Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
OS : Turkish Turkish

osmiyum'un simgesi

OŞİNOGRAFİ : Turkish Turkish

anadenizbilim

OSMANLI : Turkish Turkish

osman gazi tarafından xiii. yüzyılda kurulan, birinci dünya savaşından sonra dağılan türk ımparatorluğuna ve bunun uyruklarına verilen ad

OSMANLI : Turkish Turkish

düşündüğünü çekinmeden, açıkça söyleyen, bulunduğu toplulukta yetke sahibi olan

OSMANLICA : Turkish Turkish

devleti'nin yayıldığı bütün ülkelerde kullanılmış olan, özellikle xv. yüzyıldan sonra arapça ve farsçanın aşırı etkisinde kalan türk yazın dili

OSMANLICACILIK : Turkish Turkish

dil yönünden osmanlıcadan yana olanların tutumu

OSMANLICILIK : Turkish Turkish

tanzimat'tan sonra gelişen ve osmanlı ımparatorluğu sınırlarındaki tüm etnik grupların kendilerini "osmanlı" saymaları gerektiğini savunan düşünce akımı

OSMANLILIK : Turkish Turkish

osmanlı olma durumu

OSMİYUM : Turkish Turkish

mavi renkte, 2700° c'de ergiyen, platin filizlerinde bulunan çok kırılgan bir element, simgesi os

ÖSTAKİ : Turkish Turkish

urun boşluğu ile ortakulağı birleştiren boru biçimindeki yol anlamında östaki borusu teriminde geçer

OSTEOLOG : Turkish Turkish

kemikbilimci

OSTEOLOJİ : Turkish Turkish

kemikbilim

OSTEOPOROZ : Turkish Turkish

kemik erimesi

ÖSTROJEN : Turkish Turkish

dişide kızgınlık yaratan

ÖSTROJEN HORMONU : Turkish Turkish

dişide kızgınlık oluşmasına neden olan hormon

ÖŞÜR, -ŞRÜ : Turkish Turkish

aşar, ondalık

ÖŞÜRCÜ : Turkish Turkish

öşür alan, toplayan görevli

OSURGAN : Turkish Turkish

çok yellenen

OSURGANBÖCEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

kendisini, çıkardığı pis bir koku ile savunan bir böcek (brachynus crepitans)

OSURMA : Turkish Turkish

osurmak eylemi

OSURMAK : Turkish Turkish

yellenmek

OSURUK : Turkish Turkish

yellenme

OSURUKAĞACI, -NI : Turkish Turkish

aylandız

OSURUKU CİNLİ : Turkish Turkish

çabuk ve olmayacak şeylere öfkelenen

OT TUTUNMAK : Turkish Turkish

vücuttaki fazla kılları düşürmek için ilaç sürünmek