Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
VERSCHLAFEN : German Turkish

(l) ( Inf.) (tr.) \\. (verbringen) uykuda gecirmek
(versäumen) uyuya uyuya bsi kacirmak; (intr.) (a.
;ici ~ od. die Zeit
) gec uyanmak; uyuya kalmak (II) (Adj.) l. uykusu gelen; uyku gözünden akan
(noch ganz ^) mahmur; uykulu uykulu
fig. uykucu, miskin, uyusuk, ruhsuz, cansiz

VERSCHLAG : German Turkish

m \\. tahta bölme; cig
(Raum) kücük oda; ka-mara 2en (I) (Inf.) (tr.) l. (m. Brettern) tahtaaria kaplamak
(m. Nägeln) civileyerek kapamak
(viele Nägel) cok civi sarf etm.
(Ball) yanlis vurmak; avuta atmak
(Schiff) rotasmdan ayirarak bir yere atmak
(Buchseite) sayfalan kanstirmak;
(Appetit) istah kapamak (kesmek, tikarn.ik); (intr.) (nutzen) faydasi dokunmak; Es verschlügt mir die Sprache. Turkceyi kay-bettim. Dilim tutuluyor. Das verschlägt nichts. Zaran yok. (II) (Adj.) I. kurnaz. acikgöz; seytan cekici; ein fikirli
pej. sansar gibi; takke kapici; sinsi; icten pazarlikli; hilekär, dessas
(Flüssigkeit) ilik; ^ aussehend ein bakisli
enheit/ l. kurnazhk, acikgözlük. tilkilik
hile-kärlik, sinsilik, seytanhk; Yahudi akli; Die ^ sieht ihm aus den Augen. Gözleri velfecri okuyor

VERSCHLAMMEN : German Turkish

(tr.) camurlatmak; (intr.) camur birikmek; camurlanmak

VERSCHLAMPEN : German Turkish

F (tr.) dikkatsizlik yüzünden bsi kaybetmek veya unutmak; (intr.) harap olm., pejmürde olm., ba-kimsiz kalmak

VERSCHLECHTERN : German Turkish

l. fenalastirmak, kötülestirmek
(Zustand) naziklestirmek, vahimlestirmek
(Qualität) klymetten düsürmek; asagilatmak; teziil etm.
(verfälschen) tag-sis etm.; sich ~ l. fenala^mak, kötülesmek
nazikles-mek, vahimlesmek
klymeti düsmek; asagilamak, tezel-lül etm.
(P.) (evvelkinden) daha asa^i bir seviyeye düsmek; attan inip esege binmek. Das Wetter verschlechterte sich. Hava bozdu

VERSCHLEHNEN : German Turkish

algamia doldurmak
t balgamli °ung f bal-gamia dolma

VERSCHLEIERN : German Turkish

s. verhüllen, sich ~ l. yüzünü örtmek; örtün- mek, yasmaklanmak, tesettür etm.
(Blick) dumanlas-mak
t l. phot. vuale, sisli
(unklar) vuzuhsuz
(Frau) basi örtülü; peceli
(Blick) dumanli;
(Stimme) örtülü

VERSCHLEIFEN : German Turkish

iki kelimeyi ayn aynde^ilbirbirineba^layarak telaffuz etm. °ung f ling. ulama. vasil

VERSCHLEIß : German Turkish

l. (Abnutzung) asmma, eskime, pürüzlenme
(Verkauf) perakende satis Qen (intr.) (a. sich ^) asin-mak, eskimek. pürüzlenmek, sagilmak; (tr.) asmdirmak, eskitmek
seit. perakende satmak ^ze^t/ miat

VERSCHLEPPEN : German Turkish

l. sürükleyerek bir yere götürmek; daga kaldirmak
(Mädchen, Kind) kacirmak
(Krankheit) a) baska bir yere sirayet ettirmek b) (vernachlässigen) ihmal etm.
(in die Länge ziehen) sürüncemede birak-mak; uzatmak; isi uyutmak; hasiralt; etm. 9ungs.politik /sürünceme politikasi; obstrüksyonizm

