Germany To Turkish
VERSCHMITZT : German Turkish
kurnaz, acikgöz; ~ lächeln (od. lachen) biyik altindan gülmek; kinayeli kinayeli gülümsemek
VERSCHMOREN : German Turkish
l. el. eri(t)mek
(Speise) fazia pis(ir)mek
VERSCHMUTZEN : German Turkish
(tr.) kirletmek, pisle(t)mek; (intr.) kirlen-mek, pislenmek
VERSCHMÄHEN : German Turkish
hör bakarak bse tenezzül etmemek; istih-fafla reddetmek; tepmek
VERSCHNAPPEN : German Turkish
: sich ~ F bir sirn agizdan kacirmak
VERSCHNAUFEN : German Turkish
(a. sich ^) nefes (od. soluk) almak; dinlen-mek; oh demek; basini dinlemek; k-ne gelmek; mola vermek
VERSCHNEIDEN : German Turkish
l. kesmek, bicmek, kirpmak, kismak; kisa kesmek
(Stoff) yanlis keserek bozmak; kumasa yazik etm.
(Wein) kupaj yapmak
(kastrieren) igdis etm., burmak, enemek; Den wertvollen Stoff hat er jetzt glücklich verschnitten. Kumasa yazik etti
VERSCHNEIT : German Turkish
karli; karia örtülü
VERSCHNITT : German Turkish
m l. (Wein2) kupaj
(Tee^, Tabak2) harman
(des Schneiders) kirpinti, kesinti 2en l. (Tier) igdis, enek
(P.) hadim, tavasi; harem agasi (vgl. a. verschneiden)
VERSCHNUPFEN : German Turkish
l. (kränken) gücendirmek, rencide etm.
(ärgern) dariltmak, öfkelendirmek
t l. nezie olan; nezieli
ßg. rencide olan, gücenik, dargin, öfkeli
VERSCHNÖRKELN : German Turkish
l. imzasini süslü püslü yazmak
(Buchstaben) istif etm.
t (Schrift) istifli
VERSCHNÜREN : German Turkish
l. ip veya sicimle baglamak; sicimlemek
(m. Schnüren zieren) kaytan, serit ile süslemek
VERSCHOLLEN : German Turkish
l. akibeti mechul kalan; hayat mematindan haber alinamayan
(P.) kayip, mefkut 9(heits.)erklä-rungfjur. kayiplik karan
VERSCHONEN : German Turkish
l. (am Leben lassen) canini bagislamak; b-ne klymamak
(nicht belästigen) b-ni bsle rahatsiz etmemek; von Steuern (usw.) verschont vergi (v. s.) den muaf; verschont bleiben (von) bsden masun kalmak; Mögen Sie von ähnlichem Unglück verschont bleiben! Üstünüze sa^-Iikt
VERSCHORFEN : German Turkish
(Wunde) kabuk baglamak; kabuklanmak
VERSCHOSSEN : German Turkish
l. (Farben) rengi atmis (calik, dönük, ucuk)
(verliebt) vurgun, tutkun;
~ sein (in) b-ne abayi yak-mak; l
ne tutkun olm
VERSCHRAMMEN : German Turkish
hafifce siyirmak (tirmalamak, yirtmak, örselemek hirpalamak)
VERSCHRAUBEN : German Turkish
vidalamak; vidalaria tespit etm
VERSCHRECKEN : German Turkish
(z. B. Wild) korkutarak kovmak
VERSCHREIBEN : German Turkish
l. (Tinte) mürekkep sarf etm.
(falsch schreiben) bsi yanli§ yazmak
(Arznei) recete yazmak
(schriftlich übereignen) senetle devir ve ferag etm.; sich ^ l. yazarken hata etm.; sürcükalem etm. 2^(e-r S.) k-ni tamamen bse vermek (vakfetmek. hasretmek); bei ba§-lamak; pej. biri bsle zihnini bozmak: hse düskün (od. müptelä) olm.
(dem Teufel) ruhunu seytana satmak
VERSCHRIE : German Turkish
(en) (Adj.) kötü söhretli; bednam; ein als geizig
er Mensch hasis diye tanmmis bir adam
VERSCHROBEN : German Turkish
(Adj.) acayip fikirli; tuhaf, eksantrik, kacik, deli; eci§ bücüs; kargacik burgacik; girmis cikmis; ters akilli;
e Idee carpik fikir
VERSCHROTTEN : German Turkish
hurda demir olarak kullanmak
VERSCHRUMPELN : German Turkish
urusmak, kmsmak, pörsümek
t kinsik, burusuk. pörsük, kart
VERSCHRÄNKEN : German Turkish
l. capraziamak
(Arme) kollan kavustur-mak
(die Hände auf dem Rücken) eilerini arkasma baglamak
t: mit
cn Armen dabeistehen ßg. bse seyirci kalmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani