Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BLIGHTY : English Turkish

n. bir askerin İngiltere'ye geri gönderilmesine izin verdiren yaralanma; askerî izin

BLIMEY : English Turkish

interj. vay canına

BLIMP : English Turkish

n. keşif balonu; sessizleme kutusu [fot.]

BLIMPISH : English Turkish

adj. muhafazakâr, kibirli bir edayla milliyetçi olan

BLIND : English Turkish

n. jaluzi; stor; bahane, pusu, alem

BLIND : English Turkish

v. kör etmek; göz kamaştırmak; saklamak; hızlı sürmek

BLIND : English Turkish

adj. kör, görmeyen; anlayışsız, düşüncesiz; saçma, gizli, okunaksız; açmayan (çiçek)

BLIND ALLEY : English Turkish

çıkmaz sokak, sonu olmayan şey

BLIND ALLEY OCCUPATION : English Turkish

yükselme olanağı olmayan iş

BLIND ARCADE : English Turkish

kör kemer dizisi, sağır sıra kemer, bir duvar üzerinde yapılan ancak açık yeri olmayan dekoratif kemer (Mimarlık)

BLIND AS A BAT : English Turkish

tamamen kör, kör

BLIND AS A MOLE : English Turkish

köstebek gibi kör, yarasa gibi kör, kör mü kör, kör, aşırı derecede görme sorunu olan

BLIND COAL : English Turkish

n. antrasit

BLIND COPY : English Turkish

n. kör kopya, gizli kopya, bir belgenin veya mektubun ilk alıcının bilgisi dışında üçüncü bir tarafa verilen kopyası, bir belgenin veya mektubun kopyasının üçüncü bir kişiye verildiğine veya gönderildiğine dair orijinali üzerinde herhangi bir kanıt olmayan kopya

BLIND COURTESY COPY : English Turkish

Kör Nezaket Kopyası, bir dokümanın asıl alıcısının bilgisi olmadan nezaketlik olsun diye üçüncü bir tarafa verilen kopyası, BCC

BLIND DATE : English Turkish

tanımadığı biriyle çıkma, tanımadan buluşulan kimse

BLIND DRUNK : English Turkish

küfelik, sarhoş, körkütük sarhoş

BLIND FAITH : English Turkish

kör inanç, sorgusuz inanma, sorgusuz iman, gerekçesiz inanma

BLIND FATE : English Turkish

kör kader, kör kısmet, kör talih, hakkında bir şey bilinmeyen yazgı

BLIND FLIGHT : English Turkish

n. kör uçuş

BLIND FLYING : English Turkish

kör uçuş, sadece kontrol paneli ile gerçekleştirilen ve yeryüzü veya gökyüzüyle ilgili herhangi bir görüş sağlayıcısı olmadan yapılan hava aracı uçuşu

BLIND FURY : English Turkish

kör hırs, kör öfke, şiddetinden ortamdaki başka şeylerin algılanamadığı öfke

BLIND GUT : English Turkish

körbağırsak

BLIND IN ONE EYE : English Turkish

tek gözü kör

BLIND LOVE : English Turkish

ihtiraslı aşk