Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
OTOKORKULUK : Turkish Turkish

ir yolun kenarına ya da otoyolun gidiş ve dönüş şeritlerinin ortasına yatay olarak yerleştirilen metal ya da beton kiriş

OTOKRASİ : Turkish Turkish

( autos kendi, kratos erk) hükümdarın, tüm siyasal erki elinde bulundurduğu yönetim biçimi

OTOKRAT, -TI : Turkish Turkish

siyasal erki elinde bulunduran (hükümdar)

OTOKRİTİK : Turkish Turkish

özeleştiri

OTOLİT, -Tİ : Turkish Turkish

ışitme taşı

OTOMAN : Turkish Turkish

osmanlılara, avrupalıların verdiği ad

OTOMAN : Turkish Turkish

ir tür ipekli kumaş

OTOMAN : Turkish Turkish

sedir biçiminde kanepe

OTOMASYON : Turkish Turkish

endüstride, yönetimde ve bilimsel işlerde insan aracılığı olmadan işlerin otomatik olarak yapılması, özdevin

OTOMAT, -TI : Turkish Turkish

canlı bir varlığın yapabileceği kimi işleri yapan mekanik ya da elektrikli aygıt, kendiliğinde işleyen düzenek ya da aygıt

OTOMAT, -TI : Turkish Turkish

sıcak su verecek biçimde hazırlanmış, havagazı ocaklı aygıt

OTOMAT, -TI : Turkish Turkish

yapılarda, merdivenleri aydınatacak biçimde düzenlenmiş elektrik düzeneği

OTOMATİK : Turkish Turkish

mekanik yollarla hareket ettirilen ya da kendi kendini yöneten (aygıt)

OTOMATİK : Turkish Turkish

(ınsan için) ıstençdışı yapılan (davranış)

OTOMATİK OLARAK : Turkish Turkish

kendiliğinden

OTOMATİK SİGORTA : Turkish Turkish

fazla akım geçtiğinde manyetik ya da termik düzeneklerle devreyi açan aygıt

OTOMATİKLEŞME : Turkish Turkish

otomatikleşmek eylemi

OTOMATİKLEŞMEK : Turkish Turkish

otomatik duruma gelmek

OTOMATİKLEŞTİRİLME : Turkish Turkish

otomatikleştirimek eylemi

OTOMATİKLEŞTİRİLMEK : Turkish Turkish

otomatik duruma getirilmek

OTOMATİKLEŞTİRME : Turkish Turkish

otomatikleştirmek eylemi

OTOMATİKLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

otomatik duruma getirmek

OTOMATİKLİK : Turkish Turkish

otomatik olarak çalışan bir aygıt ya da donanımın niteliği

OTOMATİKMAN : Turkish Turkish

ınsan eli değmeden, kendiliğinden

OTOMATİZM : Turkish Turkish

özdevinim