Germany
DURCHZECHEN : German Turkish
(intr.); durchzechen (tr.) (bütün gece v.s.yi) icki icerek gecirmek
DURCHZEICHNEN : German Turkish
l. (durchpausen) kalke etm.
en ince teferrüata kadar iyice resmetmek
DURCHZIEHEN : German Turkish
(tr.) l. (allg.) cckerek ortasindan gecirmek
(Linie) cizmek, cekmek
(beim Weben) atkilamak, argaclamak
(e-n Balken) kiri$ koymak
(Stützbalken) payanda vurmak
(Draht) cerretmek; (intr.) l. mil. yürüyerek gecmek
(Tee) demlemek; sich ^ l. gecmek, uzanmak
(wie ein roter Faden) kesiksiz bir suretle her yerde ve daima aciga vurmak °er m denn eskrim darbesi veya yarasi
säum m uckurluk
DURCHZITTERN : German Turkish
titretmek, ürpertmek
DURCHZUCKEN : German Turkish
tr. l. simsek gibi cakarak bir yeri aydinlatmak
(Schrecken usw.) sarsmak, titretmek; yüregini hoplat-mak; halecana getirmek
(Gedanke) ansizin aklina gelmek
DURCHZUG : German Turkish
m l. o. mit. gecis, gecme
(Luftzug) kurander; hava cereyani
(an Kleidungsstücken) uckurun bulun-dugu kivnk kenar veya uckurun kendisi
arch. sütunun üst tabani; arsitrav; ^ machen iyice havalandirmak
DURCHZWÄNGEN : German Turkish
zor kullanarak gecirmek; sich ^ zoria (od. kalabalik arasindan) gecerek k-ne yol acmak
DURCHZÄHLEN : German Turkish
l. birer birer saymak
hepsini saymak; sayip tamamlamak
DURRA : German Turkish
fbot. karabugday; serce dansi
DURST : German Turkish
m l. susuzluk, susama; su ihtiyaci; hararet, at§
fig. hirs; siddetli arzu; hasret, heves, özleyis; ^ haben (bekommen) susamak; brennenden ^ haben hararet basmak; brennenden ^ hervorrufen hararet vermek; M" verursachen susatmak; Er hat (eins) über den
^ getrunken. F Faziaca kacirmis. seinen ~ löschen (stillen) hararetini (susuzlugunu) gidermek °en; dürsten L susamak; harareti olm.
fig. (nach et.) (mst. dürsten) bse tesne olm., susamak, haris olm.; bsi siddetle arzu etm.
gefühl n susuzluk hissi 91g l. susak, susamis, harareti i
F kuru
fig. tesne, haris; ~- sein (werden) susamak Ich bin sehr ^. (yOk susadim. ~ machen susatmak
DUSCHE : German Turkish
dus; e-e ~ abkriegen F l. yagmura tutulmak
cok tekdir edilmek; V. papara yemek; wie e-e kalte ~ wirken üzerine soguk sular dökülürcesine tesir etm. °n (a. sich ^) su dökünmek; du§ yapmak
DUSEL : German Turkish
m F l. (leichte Betäubung) sersemlik; uyku sersem-ligi; uyusukluk
(Trunkenheit) cakirkeyiflik. sarhosluk,* mahmurluk
sans, bäht, talih; ^ muß der Mensch haben! F tnsanin talihi yaver olmalil Ich habe ~ gehabt! Talihim varmis! Benim Arap oynadi. (V) Balik tuttum. (V) Qig F l. uyuklayan, sersem, dalgm
cakir-keyf, sarhos, mahmur ^n F uyuklamak
DUSSEL : German Turkish
(-köpf m,
tier n) m F s. Dummkopf. °\\g F s. dumm
DUTT : German Turkish
m l. güzel koku; rayiha, itir, parfüm, aroma, büke
seit. iron. pis koku
(eigenartige Atmosphäre) has bir hava; husust bir cazibe
(feiner Dunst) ince sis Qe F l. fevkaläde, klas
(tüchtig) yaman
(durchtrieben) kurnaz, acikgöz Qen l. güzel kokmak; rayiha sacmak
iron. (stinken) pis kokmak; wunderbar ~ gül gibi kokmak ^end güzel kokulu; rayihali, itirli, itrT 91g Ince-cik, hafif, narin
sackchen n (mst. m. Lawendel gefüllt) sase
stoff m itirli madde; parfüm duhn s. dun
DUTZEND : German Turkish
n düzine
mensch m sira adami
ware/sira (mezat, kavaf) mall; bayagi mal 9weise düzine düzine
DUVETINE : German Turkish
m (Stoffart) düftin, divitin
DUZBRUDER : German Turkish
m samimt (senli benli; teklifsiz) dost ^en (j-n) b-ne sen diye hitap etm.; (fig.) b-le senli benli olm,
freund m s.
bruder.
fuß m: auf dem ^ stehen (mit) birbirine sen diye hitap etm
DWARS : German Turkish
naut. bordada; iskele kemeresinde 9balken m filenk ^feste / (Trosse in der Mitte e-s Schiffes) koltuk palaman ^li^^e/borda hatti Snaht/sokra 2saHng/(e-r Marsstenge) gorcete
DWEIL : German Turkish
m naut. papas
DYN : German Turkish
n phys. din
amik / l. phys. dinamik, kuvvaniyet, gürellik
mus. dinamik, güre
(e-s Geschehens) dinamizm 9amisch dinamik, kuvvant, gürel
amismus m phil. güreicilik;
amit n dinamit
amo(-maschine /) m dinamo (makinesi); generator
amometer n dinamo-metre; mikyasi kuvvet; kuvvetölcer
DYNAST : German Turkish
m (seit.) hükümdar, prens
ie / hanedan, süläle, al; e-e ~ vernichten ocak söndürmek; ocagma incir dikmek 9isch hanedana müteallik
DYRCHSTEPPEN : German Turkish
(Näherei) köklemek
DYSENTERIE : German Turkish
med. kanli basur; dizanteri
DYSMENORRHÖ : German Turkish
(-e) / med. dismenore
DYSPEPSIE : German Turkish
med. mide zafi; hazimsizlik, dispepsi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani