geschäfts) sef, patron
jur. sahip, mutasarnf; (e-r Urkunde) hamil; (der elterlichen Gewalt) veli
papiere pl. hamile yazili senetler

INHAFTIEREN : German Turkish

yakalamak, hapsetmek

INHALATION : German Turkish

insak; nefesle beraber iceri cekmc; tütsü, enhalasyon
ations.apparat m enhalasyon aleti 9ieren l. (Zigaretten usw.) icerken dumam iceri cekmek
med. tütsülenmek; tütsü vermek

INHALT : German Turkish

m l. icindekiler, icerik, muhteva, mazruf, meal, muhteviyat, mündericat
(-S.Verzeichnis) fihrist, endeks
(Raum9) hacim; mesahai hacmiye
(Raurr^) istiap haddi
(e-r Rede usw.) mevzu, konu
(e-r diplomatischen Note) meal
(Begriffs^) mazmun, mantuk, diyem; eine dem — angemessene Ausstattung (bei e-m Buch) mazrufa läyik bir zarf °lich icindekiler (usw.) itibariyle
s.angäbe / l. fihrist
(kurze) huläsa, özet 2s.arm; 2s.leer; 2s.los ßg. bös, degersiz 2s.reich; 9s.schwer sümullu, manidar, manali, cemiyetli, mazmunlu
S.Verzeichnis n fihrist, endeks 9s.voll s. ~s.reich

INHIBIEREN : German Turkish

l. (hemmen) bse ket vurmak, engel olm.; bsi güclestirmek
(verbieten) yasak etm., menetmek, mümanaat etm

INHUMAN : German Turkish

gayri insant, insaniyetsiz, riayetsiz, katiyürekli, merhametsiz

INHÄRENT : German Turkish

phil. ayniamaz, läyenfek, ickin; läzim(-i gayri mufarik) ~i f ayrilamazilk; lüzumu gayri mufarik, lüzu-mu gayri münfek; teläzüm

INITIAL : German Turkish

(-e/) n;
buchstabe m ilk hart; inisyal
zellen pl. bot. sürgendoku (od. meristem) anahücreleri

INITIATIVE : German Turkish

tesebbüs, insiyatif, öncecilik; die ^ ergreifen tesebbüsü ele almak; keine ^ aufbringen insiyatif ten mahrum kalmak; voll ^ mütesebbis, girisken; kürt gibi; fehlende ^ tesebbüssüzlük; aus eigener ^ kendiliginden, binefsihi, icinden, tavt, resen; sahst (od. zati) teseb büsiyle
iv.recht n jur. kanun teklifi hakki
or m müseb-bep, tahrikci, önayak

INJEKTION : German Turkish

enjeksiyon, igne, zerk, icitim, pikür, ihtikan; e-e ~ verabfolgen (od. geben) b-ne igne vurmak
s.spritze/ enjeksiyon sinngasi; enjektör

INJIZIERBAR : German Turkish

med. enjektabi
en siringa (zerk, enjekte) etm.; igne yapmak