Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KERPİÇ GİBİ : Turkish Turkish

çok sert ve kuru

KERPİÇÇİ : Turkish Turkish

kerpiç yapan ya da satan kimse

KERPİÇLEMEK : Turkish Turkish

ir duvarı ya da yüzeyi kil ya da çamur tabakasıyla sıvamak

KERPİÇLEŞME : Turkish Turkish

kerpiçleşmek eylemi

KERPİÇLEŞMEK : Turkish Turkish

çok sert ve kuru bir duruma gelmek

KERRAKE : Turkish Turkish

ınce softan hafif ve dar bir üstlük

KERRAT CETVELİ : Turkish Turkish

çarpım tablosu

KERRAT, -TI : Turkish Turkish

irçok kez

KERTE : Turkish Turkish

ışaret için yapılmış çentik ya da iz, kerti

KERTE : Turkish Turkish

gemi pusulasında kadranın ayrılmış olduğu on bir derece ve on beş dakika ölçüsünde bir açıya eşit olan, otuz iki bölümden her biri

KERTE : Turkish Turkish

derece, °radde

KERTE KERTE : Turkish Turkish

azar azar, yavaş yavaş, °tedrici

KERTELEME : Turkish Turkish

kerte kerte, azar azar ilerleme durumu, °tedriç

KERTENKELE : Turkish Turkish

kertenkelelerden, uzun vücutlu, sivri kuyruklu, çevik, böcekçil, küçük sürüngen hayvan (lacertus)

KERTENKELELER : Turkish Turkish

kertenkeleleri, bukalemun ve iguanaları içine alan dört ayaklı sürüngenler takımı

KERTERİZ : Turkish Turkish

ir yerin pusula kertelerine (ii) göre bulunduğu yön

KERTERİZ : Turkish Turkish

alıkçıların denizde sığlıkları belirtmek için kullandığı imlerin tümü

KERTERİZ ALMAK : Turkish Turkish

ir yerin hangi yönde ya da geminin nerede bulunduğunu pusulayla ölçmek

KERTERİZ NOKTASI : Turkish Turkish

geminin bulunduğu yeri anlamak için kerteriz almaya yarayan, fener kulesi, duba, şamandıra gibi şeylerin harita üzerindeki yeri

KERTERİZLEMEK : Turkish Turkish

ir yerin ya da geminin yönünü pusulayla ölçmek, kerteriz almak

KERTESİNE GELMEK : Turkish Turkish

tam yerini ve zamanını bulmak

KERTESİNE GETİRMEK : Turkish Turkish

tam sırasını, en uygun zamanını seçmek

KERTİ : Turkish Turkish

kerte (i)

KERTİ : Turkish Turkish

(ekmek, et için) bayat

KERTİK : Turkish Turkish

kertilmiş olan