English
BLESSED IGNORANCE : English Turkish
kutsanmış bilgisizlik, bilmemenin daha iyi olduğu durum, bilmeme sayesinde şanslı olunan durum
BLESSED SACRAMENT : English Turkish
Aşai Rabbani (Şarap İçme ve Ekmek Yeme) Ayini, Eucharist, Kutsal Komünyon (İsa peygamber ve havarilerinin son akşam yemeği anısına düzenlenen Hıristiyan töreni)
BLESSED VIRGIN : English Turkish
Kutsal Bakire, Meryem Ana, Bakire Meryem, Kutsal Meryem, İsa peygamberin anası
BLESSED WITH : English Turkish
adj. sahip olan
BLESSEDLY : English Turkish
adv. kutsanmış bir şekilde, kutsal bir şekilde, mübarek bir şekilde
BLESSEDNESS : English Turkish
n. mübareklik, kutluluk
BLESSING : English Turkish
n. dua, nimet, lütuf, şükran, bereket, hayır dua, kutsama
BLESSING IN DISGUISE : English Turkish
aşlangıçta kötü sonradan iyi olan şey, başta şanssızlık gibi görünen sonra olumlu bir hal alan şey; gizli kutsanma, gizli lütuf
BLESSINGS : English Turkish
n. iyi dilekler
BLEST : English Turkish
adj. kutsal, mübarek, neşe dolu
BLETHER : English Turkish
n. zırva, saçmalık
BLETHER : English Turkish
v. saçmalamak, saçma sapan konuşmak
BLETHERSKATE : English Turkish
n. saçmalayan kimse
BLEW HIS NOSE : English Turkish
sümkürdü, burnunu sildi, burnunu boşalttı
BLEW IN THE WIND : English Turkish
üzgârda savruldu, rüzgâr nedeniyle yönü değişti
BLEW OUT OF PROPORTION : English Turkish
abarttı, büyüttü, olduğundan büyük gösterdi, gerçekte olandan daha fazla önem yükledi
BLEWIT : English Turkish
n. kahverengi tepesi olan ve yenilebilen mavimsi bir mantar türü
BLEWITS : English Turkish
n. kahverengi tepesi olan ve yenilebilen mavimsi bir mantar türü
BLIGHIA SAPIDA : English Turkish
n. kokulu çiçekleri ve renkli meyveleri olan çalılar ve ağaçlar (yaygın olarak tropikal ve alt tropikal alanlarda rastlanır)
BLIGHT : English Turkish
n. mantar, küf; afet, felâket, yıkım; karmaşa; keşmekeş (Argo)
BLIGHT : English Turkish
v. kötü izlenim bırakmak; suya düşürmek; boşa çıkarmak, kırmak (umut)
BLIGHTER : English Turkish
n. sinir bozucu tip, gıcık herif, herif
BLIGHTINGLY : English Turkish
adv. yıkıcı bir şekilde, yok edici bir şekilde
BLIGHTY : English Turkish
n. İngiltere
BLIGHTY : English Turkish
adv. İngiltere'ye, yeniden eve
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani