Turkish Turkish
Turkish Turkish
KERTİK : Turkish Turkish
kertilmiş yer, gedik, çentik
KERTİK KERTİK : Turkish Turkish
üzeri kertiklerle dolu
KERTİKLEME : Turkish Turkish
kertiklemek eylemi
KERTİKLEMEK : Turkish Turkish
kertik açmak
KERTİKLİ : Turkish Turkish
kertiği olan
KERTİLME : Turkish Turkish
kertilmek eylemi
KERTİLMEK : Turkish Turkish
kertmek eylemi yapılmak
KERTİŞ : Turkish Turkish
kertenkele
KERTME : Turkish Turkish
kertmek eylemi
KERTME : Turkish Turkish
çentik
KERTMEK : Turkish Turkish
ir şeyin kenarında kertik açmak, çentmek
KERTMEK : Turkish Turkish
sertçe sürtünmek
KERVAN : Turkish Turkish
uzak yerlere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan yük hayvanı katarı
KERVAN : Turkish Turkish
toplu olarak birbiri ardınca gelen şeyler
KERVANA KATILMAK : Turkish Turkish
ir topluluğa karışmak
KERVANBAŞI, -NI : Turkish Turkish
kervanı yöneten kimse
KERVANCI : Turkish Turkish
kervan sahibi ya da kervan güden kimse
KERVANÇULLUĞU : Turkish Turkish
uzun ve eğri gagalı, büyük bir tür kuş familyası
KERVANKIRAN : Turkish Turkish
çulpan yıldızı
KERVANSARAY : Turkish Turkish
anayollarda kervanların konaklaması için yapılan büyük han
KERVANYILDIZI, -NI : Turkish Turkish
çulpan yıldızı
KES : Turkish Turkish
genellikle yakmak için kullanılan iri saman
KES : Turkish Turkish
dövülerek saman yapılan ot
KES : Turkish Turkish
ayak bileklerini de içine alan kapalı jimnastik ayakkabısı
KEŞ : Turkish Turkish
yağı alınmış sütten ya da yoğurttan yapılan peynir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani