English
EXTRAOCULAR : English Turkish
adj. gözün dışında meydana gelen
EXTRAOFFICIAL : English Turkish
adj. resmi görev tanımı içerisinde olmayan
EXTRAORAL : English Turkish
adj. (Diş Hekimliği) ağızın dışında
EXTRAORAL PHOTOGRAPH : English Turkish
n. (Dişçilik) yüzün fotografları
EXTRAORDINAIRE : English Turkish
adj. olağandışı, alışılmadık, sıradışı, eşsiz/emsalsiz (Fransızca'da)
EXTRAORDINARILY : English Turkish
adv. olağandışı olarak, olağanüstü bir biçimde, özel olarak; özel görevli olarak
EXTRAORDINARINESS : English Turkish
n. olağandışılık, alışılmamış olma, sıradışılık, eşsizlik, benzersizlik
EXTRAORDINARY : English Turkish
adj. olağanüstü, olağandışı, fevkalade, sıradışı, özel; özel olarak görevlendirilmiş
EXTRAORDINARY GENERAL MEETING : English Turkish
olagandışı genel kurul, olaganüstü kurultay, çok sıradışı genel toplantı
EXTRAORDINARY MEETING : English Turkish
olağanüstü toplantı, sıradışı genel toplantı
EXTRAORDINARY PERSON : English Turkish
sıradışı kimse, olağandışı kimse, özel kimse, sıradışı kişilik, eşsiz insan
EXTRAPARLIAMENTARY : English Turkish
adj. parlamentonun yetkisi dışındaki güç alanı ile ilgili
EXTRAPOLATE : English Turkish
v. sonuca ulaşmak, tahmin etmek, verilerden bilinmeyene ulaşmak
EXTRAPOLATION : English Turkish
n. tahmin etme veya anlam çıkarma eylemi
EXTRARENAL : English Turkish
adj. böbreğin dışında bulunan
EXTRAS : English Turkish
n. ekstra masraflar, ilave giderler
EXTRASENSORY : English Turkish
adj. olağanüstü algılama olan, olağandışı hislerle ilgili olan
EXTRASENSORY PERCEPTION : English Turkish
altıncı his
EXTRASYSTOLE : English Turkish
n. düzensiz kalp atışı, zamanından önce olan kalp atışı (Tıp)
EXTRATERRESTRIAL : English Turkish
adj. yeryüzü dışında var olan, dünya dışı
EXTRATERRITORIAL : English Turkish
adj. ülke yasaları dışında olan; dokunulmazlık
EXTRATERRITORIALITY : English Turkish
n. dokunulmazlık, dış ülkede politik dokunulmazlık
EXTRATIME : English Turkish
n. uzatma, ek süre
EXTRAUTERINE : English Turkish
adj. rahmin/dölyatağının dışında
EXTRAVAGANCE : English Turkish
n. boşa harcama, savurganlık, israf; aşırılık, taşkınlık; saçmalık, delilik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani