Turkish Risale
KAVİ : Turkish Risale
Sağlam, metin, zorlu, kuvvetli, güçlü. * Varlıklı, zengin, sâlih, emin, mutemed
KAVİM : Turkish Risale
Doğru, dik, ayakta. * Dürüst. * İsabetli. * Boyu düzgün ve güzel
KAVİSNAME : Turkish Risale
f. Okçular ve okçuluk hakkında yazılan eser
KAVİYY-ÜL BÜNYE : Turkish Risale
Bünyesi sağlam olan. Sağlam vücutlu
KAVİYY-ÜL İKTİDAR : Turkish Risale
İktidarı kuvvetli
KAVİYYEN : Turkish Risale
Kuvvetle, kat'i olarak. Şüphesiz olarak
KAVİYYEN ME'MUL : Turkish Risale
Çok kuvvetle ümid edilen
KAY : Turkish Risale
Yağmurlu hava
KAY' : Turkish Risale
Kedi, sinnevr
KAY'AM : Turkish Risale
(C.: Kayâım) Kedi
KAYANE : Turkish Risale
Demircilik
KAYASİRE : Turkish Risale
(Kayser. C.) Kayserler. Eski Bizans ve Roma İmparatorlarının lâkapları
KAYD : Turkish Risale
Kelepçe, bağ. * Bağlamak. * Bir şeyi bir yere yazmak. * Deftere geçirmek. * Sınırlamak. * Şart
KAYD-I HAYAT : Turkish Risale
Ömür boyunca, yaşadığı müddetçe
KAYDAHR : Turkish Risale
Halkın her işine karşı gelen. * İri gövdeli deve
KAYDEHUR : Turkish Risale
Yaramaz huylu
KAYDETMEK : Turkish Risale
Yazmak. * Bağlamak. * İlgilenmek, alâkalanmak
KAYDUM : Turkish Risale
Her nesnenin önü
KAYDİYYE : Turkish Risale
Deftere kaydetme ücreti
KAYH : Turkish Risale
(C.: Kuyuh) İrin
KAYID : Turkish Risale
(C.: Kıvâd-Kâde-Kavâyid) Çekici, çeken. * Çavuş. * Koyunların önünde yürüyen "kösem" dedikleri koyun
KAYIF : Turkish Risale
Ferasetle bir kimsenin nesebini bilen kişi
KAYIM : Turkish Risale
Durucu, duran. * Kılıç kabzası
KAYIN : Turkish Risale
Kadının veya kocanın erkek kardeşi
KAYINÇO : Turkish Risale
Kayın. Kayınbirader
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani