Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KERİM : Turkish Turkish

soylu, °asil

KERİM : Turkish Turkish

eliaçık, °cömert

KERİM : Turkish Turkish

tanrı'nın adlarından biri

KERİME : Turkish Turkish

(saygılı konuşmada) kız evlat

KERİZ : Turkish Turkish

pissu yolu, lağım, çirkef, °geriz

KERİZ : Turkish Turkish

kumar

KERİZ : Turkish Turkish

kolayca kandırılabilen oyuncu

KERİZ : Turkish Turkish

eğlenti, çalgılı eğlenti

KERİZCİ : Turkish Turkish

çalgıcı

KERİZCİ : Turkish Turkish

kumarda hile yapan oyuncu

KERİZLEMEK : Turkish Turkish

çalgı çalıp göbek atmak

KERİZLEMEK : Turkish Turkish

irini dolandırmak, aldatmak, aptal yerine koymak

KERİZLENMEK : Turkish Turkish

aptal yerine konulmak

KERİZLİK : Turkish Turkish

aptallık, budalalık

KERKENEZ : Turkish Turkish

kartalgillerden, leşle beslenen, 35 cm. uzunluğunda, kızılımsı tüyleri olan bir kuş (falco tinnunculus)

KERKİ : Turkish Turkish

keser

KERLİFERLİ : Turkish Turkish

kellifelli

KERMEN : Turkish Turkish

kale, germen

KERMES : Turkish Turkish

ir çalışmaya yardım sağlamak için, genellikle açık havada yapılan eğlentili toplantı

KERMES : Turkish Turkish

küçük kentlerde bayram ya da panayır günlerinde yapılan eğlenceli toplantı

KERPETEN : Turkish Turkish

kimi nesneleri sıkmak ya da çekmekte kullanılan, hareketli bir eksen çevresinde çapraz iki parçadan oluşmuş, kıskaç biçimindeki araç

KERPETEN : Turkish Turkish

u biçimde olan ve diş çekmekte kullanılan araç

KERPİÇ : Turkish Turkish

duvar örmekte kullanılmak için kalıplara dökülüp güneşte kurutulmuş saman ve balçık karışımı ilkel tuğla

KERPİÇ : Turkish Turkish

yapılmış

KERPİÇ DÖKMEK : Turkish Turkish

saman ve balçık karışımını kalıplara boşaltmak