VERSCHLEUDERN : German Turkish

l. (Geld) israf etm.; havaya savurmak; yele vermek: denize atmak; carcur etm.
(Gegenstände) satip savmak; cok düsük fiyatia satmak
(Waren) damping yapmak

VERSCHLIEßEN : German Turkish

l. kapamak
(m. Schlüssel) kilitlemek
(zustopfen) tikamak;
m die Tür ^ ßg. girmesine müsa-ade etmemek (od. mani olm.); seinen Kummer in sich
derdini icine atmak; acisini bagnna basmak; kederini bell i etmemek; sich
^ (gegen et.) bse kulaklanm tika-mak; bir fikri kabul etmemek; söz dinlememek; Ich kann mich der Tatsache nicht ~, daß
..
yi kabul etmekten kendimi alamiyorum; s.a. verschlossen

VERSCHLIMMBESSERN : German Turkish

F ku§a benzetmek; käs yapayim derken göz cikarmak; eski hayrati da berbat etm.; capak siler-ken göz cikarmak

VERSCHLIMMERN : German Turkish

kötülestirmek, fenalastirmak, naziklestir-mek, vahiiniestirmek, agirlastirmak; sich kötülesmek, fenalasmak, naziklesmek, vahimlesmek, agirlasmak; (Wunde) azmak; (sich verschärfen) siddetlenmek

VERSCHLINGEN : German Turkish

l. oburca yemek, yutmak, yuvarlamak, ti-kistirmak; V: lava etm.
(Buch) büyük hevesie oku-mak; yutmak
(ineinander) birbirine gecirmek, dolan-dirmak; (unlöslich) bagdamak. kördügüm etm., takit etm.
(m. den Blicken) gözle yemek; yiyecek gibt bak-mak; Es war, als ob die Erde ihn verschlungen hätte. Yer yanlip icine girmis. sich ineinander ^ capraziasmak; birbirine girismek

VERSCHLOSSEN : German Turkish

l. kapall
kilitli
fis. kapall kutu; soguk; kendi icine kapanmis
(schweigsam) sükütt, suskun; az konusan

VERSCHLUCKEN : German Turkish

l. yutmak
(Wörter) kelime anlasilmayacak surette telaffuz etm., yutmak; sich ^ genzine kacirmak

VERSCHLUNGEN : German Turkish

: ineinander ^ (z.B. Buchstaben) istifli, giri-sik. girift, citisik

VERSCHLUß : German Turkish

m l. (Deckel) kapak, dial. duvak
(Schloß) kilit
(Riegel) sürgü
(beim Geschütz) kama
(Reiß^) fer-muvar, girgir
phot. obtüratör
(Siegel) mühür
(Plombe) damga, kursun
(e-r Flasche) tapa, mantar, tikac, kapsül
(Darn^) med. iieüs, insidat
phon. kapanti; unter ^ halten kilit altinda bulundurmak; unter ~ nehmen kilitlemek, kapamak

VERSCHLUßLAUT : German Turkish

m phon. patlama sesi; patlayici (od. süreksiz) ünsüz

VERSCHLÜSSELN : German Turkish

sifrelemek; sifreye cevirmek
t sifreli ^ung/ sifre(-lenme)

VERSCHMACHTEN : German Turkish

ölmek, heläk olm.; spez. susuzluktan ölmek

VERSCHMELZEN : German Turkish

(intr.ltr.) l. kaynas(tir)mak, birles(tir)mek
kans(tir)mak
H füzyon yapmak °ung / birlesme, füzyon

VERSCHMERZEN : German Turkish

si nefsine yedirmek; teselli bulmak; üzün-tüsünü yenebilmek; bsi unutabilmek Er kann das nicht ^. Bunu hazmedemiyor

VERSCHMIEREN : German Turkish

l. (Salbe usw.) ovarak yaymak
(Papier) kägidi karalayarak pisletmek
(beschmutzen) kirletmek, camur etm.
(Löcher) sivayarak kapamak
(Fett usw. verbrauchen) yaglama^a sarf etm