Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
HÜFTLAHM : German Turkish

eli kirik Qumtung m kaica cevresi ^weh n (Ischias) siyatik 2zange / (Ringen) bei kündesi

HÜGEL : German Turkish

m tepe, tümsek; toprak yığını
grab n kurgan, (h)öyük ~ig l. tepeli, tümsekli
(uneben) inisli yokuslu; dalgali, anzali

HÜH : German Turkish

!s. hül

HÜHNCHEN : German Turkish

n l. yarga, pili^
(Küken) civciv; mit j-m noch ein ^ zu rupfen haben b-le gecmisi olm.; b-nin b-le payiasilacak kozu,olm

HÜHNERAUGE : German Turkish

n nasir; j-m auf die
n treten ßg. bamteline basmak; b-nin hassas teline basmak; b-nin damanna basmak; zülfüyäre dokunmak
n.operateur m nasirci
n.pTlaster n nasir iläci

HÜHNERBRÜHE : German Turkish

tavuk suyu; ^ mit Fadennudeln tavuk suyu tel schriyeli
brüst / tavukgögsü
darm m l. tavuk barsagi
bot. cam otu; serce dili
ei n tavuk yumurtasi
Tann / tavukluk, tavukhane
habicht m zo. balaban do^an; atmaca
hof m kümes
hund m setter; av köpegi
laus/ zo. tavuk biti
lelter / kümes merdiveni: beschissen wie e-e ^ V bombok; bok üstüne bok
ragout n tavuk yahnisi
schrot m, n keklik sacmasi
stall m kümes
stange / tünek
vögel pl zo. tavukgiller; düccaciye "zucht / tavukculuk

HÜLLE : German Turkish

l. örtü, kilif, mahfaza. zart, sargt, kap
(Schleier) pece, perde, hicap, nikap
bot. bürüm(-cük), lifafe, lüfeyfe
(Binde) gözbagi
(Verpackuns:) ambalaj
(Kleidung) elbise; die irdische (od. sterbliche) ^ fani vücut; naas; in ^ und Fülle bol bol; mebzulen; artığıyla; Auf dem Markt gibt es Obst in ^ und Fülle, Çarşıda meyvadan geçilmiyor. ~n l. (in et.) bse sarmak, bürümek
(bedecken) örtmek; sich ^ (in) bse sarımak, bürünmek, örtünmek, kaplanmak; sich in Schweigen ~ sesini cikarmamak; hiç ağzını acmamak; ihtiyari süküt etm.; gehüllt: in Wolken ^ duman kapli; in e-n weiten Tscharschaf ~ bol bir carsafla örtünmüş ~n.los örtüsüz, ciplak

HÜLLWORT : German Turkish

n s. Euphemismus

HÜLSE : German Turkish

l. (Schote) kabuk
(Qeschoß^) kovan
techn. a) (Rohr) boru b) (Muffe) manson
(Zigaretten^) zivana
(SteckQ) yuva; mil yata^i
n.früchte pl. bot. bakla-giller; bakliye fasilesi

HÜNDIN : German Turkish

disi (od. kancik) köpek ~isch l. köpek gibi
(kriecherisch) mütebasbis, sokulgan
(unverschämt) utanmaz, küstah
(gemein) alcak, hayäsiz

HÜNE : German Turkish

m iri capta bir adam: dev(gibi); cam yarmasi (gibi); zebellä(-yi); ayibo^an
n.gestalt / deväsa adam
n.grab n dolmen 2n.haft deväsa; dag gibi; müheykel; von
er Statur pehlivan (od. iri) yapili; kapi gibi; iriyari, iriklyim; adam azmani; izbandut

HÜPFEN : German Turkish

l. sicramak, hoplamak, hop etm., ziplamak, sek-mek
pej. hoplaya hoplaya dans etm.; ^ lassen (z. B. Flachkiesel über Wasserfläche) sektirmek

HÜRDE : German Turkish

l. (Einzäunung für Tiere) a§il. mandira, küm
(Hecke) cit
(Hindernis) mänia, enge!
(yemis, tütün v. s. kurutmaga mahsus) sehpa
n.lauf m La. mäniali kosu
n.rennen n mäniali at kosusu

HÜSTELN : German Turkish

l. kisik kisik öksürmek
(um sich bemerkbar zu machen) öhölemek Q n l. hafif öksürme
öhöleme

HÜTEN : German Turkish

l. (bewachen) saklamak, esirgemek, nezaret etm.
(Tiere) gütmck, otlatmak
^Kinder) hum. cobanlik etm.; das Bett ^ müssen sergin vermek; yatak hastasi olm., esirfira? olm.; sich ^ (vor) b-den, bsden sakinmak, cekinmek, ihtiraz etm. °er(in /) m l. korucu, bek^i
(Vieh-)

HÜTTE : German Turkish

l. kulübe, izbe, baraka, kümes
naut. kasara üstü
(Schutz2) siginak, bannak
s.
en.werk. Raum ist in der kleinsten ^ für ein glücklich liebend Paar. (Schiller) tki gönül bir olunca samanlik seyran olur. Spr.
en.arbei-ter m dökümcü; kal is(;isi
en.industrie / maden sanayii
en.kunde/;
en.wesen n madencilik, metalürji
en.werk n demir oca^i; izabehane; dökümhane

I : German Turkish

! Int. el ey! ya! ^ wo! F Ne gezerl ^freilich! F elbettel tabit ya!

I-PUNKT : German Turkish

m i üzerindeki nokta; bis auf den ~ genau en büyük dikkat ve itina ile;

I-TÜPFELCHEN : German Turkish

n i üzerindeki nokta; bis aufs ^ tastamami-na

IAH : German Turkish

! esegin ba^insi
en anirmak

IBERER : German Turkish

pl. hist. tber(li)ler 2ien n. pr. bist. iberya 9isch: die Iberische Halbinsel geogr. tberik yanmadasi
o.amerikaner s. Lateinamerikaner

IBIS : German Turkish

m zo. kara leylek; ibis; Misir tumasi

IBM : German Turkish

(Abk. für): Internationale Büromaschinen bzw. International Business Machines Enternasyonal Yazihane Makineleri

IBN SAUD : German Turkish

n. pr. İbnissuut

ICH : German Turkish

en, kendim; (va. od. hum. bendeniz; abdi äciz); ^ bWs. Benim. 2 n benlik, mevcudiyet, varlik, öz, nefis 2betontheit / benlik davasi 2bewußtsein n benlik suuru; Spaltung des
s psych. benlik ikilesmesi; tezaufu sahsiyet; Schwund des
s psych. benlik yitimi; ziyai sahsiyet
bezogen egosantrik 2erzählung / kahramanin bizzat kendi-sinin nakletti^i hikäye