Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HELEZON : Turkish Turkish

kıvrımlı, yılankavi biçim, °helis

HELEZONİ : Turkish Turkish

sarmal, yılankavi, °helisel

HELEZONLAŞMAK : Turkish Turkish

sarmal, kıvrımlı biçime gelmek

HELEZONLU : Turkish Turkish

helezonu olan, sarmal

HELİK : Turkish Turkish

duvar örülürken büyük taşların arasına yerleştirilen ufak taşlar

HELİKOİT : Turkish Turkish

helis biçiminde eğri yüzey: bir minare merdiveninin alt yüzü helikoittir

HELİKON : Turkish Turkish

çalgı ağızlığı ve pistonu olan, boyundan geçirilerek tutulan, çember biçimli, üflemeli bakır çalgı

HELİKOPTER : Turkish Turkish

dik iniş ve çıkış yapabildiği için dar yerlerde de kullanılabilen tepeden pervaneli hava taşıtı

HELİS : Turkish Turkish

ir silindirin anadoğrularını sabit bir açı altında kesen eğri

HELİSEL : Turkish Turkish

helis biçiminde olan, sarmal, °helezoni

HELKE : Turkish Turkish

akraç, kova

HELLİM : Turkish Turkish

özellikle kıbrıs'ta yapılan bir tür peynir

HELME : Turkish Turkish

fasulye, pirinç, buğday gibi taneler kaynatıldığında, nişastanın çökelmesiyle oluşan koyu sıvı

HELME : Turkish Turkish

kimi bitkilerin kök, çiçek ve tohumlarında bulunan koyu kıvamlı madde

HELME DÖKMEK : Turkish Turkish

(kaynatılmış tanelerin suyu için) koyulaşmak

HELME GİBİ : Turkish Turkish

iyice pi?mi?

HELMELENMEK : Turkish Turkish

helme dökmek, helmesi çıkmak

HELMELİ : Turkish Turkish

helme durumunda olan (yemek)

HELMİNTOLOJİ : Turkish Turkish

kurtbilim

HELVA : Turkish Turkish

şeker, yağ, un ya da irmikle yapılan tatlı

HELVACI : Turkish Turkish

helva yapan ya da satan kimse

HELVACIKABAĞI, -NI : Turkish Turkish

kabakgillerden, tatlısı yapılan, dışı boz, içi sarı renkli iri bir kabak türü, kestanekabağı (cucurbita maxima)

HELVACIKÖKÜ, -NÜ : Turkish Turkish

- çöven

HELVACILIK : Turkish Turkish

helva yapma ya da satma işi

HELVAHANE : Turkish Turkish

genellikle helva pişirmekte kullanılan geniş ve az derin tencere