Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ÖTEYE BERİYE : Turkish Turkish

türlü yerlere

OTİSTİK : Turkish Turkish

ıçe yönelik

OTİZM : Turkish Turkish

ıçeyöneliklik

OTLAK : Turkish Turkish

hayvan otlatılan yer, salmalık, yaylak, °mera

OTLAKÇI : Turkish Turkish

para ve emek harcamadan başkalarının sırtından geçinen (kimse)

OTLAKÇILIK : Turkish Turkish

aşkalarının sırtından geçinme durumu

OTLAKIYE : Turkish Turkish

osmanlı döneminde, devlet malı otlaklarda yayılan hayvanlardan alınan vergi

OTLAMA : Turkish Turkish

otlamak eylemi

OTLAMAK : Turkish Turkish

(hayvan) dolaşarak yerdeki ot, çimen, yaprak vb.yi yemek

OTLAMAK : Turkish Turkish

para ve emek harcamadan başkalarının sırtından geçinmek

OTLANMA : Turkish Turkish

otlanmak eylemi

OTLANMAK : Turkish Turkish

(hayvan) otlamak

OTLANMAK : Turkish Turkish

(otlak) hayvanlar tarafından yenilmek

OTLANMAK : Turkish Turkish

ortada bulunan yiyecekten (ya da paradan) almak, yürütmek; geçinmek

OTLATILMA : Turkish Turkish

otlatılmak eylemi

OTLATILMAK : Turkish Turkish

otlamaya bırakılmak

OTLATMA : Turkish Turkish

otlatmak eylemi

OTLATMAK : Turkish Turkish

hayvanı ya da sürüyü otlayabileceği bir yere götürmek, otlamaya bırakmak, otlamasını sağlamak

ÖTLEĞEN : Turkish Turkish

ötleğengillerden, kızıla çalan sarı, boz renkli ötücü kuş, çalıbülbülü (sylvia communis)

ÖTLEĞENGİLLER : Turkish Turkish

örnek hayvanı ötleğen olan ötücü kuşlar familyası

ÖTLEĞİ : Turkish Turkish

ir cins kartal

OTLUBAĞA : Turkish Turkish

karakurbağa (bufa)

OTLUK : Turkish Turkish

otu bol olan yer

OTLUK : Turkish Turkish

kış için kurutulmuş ot yığını

OTLUK : Turkish Turkish

ot konulan yer