Germany
ERWEISEN : German Turkish
l. göstermek
(beweisen) ispat etm.; sich ^ meydana cikmak; görülmek, anlasilmak; sübut bulmak; j~m e-n Dienst ^ b-ne bir is görmek; bir hizmette bulun-mak; j-m e-e Gefälligkeit ~ b-ne (karsi) cemile göstermek; Achtung
saygi göstermek; Dieser Stoff hat sich als wenig dauerhaft erwiesen. Bu kumas cürük cikti.
lieh ispat edilebilir (bir surette)
ERWEITERN : German Turkish
l. genisletmek
fig. (z.B. Kenntnisse) artir-mak; sich ^ l. acilmak, imbisat etm.
artmak
t:
er Satz gr. girisik (od. mudil) cümle ^ung /genlesme, imbisat, tevsi, tevessü °ungs.bau m eklenti
ERWERB : German Turkish
m l. kazan(il)ma, ahm, almma, iktisap
(Unterhalt) gecim, maiset
(Gewinn) kazanc
ERWERBEN : German Turkish
l. kazanmak, kesp etm., iktisap etm., ele gecirmek
(käuflich) satın almak; mal etm.; erworben kisbi, edinilmis, edinsel, kazanilmis;
es Recht müktesep hak
ERWERBSFÄHIG : German Turkish
ekmegini cikarabilen
ERWERBSLOS : German Turkish
issiz gücsüz
ERWERBSQUELLE : German Turkish
f medarı maiset; gecim; gute ~ altin bilezik
ERWERBSTÄTIG : German Turkish
meslek sahibi
ERWERBSUNFÄHIG : German Turkish
maişetini (geçimini) temine muktedir olmayan
ERWIDERN : German Turkish
l. (antworten) cevap vermek; fig. a. mukabelede bulunmak; mukabele etm.
(scharf) laf yet-istirmek; cevabi dayatmak
(schnell) atlimak
(Besuch) iade etm.; das Mädchen, das die Liebe des jungen Mannes nicht erwiderte
.. delikanlinm askina mukabele etmeyen kiz
.
; nichts mehr ~ können mat olm.; nichts zu ~ wissen dut yemi§ bplbüle dönmek; a§zi kapanmak; e-e Gefälligkeit nicht ^ können bir cemile altinda kalmak
ERWIDERUNG : German Turkish
f cevap, mukabele; urn e-e ~ nicht verlegen sein lakirdi altinda kalmamak; keine ^ finden können b-de hosafm yagi kesilmek; in ^ (m. Gen.) bse cevaben
ERWIESEN : German Turkish
l. vgl. erweisen
sabit; als ^ gelten können dogrulu^u sabit olmus nazariyle bakilmak
ermaßen (Adv.) sabit oldugu üzere
ERWIRKEN : German Turkish
ulmak, almak, elegeçirmek; tedarik etmek; kazanmak; adet olmak, geçerli olmak
ERWISCHEN : German Turkish
l. yakalamak, tutmak; ele gecirmek; kapmak
(den Zug gerade noch
^) trene dar yetismek; sich ^ lassen kuyru^unu ele vermek; kuyru§u kisilmak
ERWÄGEN : German Turkish
muhakeme, mülähaza etm.; ölcümlemek; düsünüp tasmmak; tartiya vurmak; göze almak; ölcüp bicmek; önünü ardim diisünmek: bsi gözünde tasimak; Man muß genau
~, was man spricht. Bogaz dokuz bo^umdur sözünü yutkuna yutkuna söyle! Spr., erwogen tartili nicht genügend ^ tartisiz
ens.wert cayi mülähaza
ERWÄGUNG : German Turkish
f mülähaza, fikir, oylasim, tezekkür; in ~, daß
.. göz önünde tutarak;
. mülähazasiyle; in ~ ziehen mülähazaya (od. nazan itibara) almak; derpis etm.; göz önünde tutmak; (alles) ilerisini gerisini düsünmck; nicht in ^ ziehen yabana atmak;
en anstellen s. erwägen
ERWÄHLEN : German Turkish
egenip secmek
ERWÄLINEN : German Turkish
zikretmek, anmak; yäd (od. söz) etm.; mevzuba-his etm., desmek; bse ilismek; kale getirmek
ens.wert §ayam kayit; zikrc sayan
t: das
e Buch sözü edilen kitap 2ung/zikir, bahis; e-r S. ^ tun s. erwähnen
ERWÄRMEN : German Turkish
isitmak. teshin etm.; atese tutmak; sich ^ l. ismmak
(für) bse merak sarrnak, bse ismmak
ERWÜNSCHT : German Turkish
l. istenilen, matlup
(wünschenswert) sayam temenni
(angenehm) hos, makbul; ^ sein makbule gecmek
ERWÜRGEN : German Turkish
ogmak; j-n am liebsten ^ mögen elinden gelse bir kasik suda bogmak
ERYSIPEL : German Turkish
n med. yilancik, al
ERYTHROZYTEN : German Turkish
pl. med. al yuvarlar; eritrositler; hematiler
ERYTHRÄA : German Turkish
n. pr. Eritre
ERZ : German Turkish
n l. maden filizi
(Metall) bronz, tunc
(in Zss. a.) bas; pek ziyade; koyu
ader/geo/. filon, damar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani