Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BLENDED YARN : English Turkish

n. karışık iplik, melanj iplik, iki veya daha fazla telden oluşan iplik

BLENDER : English Turkish

n. karıştırıcı, harmancı

BLENDING : English Turkish

n. harmanlama, karıştırma; karışımları iyice birbirine karıştırma işi, katıp karıştırma işi; (Çizim) ıslak iken birbirleriyle yavaş yavaş karışsınlar diye bir rengi diğeriyle karıştırma yöntemi

BLENHEIM : English Turkish

n. bir spanyel türü

BLENHEIM ORANGE : English Turkish

ir elma türü

BLENNORRHAGIA : English Turkish

n. blenoraji, belsoğukluğu, aşırı balgam çıkması; gonorrhea (gonore, belsoğukluğu) kelimesinin eski adı

BLENNORRHEA : English Turkish

n. belsoğukluğu

BLENNORRHEAL : English Turkish

adj. belsoğukluğu ile ilgili, belsoğukluğuna özgü

BLENNORRHOEA : English Turkish

n. blenore, belsoğukluğu, aşırı balgam çıkması; gonorrhea (gonore, belsoğukluğu) kelimesinin eski adı

BLENNORRHOEAL : English Turkish

adj. belsoğukluğu ile ilgili, belsoğukluğuna özgü

BLEPHARAL : English Turkish

adj. gözkapaklarıyla ilgili, gözkapaklarına özgü

BLEPHARISM : English Turkish

n. blefarizm, gözkapaklarının sürekli ve istem dışı olarak kırpıştırılması, göz seğirmesi

BLEPHARITIS : English Turkish

n. blefarit, gözkapağı yangısı, gözkapağı iltihabı

BLEPHAROPLASTIC : English Turkish

adj. gözkapaklarında yapılan estetik ameliyat ile ilgili

BLEPHAROSPASM : English Turkish

n. blefarospazm, blefarizm, gözkapaklarının sürekli ve istem dışı olarak kırpıştırılması, göz seğirmesi (Tıp)

BLER : English Turkish

"Block Error Rate (Bloke Hata Oranı)"; bir kompakt disk veya hard disk üzerinde bulunan ve hatalar yüzünden okunamayan alan (BLER ne kadar yüksek olursa diski okumak da o kadar zorlaşır)

BLESS : English Turkish

v. kutsamak, takdis etmek, kutsal saymak, şükretmek

BLESS YOU : English Turkish

çok yaşa, mutluluklar, aman yarabbi

BLESS YOU! : English Turkish

çok yaşa! (bir kimse hapşırdıktan sonra söylenir)

BLESSED : English Turkish

adj. mübarek, kutsal, kutlu, mutluluk veren

BLESSED WITH : English Turkish

ile kutsanmış

BLESSED ARE THEY THAT DWELL IN THY HOUSE : English Turkish

Tanrı'nın huzurunda oturanlar tamamen kutsanmışlardır (İncil)

BLESSED BE HE : English Turkish

o mutlu olsun, o çok yaşasın, o kutsansın

BLESSED BE HIS SOUL : English Turkish

Tanrı kutsasın, huzur içinde yatsın, Tanrı ruhunu kutsasın (geleneksel olarak bir cenaze töreninde veya ölmüş bir kişi ardından söylenir)

BLESSED BE THE TRUE JUDGE : English Turkish

Tanrı kutsasın, bir kişi öldükten hemen sonra okunan hayır duası (Musevilik)