Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
JURA : German Turkish

(I) (-formatlon /) m geol. l. jura, jürasik
(schwarzer) lias

JURAGEBIRGE : German Turkish

n n.pr. Jüra
student(in/) m hukuk ögrencisi; hukuklu
viper / zo. sagir yilan

JURIDISCH : German Turkish

(öst.) s. juristisch

JURISDIKTION : German Turkish

fjur. mahkemeler ictihadi; kazat ictihat; kaza hakki; Wir stehen nicht unter seiner ^. Biz onun hükmü altmda de^iliz

JURISPRUDENZ : German Turkish

l. hukuk ilmi; ilmi ictihat
is/. fikih

JURIST : German Turkish

(in /) m l. hukukcu. kanunsinas, hukuksinas; ist, fakih
(Student) hukuklu

JURISTISCH : German Turkish

hukukt, tüzel;
e Person tüzel kisi; hükmt sahis; ^ betrachtet hukuki zaviyeden; tüzel bakimdan;
e Fakultät Hukuk Fakültesi; die
e Fakultät absolvieren hukuktan cikmak

JURY : German Turkish

jüri (heyeti); (bei Sport a.) puvantaj heyeti

JUS : German Turkish

l. n hak, hukuk
/ (dial. a. n) kaiin saica

JUST : German Turkish

(-ament) z. va. l. tarn
(eben erst) demincik, henüz
leren ayar etm., düzenlemek, ajüste etm. 9ierung / ajüstaj
inzieren hakh cikarmak

JUSTINIAN : German Turkish

n. pr. Jüstiniyen

JUSTITIAR : German Turkish

m hukuk müsaviri

JUSTIZ : German Turkish

adalet, adliye, tüze; kaza hakki
akt m kazal muamele
beamte m adliyeci
behörde / adli merci
irrtuni m adli (od. hukuk?) hata
jähr n adlf yil
minister m Adalet Bakam, Adliye Vekili
ministerium n Adalet Bakanligi, Adliye Vekäleti (bzw. Nezareti)
mord m agir hukuki hata
palast m adliye sarayi
rat m (Titel) adliye müsaviri
wesen n adliye isleri; adalet umuru, hukukculuk

JUTE : German Turkish

fco/. Hint keneviri; muhliye (mülähiye), jüt

JUWEL : German Turkish

n l. mücevher; klymetli ta§
fig. cok klymetli sahis
en pl. mücevherat, cevahir
en.handel m mücev-heratcilik
en.kästchen n mücevher mahfazasi
ier m kuyumcu, cevahirci

JUX : German Turkish

m F alay, saka, egience; sich e-n ^ machen F saka yapmak

JUXTA : German Turkish

;
e / H dipkocam

JÄGER : German Turkish

m l. avci
mil. a) avci eri b) (Flugzeug) avci uca§i
(Wildhüter) av korucusu
latein n avci palavrasi; atlp tutma; farfaralik

JÄH : German Turkish

l. (steil abfallend) sarp
(plötzlich) am; Adv. birden- bire, füceten;
er Schrecken yilgi, dehset;
er Tod füceten ölüm; e-n
en Schrecken bekommen kücük dilini yutmak
lings s.jäh

JÄHR : German Turkish

n: alle
e einmal ayda yilda bir; kirk yilda bir °n l. cok sevinmek; senlik yapmak; sevinc nidalan cikarmak
(Hochrufe ausbringen) yasa diye bagirmak
rufe pl. sevinc nidalan

JÄHREN : German Turkish

: sich ^ l.
den beri bir yil olm.
filaninci yildönümü olm

JÄHRIG : German Turkish

(in Zss.)
.. yasinda

JÄHRLICH : German Turkish

senevt, yillik, senelik; (Adv.) her sene; seneden seneye ^ling m bir yasinda olan (ehli) hayvan

JÄHZORN : German Turkish

m tehevvür, köpürme, hiddet ^^g mütehevvir; gözü dumanli; kudurgan. öfkeci, hadidülmizac; cani tez; öfkesi topugunda; osuru^u cinli

JÄMMERLICH : German Turkish

l. (bemitleidenswert) sayani merhamet; acinacak (bir suretle)
(erbärmlich) seril sefil; perisan pejmürde, miskin, kiliksiz
(herzzerreißend) yürekler acisi; yürek paralayan; acikli
pej. pisink, miskin; V: tinyoloz, kitipiyoz;
er Zustand halipürmeläl; ^ schreien ciyak ciyak {od. aci aci) bagirmak; ^ umkommen top yoluna gitmek 9Iing m uyuz, beceriksiz, pisink