English
FROST : English Turkish
v. buzlamak, buzlanmak, kırağı çalmak, soğuk davranmak, şekerleme ile kaplamak
FROST BITE : English Turkish
soğuk ısırması, vücudun bir parçasının donması, aşırı soğuğa maruz kalma nedeniyle iltihaplanmış veya kangrenli etki
FROSTBIT : English Turkish
v. soğuktan yanmak, sert soğuğa maruz almanın neden olduğu yaralanma, soğuk ısırmasına neden olmak
FROSTBITE : English Turkish
n. donma, soğuk acıtması
FROSTBITTEN : English Turkish
adj. donmuş, don nedeniyle mahvolmuş, kırağı çalmış
FROSTBOUND : English Turkish
adj. donmuş, (İngiltere İngilizcesi) don nedeniyle bir yere hapsedilmiş
FROSTED : English Turkish
adj. buzla kaplı, kırağı kaplı, buzlu, buzlu (cam), donmuş, şekerli beyaz karışım ile kaplı
FROSTED GLASS : English Turkish
uzlu cam
FROSTILY : English Turkish
adv. dondurucu bir şekilde, soğukça; dostça olmayan bir şekilde
FROSTINESS : English Turkish
n. soğuk, don, soğukluk
FROSTING : English Turkish
n. şekerli beyaz karışım, buzlu yüz
FROSTLIKE : English Turkish
adj. buz gibi, don gibi, ayaza benzeyen
FROSTWORK : English Turkish
n. camdaki buz çiçekleri, buz çiçekleri ile süsleme
FROSTY : English Turkish
adj. buz tutmuş, buzlu, dondurucu, ayaz, kırağı kaplı, soğuk, mesafeli, donuk, kır, ağarmış
FROSTY SMILE : English Turkish
içten olmayan gülümseme, dostça olmayan gülümseme
FROTH : English Turkish
n. köpük, köpürme, boş lâf, saçma
FROTH : English Turkish
v. köpürmek, köpük çıkarmak
FROTHILY : English Turkish
adv. köpüklü bir biçimde, üstü köpüklerle kaplı bir şekilde, köpüklü olarak; yüzeyselolarak
FROTHINESS : English Turkish
n. köpürme, sinirden köpürme
FROTHING : English Turkish
adj. köpüren, köpüklü, köpüklü hale gelme, kabarcıkların bir araya gelmesi
FROTHLIKE : English Turkish
adj. köpüklü gibi, köpüklü, üstü köpüklerle kaplı, köpüğe benzeyen, birçok kabarcıktan oluşan
FROTHY : English Turkish
adj. köpüklü, boş, saçma
FROTTAGE : English Turkish
n. ovma hareketi, kaba veya dokunmuş yüzeye yerleştirilmiş kağıt üzerine renkli ve karakalem ile ovarak dokusal etkiler yaratan sanat tekniği; bu tekniği kullanarak yaratılan sanat çalışması; cinsel uyarma sağlamak amacıyla bir kimseye veya bir şeye sürtünme eylemi
FROTTAGE : English Turkish
n. frottage, ovma işlemi ile yaratılan dokulu desen içeren sanat çalışması (Sanat)
FROTTEUR : English Turkish
n. ovucu kimse, sürtünme uygulayan kimse, cinsel uyarma sağlamak amacıyla bir kimseye veya bir şeye sürtünen kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani