German Turkish
PREMIER : German Turkish
m s.
minister,
e / ilk temsil; prömiyer
minister m basbakan. basvekil
PRESBYTERIANER : German Turkish
(in /) m rel. presbiteryen
PRESCHEN : German Turkish
F hizia kosmak
PRESS : German Turkish
Bill. yapisik, kole; ~ stehen yapisik, kole durmak
PRESSANT : German Turkish
F müstacel, ürjan
PRESSE : German Turkish
l. basin, matbuat
(Druckmaschine) matbaa makinesi
(Ölmühle) tasirhane
(Kelter) tasir aleti; cendere, mengene, pres, baski
F derslerde geri kalan ögrencileri imtihanlara yetistirmeye mahsus okul; unter d^r^-basilmakta olan; baski altinda
ball m basin balosu
berichterstatter m gazete muhabiri; gazeteci-büro n basin bürosu; ajans
erzeugnisse pl.jur. evraki matbua
freiheit / basin serbestligi (od. ftzgürlügü)-konferenz / basin konferansi {od. toplantisi) ^n l. sikmak, tazyik etm., basmak
(Früchte) sikip suyunu cikarmak
(zusammendrängen) sikistirmak, tikistirmak
(in e-r Form) kaliba vurmak
(zu et.) mecbur etm., yapmaga zorla-mak
photograph m basin foto muhabiri
Vertreter m basin temsiicisi; gazeteci Preßfalte / kirma. gode, plise
form /kalip; sapka kalibi
gußmaschine/(für Seife, Schokolade usw.) budinöz –hefe / kuru maya
holzplatte / sunta
PRESSIEREN : German Turkish
F acelesi olm
PRESTIGE : German Turkish
n prestij
PRETIOSEN : German Turkish
pl. cevahir, mücevherat
PREUßE : German Turkish
m Prusyali; So schnell schießen die
n nicht! F Yavas yavas! 0 kadar acele olmaz! Kurbaga bile vararak vararak demis.
en n.pr. bist. Prusya
en.tum n Prusyahk
in / Prusyali (kadm) ^isch Prusyali
PREUßISCHBLAU : German Turkish
n Prusya nfavisi
PREZIÖS : German Turkish
l. seit. klymetli. degerli
fig. call. sunt, cebrt, yap-macik; sahte tavirli 9en.tum n lU. özenticilik
PREßBETON : German Turkish
m basma beton
PREßKOHLE : German Turkish
ökompoze taskömürü; briket
luft / tazyikli hava
lufthammer m tazyikli hava cekici
rückstände pl. küspe
stoff m plastik
PRIAMUS : German Turkish
n. pr. Priam
PRICKE : German Turkish
zo. s. Neunauge
PRICKELN : German Turkish
l. giciklamak
(kitzeln) gidiklamak
(jucken) kasinti vermek
(Sekt) köpürmek
PRIEM : German Turkish
m agizda cignenen tütün parcasi 2en agzinda tütün ci^nemek
PRIESTER : German Turkish
l. (christl.) rahip, papaz, F: karabas
(ist.) imam
allg. ruhani
fisch m zo. aterina; gümüsbalißi
gewand n papaz cübbesi
herrschaft / papaziar häkimiyeti; teo-krasi; klerikalizm
In / rahibe
seminar n imam ve hatip okulu
PRIEßNITZUMSCHLAG : German Turkish
m med. soguk su kompresi
PRIIEP : German Turkish
n. pr. (Mazedonien) Pirlepe
PRIMA : German Turkish
lise son iki simfinm genel adi; (vgl. Unterprima^ Oberprima) Q (Adj.) birinci kalite; en älä; enfes, mükem-mel, ekstra; kiz gibi; F a. sik, klas, aynali; bas boy; klyak; ein ^ Essen agzma läyik bir yemek; ein ~ Kerl ömür adam; sapina kadar mert; ~ Getränke ickilerin daniskasi; Alles geht ^1 Isimiz is! ein ^ Ding klyaklik; Das hast du ^ gemacht! Aferin sana!
ballerina /prima-balerin
donna / primadonna
ner(in/) m lise son iki smif ö^rencisi primär ilk, asil, esas, unsuri, elemansel, ögesel;
er Alkohol ehem. birincii alkol; ewell küul
PRIMA VISTA : German Turkish
mus. ilk görüste
PRIMAS : German Turkish
m l. rel. bir eyaletin baspiskoposu
(Zigeuner0) cingene orkestrasmin sefi
PRIMAT : German Turkish
m, n evveliyet, basmanhk, ilklik
en pl. zo. primatlar, kirde
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani