English
EXTRADITABLE : English Turkish
adj. iade edilebilir; iadeyi gerektiren
EXTRADITE : English Turkish
v. iade etmek (suçlu), suçluyu ülkesine iade etmek
EXTRADITION : English Turkish
n. suçlunun ülkesine iadesi
EXTRADITION AGREEMENTS : English Turkish
suçlunun ülkesine iadesi anlaşmaları, kaçak veya sözde suçluların bir devletten bir diğer devlete teslim edilmesi anlaşmaları
EXTRADITION TREATY : English Turkish
suçluların iadesi anlaşması, iki devlet arasında suçlu veya kaçakların iade edilmesi anlaşması
EXTRADOS : English Turkish
n. bir kemerin dış kavisi (Mimari)
EXTRAEMBRYONAL : English Turkish
adj. ekstraembriyonal, bir embriyonun dışında gerçekleşen
EXTRAEMBRYONIC : English Turkish
adj. ekstraembriyonik, bir embriyonun dışında gerçekleşen
EXTRAGALACTIC : English Turkish
adj. ekstragalaktik, bir galaksinin dışında olan
EXTRAHAZARDOUS : English Turkish
adj. çok tehlikeli, özellikle tehlikeli, özel tehlikeler içeren
EXTRAJUDICIAL : English Turkish
adj. mahkemede yapılmayan, dava dışı olan
EXTRAJUDICIALLY : English Turkish
adv. mahkemede yapılmayan veya dava dışı bir tarzda (yasal yargılama yetkisi altında olmayan)
EXTRALEGAL : English Turkish
adj. yasal yargılama yetkisi altında olmayan, kanuni otoritenin/yetkinin dışında olan
EXTRALEGALLY : English Turkish
adj. kanunun yetki sınırları dışında olacak tarzda, mahkemenin yetki sınırları dışında olacak tarzda
EXTRAMARITAL : English Turkish
adj. evlilik dışı
EXTRAMUNDANE : English Turkish
adj. bizim maddi dünyamızın geçmişinde ve dışında, fiziksel dünyanın bir parçası olmayan
EXTRAMURAL : English Turkish
adj. kent dışında olan
EXTRAMURAL : English Turkish
n. okul dışı öğrenciler için yapılan
EXTRAMURAL COURSES : English Turkish
üniversitede kolejde veya diğer eğitim enstitülerinde normal çalışma düzenine ilaveten dışardan verilen kurslar
EXTRAMURAL STUDENT : English Turkish
okul dışı öğrenci, misafir öğrenci
EXTRANEOUS : English Turkish
adj. dışarıdan gelen; ikincil; konu dışı olan, konu ile ilgisi olmayan
EXTRANEOUSLY : English Turkish
adv. gereksiz bir şekilde, lüzumsuzca, yararsız/faydasız bir şekilde
EXTRANEOUSNESS : English Turkish
n. gereksizlik, yersiz olma, konunun dışında olma
EXTRANET : English Turkish
n. bir organizasyondaki aynı zamanda çalışanları İnternet protokollerinin kullanılması yoluyla dışarıya da (tedarikçilere, müşterilere, vb.) irtibatlayan dahili iletişim ağı
EXTRANUCLEAR : English Turkish
adj. bir hücre çekirdeğinin dışında bulunan (Tıp)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani