Germany
EICHENWÄLDCHEN : German Turkish
n meselik
EICHHÖRNCHEN : German Turkish
;
kätzchen n zo. sincap
EICHMAß : German Turkish
n ayar
meister m ölcü ve vezin ayarcisi
stab m öicek ayan
strich m ayar cizgisi
EID : German Turkish
m yemin, ant, kasem; e-n ^ ablegen (od. leisten) yemin etm., ant icmek; seinen ^ brechen yeminini nakzetmek; yemin bozmak; Erklärung an
es Statt yemin yerine kaim olmak üzere verilen kalt ve sarih ifade; Ich erkläre hiermit an
es Statt (od. eidesstattlich), daß
.. (oldugunu) yemin makamina kaim olmak üzere teminen beyan ederim; unter ~ yemin ederek (bzw. ettirerek); j-m den ~ abnehmen ant verdirmek
EIDAM : German Turkish
m z. vo. damat
EIDBRÜCHIG : German Turkish
yemin bozucu; yemininde hanis
EIDECHSE : German Turkish
f zo. l. kertenkete
(schwärzlich-grau) bozunca
n.leder n lazar
n.natter / zo. kertenkele yilam
EIDERDAUNEN : German Turkish
pl. pufla
ente / zo. pufla
EIDESFORMEL : German Turkish
yemin formülü^stattlich s. an Eides Statt;
e Erklärung afidavit
Verweigerung fjur. yeminden imtina •zuschiebung fjur. yemin tevcihi detik f eydetik, silimsizlik 9isch eydetik, silimsiz
EIDGENOSSE : German Turkish
m tsvicre konfederasyonu üyesi
genossen-schaft / tsvicre konfederasyonu 2genössisch tsvicre kon-ferasyonuna ait; federal; Er wurde zum
en Bundespräsidenten gewählt. Isvicre konfederasyonu reisligine secildi. °Hch yeminle (teyit edilen); ~ verpflichten (zu) b-ni b§e yemin ettirmek, ant icirmek
EIDOTTER : German Turkish
m yumurta sansi
EIDVERGESSEN : German Turkish
s. eidbrüchig
EIEKTROCHEMIE : German Turkish
elcktio$imi "chemisch elektro^imik
de / elektrot
dynamik /; Sdynamlsch elektrodinamik
herd m elektrikli o
EIEKTRORAUMHEIZER : German Turkish
m radyatör
schock m med. elektrosok
skop n elektroskop
stahl m eiektrik celigi •technik / elektroteknik
techniker m elektrotekniker; elektrikci
therapie / med. elektroterapi
EIERAUFLAUF : German Turkish
m sufle
becher m yumurtalik; (seit.) koketiye
brikert n yumurta kömürü
frucht/üo/. l. (wilde) yabant Sa.thcan
patlican
handgranate / mit. yumurta el bom-asi; el güllesi kumbara
handel m yumurtacilik
handlet m yumurtaci
kiste / (lange) tabut
kuchen m ornlet, krep
kürbis m bot. adi kücük kabak
legende pl. zo. yumurtlayanlar; tenasülleri beyzt QnF l. (Rad) intizam-siz dönmek
(P.) seit. badi badi yürümek
pllwmefbot. san bardakerigi
salat m yumurta salatasi
schale / yumurta kabugu
stock m an. mebiz, ovaryum, yumurtalik
tanz m l. (wörtl.) kirmadan yumurtalann arasindan dolasarak edilen dans
flg. son derecede dikkatli dav-rani§
teig m: in ~ eingerollt (Kochkunst) kefenli
uhr / yumurta (od. kum) saati
verkauf;
Verkäufer m s.-handel;
händler
EIFER : German Turkish
m l. sevk, gayret(-keslik), caba, ceht, canhhk, ates, ask
(Zorn) öfke, hiddet; ~ entfalten (od. an den Tag legen) gayret etm., gayretlenmek, tehalük göstermek; fehlender ~ terahi, tekäsül, gayretsizlik, gevseme; im ~ nachlassen azminfr gevsetmek; im ^ des Gefechtes fig. aceleye geldigi icin; heyecanlandigi icin; in ^ geraten heyecanlanmak, hiddetlenmek; sich mit ~ e-r Sache widmen; et. mit dem größten ^ betreiben bir ise iki (od. dort) eile sarilmak (od. yapismak); mit größtem ^ cania basla; bin can ile; von ^ erfaßt werden aska gelmek
er m muta-assip, taassupkär, fanatik Qn l, (heftig streben) bse fazia istek göstermek; bsi elde etmege calismak
(sich heftig aussprechen) b-ne od. bse karsi siddetli bir lisan kullanmak
(schmähen) sövüp saymak; küfretmek
sucht / kiskanclik; von wütender ^ erfüllt (od. verzehrt) sein sag gözünü sol gözünden kiskanmak; yüregine kar yagmak; kiskancliktan catlamak; j-s ^ erregen kiskan-dirmak; j-n mit seiner ~ verfolgen Kiskancliglyle b-ne rahat vermemek; aus ~ kiskanclik yüzünden (od. saika-siyle) 2süchtig kiskanc; ~ sein (auf) b-ni, bsi kiskanmak; cekememek; ~ machen kiskandirmak; ^ auf seine Ehre bedacht onurlu, vakarli; izzetinefis sahibi; ^ wachen (über) b-den kiskanmak
EIFFELTURM : German Turkish
m n. pr. Efel kulesi
EIFRIG : German Turkish
hararetli, gayretli, sevkil, istekli, hevesli, keskin, fevrl, fevren; /^ weitergehen (z.B. Suche) hizia devam etm.; ~ suchen siddetle aramak; ^ arbeiten hararetle calismak
st bin can ile; cania basla
EIFÖRMIG : German Turkish
yumurta biciminde; oval, beyzl
EIGELB : German Turkish
n yumurta sansi
EIGEN : German Turkish
l. husust, zatt, sahst, kendi, öz, özel, mahsus
(wählerisch) müskülpesent, titiz
(charakteristisch) k-ne has olan
(sonderbar) garip, tuhaf, acayip, orijinal
(gesondert) ayri, husust
(delikat) nazik; mein
es Haus kendi evim; sein
er Sohn öz oglu;
e Wege gehen fig. sürü-den ayrilmak; sein
er Herr sein kendi basma buyruk olm.; hie bir kimseye tabi olmamak;
e Note özellik, hususiyet; Qer Herd ist Goldes wert. Spr. Ki§inin kendi kulübesi elin sarayindan yegdir. Spr. Kendin kazan kendinye, kimseye minnet etme. Spr. Damit hat es seine
e Bewandtnis. Bu ayri (bzw. nazik) bir mesele. Er nennt nichts sein ~. Dikili agaci yok. als ^ annehmen (Kind) eviätliga kabul etm.; tebenni etm.; Er ist sehr ~ im Essen. 0, yemek hususunda cok titizdir. et. auf
e Faust unternehmen kendi basma (od. hodbehot) yapmak; auf
en Füßen stehen kendi yagiyle kavrulmak; aus
em Ent-schluß kendi karariyle; Ich habe das aus seinem
en Mund. Kendi agziyle söyledi. in
er Person bizzat kendisi; ganz mit seinen ^en Sorgen beschäftigt sein basi derdine düs-mek; kendi derdiyle ugrasmak; mit der ihm
en Höflichkeit kendine (od. sahsina) has olan nezaketiyle; sich et. zu
machen l. benimsemek, k-ne mal edinmek
(Sprache) bir dille ünsiyet kesp etm
EIGENANTRIEB : German Turkish
m techn. otomatik isleme
EIGENART : German Turkish
f l. hususiyet, hususilik. özellik
pej. orijinallik
pej. (Schrulle) tik; Jeder Mensch hat so seine ~. Her yiğidin bir yoğurt (od. pilav) yiyisi var. Spr
EIGENARTIG : German Turkish
l. kendine mahsus; hususi
(sonderbar) garip, tuhaf, acayip, orijinal, müzelik
EIGENBEDARF : German Turkish
m sahsi ihtiyac
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani