Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
JÄTEN : German Turkish

yabani ot ayiklamak

JÜDELN : German Turkish

F Yahudi gibi konusmak

JÜDIN : German Turkish

Yahudi kadini; V: bolice

JÜDISCH : German Turkish

Yahudi;
es Gebahren Yahudilik; pej. bezirganlik. cifitcilik; von
er Abstammung Yahudi menseli;
er Händler bezirgän

JÜNGER : German Turkish

l. daha gen^
(gegenüber anderen) daha kücük; Er ist drei Jahre ^ als ich. Benden üc ya§ kücüktür.
^ darstellen kücültmek; mein
er Bruder kücük kardesim; die
e Steinzeit neolitik cag; Er ist ^ als ich. Ya§ca o benden sonradir. für ^ ausgeben (als jemand ist) ufak göstermek 0 m l. mürit. sakirt, cömez
(Apostel) havari

JÜNGFERLICH : German Turkish

pej. utangac bir kiz gibt; horozdan kacar; Er-meni gelini gibi kintan

JÜNGLING : German Turkish

m genc adam; delikanli
s.alter n delikanlilik

JÜNGST : German Turkish

(Adj.) l. en genc, en kücük
(Zeit) son, gecen; (Adv.) gecenlerde; ~er Tag; ~es Gericht klyamet (od. mahser) günü; yevmülhesap; hasir; der
e König Europas Avrupanm en kücük yasli kirali

K : German Turkish

K [ka:] n Alman alfabesinin
harfi

KAABA : German Turkish

n. pr. Käbe, Beytullah, Beytülharam

KABALE : German Turkish

va. hile, desise, entrika; ^ und Liebe (Schiller) Hile ve Sevgi

KABARETT : German Turkish

n kabare
lst(in/) m kabare artisti spez. kantocu, sarkici
lied n sansonet, kanto

KABBALA : German Turkish

kabala
ist m kabalist
istik / hurufilik 2istisch kabalaya müteallik; gizli, mahrem

KABBELEI : German Turkish

F birbirine takilma ^n: sich ^ F birbirine takilmak

KABEL : German Turkish

n l. el. kablo
naut. halat, cima, kablo; (kleineres)gomeneta
(Überseetelegramm) kablogram; ein ^legen kablo dösemek
ar n (Anholtau) kavela
depesche/ kablogram
garn n flasa
galt n halat amban; zincirlik
jau m zo. morina; esek baligi
kran m kablolu vinc
länge / gomene
mantel m kablo gömlegi (od. kilifi) ~n kablo cekmek
schlag m naut. isparcana bükümü
tau n palamar, yoma; (kleineres) gomeneta, permece

KABINE : German Turkish

l. (Schiffs~) kamara
(Bade2) kabin
(Flug-zeug2) ucagin bas tarafi

KABINETT : German Turkish

n l. kabine; vekiller heyeti; heyeti vekile; bakan-lar kurulu
kücük oda
formal n phot. kabine
s.justiz / jur. tutuk yargi; (fr. adaleti mevkufe); hükümdann adliye islerine müdahalesi
s.order / irade, ferman; hükümdann emri
stück n secme sanat eseri

KABOTAGE : German Turkish

kabotaj 91eren kabotaj yapmak

KABRIOLETT : German Turkish

n kabriyole, kap

KABUL : German Turkish

n. pr. Käbil

KABYLEN : German Turkish

pl. (Nordafrika) §elohlar

KACHEKTISCH : German Turkish

med. kasektik

KACHEL : German Turkish

cini, fayans, karofayans ~n cini kaplamak; ge" kachelt fayansli, fayans döseli
ofen m cini soba
wand / karelaj

KACHEXIE : German Turkish

med. kaseksi

KACKE : German Turkish

^ V bok ~n V yestehlemek, diskilamak; V: sicmak