Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ÖTME : Turkish Turkish

ötmek eylemi

ÖTMEK, -ER : Turkish Turkish

(kuş ve böcekler için) değişik tonda ses çıkarmak

ÖTMEK, -ER : Turkish Turkish

(üfleme çalgıların) sesi çıkmak

ÖTMEK, -ER : Turkish Turkish

yankı ya da yankılı ses vermek

ÖTMEK, -ER : Turkish Turkish

anlamsız, boş konuşmak

ÖTMEK, -ER : Turkish Turkish

(sarhoş) kusmak

OTO : Turkish Turkish

otomobil sözcüğünün kısaltılmışı araba, taksi

OTO- : Turkish Turkish

kimi sözcüklerin birleşimine girerek "kendi kendine" anlamını veren önek

OTOBAN : Turkish Turkish

otoyol

OTOBİYOGRAFİ : Turkish Turkish

özyaşamöyküsü

OTOBİYOGRAFİK : Turkish Turkish

özyaşamöyküsel

OTOBÜS : Turkish Turkish

yolcu taşıyan, motorlu, büyük taşıt: "hey yol üstündeki otobüs / karoserin ne yeni / kız gibi motorun var."
c. külebi

OTOBÜSÇÜ : Turkish Turkish

otobüs işletmecisi

OTOBÜSÇÜ : Turkish Turkish

otobüs şoförü

OTOBÜSÇÜLÜK : Turkish Turkish

otobüs işletmeciliği

OTODİDAKT : Turkish Turkish

özöğrenimli

OTOEROTİZM : Turkish Turkish

özünerosluk

OTOGAMİ : Turkish Turkish

özdöllenme

OTOGAR : Turkish Turkish

şehirlerarası çalışan motorlu taşıtların yolcularını aldıkları ve indirdikleri yer, garaj

OTOGESTİYON : Turkish Turkish

özyönetim

OTOGRAFİ : Turkish Turkish

yağlı mürekkeple çizilmiş desenleri taşbaskı üzerine geçirme yöntemi

OTOKAR : Turkish Turkish

toplu ya da turistik geziler için yapılmış büyük otobüs

OTOKLAV : Turkish Turkish

vida ve cıvatalarla tutturulmuş basit bir kapağı olan, iç basınca dayanıklı kap

OTOKLAV : Turkish Turkish

laboratuvar işlerinde ve ameliyatlarda yararlanılan her türlü aygıt ve gereçleri mikropsuzlaştırmak için kullanılan basınçlı buhar kazanı

OTOKONTROL, -LÜ : Turkish Turkish

özdenetim