Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İLAM ETMEK : Turkish Turkish

ildirmek

İLAMAŞALLAH : Turkish Turkish

sonu gelmeyecek bir zamana dek

İLAMAŞALLAH : Turkish Turkish

sitem ya da alay yollu "maşallah" yerine kullanılır

İLAN : Turkish Turkish

duyuru

İLAN : Turkish Turkish

(yeni bir olayı) açıkça bildirme, açıkça duyurma

İLAN ETMEK : Turkish Turkish

ir durumu yayım yoluyla duyurmak

İLAN ETMEK : Turkish Turkish

ir durumu yaymak

İLAN ETMEK : Turkish Turkish

ir durumun yürürlüğe girdiğini açıkça bildirmek

İLANCILIK : Turkish Turkish

ticari bir amaçla geniş topluluklara tanıtılmak istenen bir şeyi basın ve yayım yoluyla duyurma işi

İLANEN : Turkish Turkish

duyuru yoluyla

İLANI AŞK ETMEK : Turkish Turkish

(bir erkek bir kadına ya da bir kadın bir erkeğe) kendisini sevdiğini söylemek

İLANİHAYE : Turkish Turkish

sonsuza dek, sonsuza değin

İLARYA : Turkish Turkish

gümüşbalığının küçüğü

İLAVE : Turkish Turkish

katma, ekleme, ulama, ek

İLAVE : Turkish Turkish

eklenmiş, katılmış parça

İLAVE : Turkish Turkish

artırma, büyütme, abartma

İLAVE : Turkish Turkish

ir gazete ya da derginin yayımıyla birlikte ücretsiz olarak verdiği parça, ek

İLAVE ETMEK : Turkish Turkish

eklemek, katmak, ulamak

İLAVELİ : Turkish Turkish

eki olan

İLAVELİ : Turkish Turkish

abartılmış, yalan katılmış, °mübalağalı

İLAVELİ : Turkish Turkish

abartarak, ekleyerek

İLAVETEN : Turkish Turkish

ek olarak, ek yoluyla, ekleyerek

İLBAY : Turkish Turkish

vali

İLCA : Turkish Turkish

zorlama; zorunda bırakma

İLCA ETMEK : Turkish Turkish

zorlamak, zorunda bırakmak