Germany
KLERIKAL : German Turkish
dini, ümmetci, klerikal, medreseli; ^ gesinnt tslämci; iron. Ebüssuut efendinin torunu; basi inisvakh 2ismus m tslämcihk, ümmetcilik, klerikalizm, karakuv-vet
KLERLKER : German Turkish
m ruhani; kilise adami
us m ruhban; kilise mensuplan; (isl.) ulema
KLETTE : German Turkish
f bot. dulavrat otu; pitrak, kalabak; sich wie e-e ^ an j-n heften (od. hängen) b-ne sülük (od. kene) gibi yapismak; b-nin yakasini birakmamak
n.kerbel m bot. seytan havucu
rer m l. tirmanan
 (Sportler) dagci, alpinist
KLETTERMAST : German Turkish
m (bei Wettbewerb) yan§ diregi; (bei Volksbelustigung) yagli direk ~n (auf) bse tirmanmak
pflanze /s. Schlingpßame.
ranke f bot. sarilgan sap; säki müte-hafit
rose f bot. cardak gülü
stange/(Turnen) tirmanma dire§i; dura^an sink
vögel pl. zo. tirmananlar, mütesel-lika
KLICK : German Turkish
! fnt. cat I
 klack cat pat!
KLIMA : German Turkish
n iklim, hava; Das dortige ~ ist mir gut bekommen. Oranm havasi bana iyi geldi.
anläge / klimatizasyon tesisati; mit ^ ausstatten klimatize etm.
Schwankungen pl. ikUm calkantisi 2tlsch iklimt, iklimsel, klimatik
kterium n s. Wechseljahre,
künde /;
tologie / klimato-loji 2tisieren klimatizasyon yapmak 9tologlsch klimato-lojik
Wechsel m tebdil(i)hava; hava tebdili
KLIMAX : German Turkish
stil., rhet. tedrici säit; tensiki irtikat; yükselen kerteleme
KLIMBIM : German Turkish
m F i. (Drum und Dran) lüzumsuz teferruat; sürü sepet; takim taklavat; V: bsin boku püsürü
 (Plunder) pihpirti
KLIMPEREI : German Turkish
pej. zimbirti. tapecilik, piyanotaj
er m pej. tapör, tapeci, piyanotör; piyano karistiran
kästen m pej. zimbirti; (piyano) °n pej. l. tmgirdamak, sikirdamak
 (mit et.) bsi tingirdatmak, sikirdatmak
 (auf e-m M.i.) piyanote etm., piyano kanstirmak; sazi tingirdatmak; In seiner Tasche klimpert es nur so von Geld. Cebi sikir sikir para dolu
KLING : German Turkish
! Int. ein ein! ^ klang! cingir cmgir! cangil cungul! dan dun!
KLINGE : German Turkish
l. kihc (v.s.) namlusu
 tiras bicagi; \\\\\\^\\ flache ^ namlunun yüzü; e-e gute ^ führen pala calmak (od. sallamak); über die ~ springen lassen kilictan gecirmek
KLINGEL : German Turkish
zil, cingirak
anläge / zil (tertibati); soneri
beutel m (in der Kirche) sadaka kesesi
knöpf m zil (od. cmgirak) dügmesi
leitung / elektrikli zilin tel tesisati
n cingirdamak; zile basmak; cingiraği cekmek; nach j-m ~ zil calarak b-ni cagirmak; Es klingelt. Zil calıyor. j-n aus dem Bett — zil calarak b-ni yataktan kaldirmak
schnür/;
zug m cingirak ipi
tafel /zil tablosu
KLINGEN : German Turkish
l. tmlamak, cmlamak; ses cik(ar)mak
 (laut) ein ein ötmek; Das klingt wie ein Märchen. Bu, bir efsaneye benziyor. Das klingt nach Übersetzung. Bu, bize bir tercüme kokusu veriyor (od. duyuruyor). 2 n tannanlik
d tannan, cinlayan, tınlayan;
e Münze nakit para; mit
em Spiel basta mizika olduğu halde; um den
en Lohn seiner Anstrengungen kommen parsayi baskasi toplamak
KLINGKLANG : German Turkish
m tingirti ~lingt cirrr! cingir cingir!
stein m min. seslitas, fonolit
KLINIK : German Turkish
l. klinik, seririyat
 (Privat9) saglik yurdu
ikum n med. klinik ^isch klinik
KLINKE : German Turkish
mandal
r m Hollanda tuglasi; klinker
r.boot n naut. bindirme kaplamali filika
KLINOMETER : German Turkish
n klinometre
KLIPP : German Turkish
: ~ klapp! cat cut! sak suk! takir tukur! sakir sukur! ^ und klar apasikär, besbelli; apacik; suitefehhiime yer birakmadan 9 m klips °e f l. geogr. kayahk; kör kaya; resif; konmu§ kaya
ßg. tehlikeli engel °en.barsch m zo. lapina baligi 2er m l. fr. sen yelkenli
 (heute) kliper (ucagi) °fisch m tuzlanmis ve acik havada kurutulmu§ morina bali^i "schliefer m zo. zebabe; yaban faresi; kirsicammsi ~schule / pej. (tasrada) ilkokul 9springer m zo. kaya antilopu
KLIRREN : German Turkish
takirdamak, sakirdamak, sangirdamak, zangirda-mak, titremek; Die Kanonenschüsse brachten die Fensterscheiben zum °. Top sesleri camlan zangirdatti. 2 n (von Waffen) kagisti
d tmgadak; tingir mmgir; cangil cungul
KLISCHEE : German Turkish
n l. klise
 pej. basmakahp
ee.herstellung / klisecilik °ee.mäßig klise halinde Sieren klise yapmak
KLISTIER : German Turkish
n med. tenklye. siringa, lavman. ihtikan ~en siringa yapmak
spritze/ihtikan sinngasi; tenklye
KLITORIS : German Turkish
an. bizir, dilak
KLITSCH : German Turkish
: ^ klatsch! cak caki ~ef F küciik ve pek de verimH olmayan ciftlik
ig F l. (feucht) nemli
 (klebrig) yapi?.-kan, civik, camur (od. hamur) gibi; iyice pismemi§
 (Teig) küsmü§
KLLENT : German Turkish
(in/) m müvekkil(-e); vekillik veren, vekil eden
ei/ bir avukatm müvekillerinin topu
KLLMMEN : German Turkish
(auf) bse tirmanmak °zug m (am Reck) yalmz kollann kuvvetiyle k-ni demirin üstüne cekme
- Azerbaijani
 - Azerbaijani To Azerbaijani
 - Azerbaijani To English
 - Azerbaijani To Persian(Farsi)
 - Turkish
 - Turkish To Turkish
 - Turkish To English
 - Turkish To Germany
 - Turkish To French
 - English
 - English To Azerbaijani
 - English To Turkish
 - Germany
 - Germany To Turkish
 - French
 - French To Turkish
 - تورکجه
 - تورکجه To Persian(Farsi)
 - تورکجه To تورکجه
 - Persian(Farsi)
 - Persian(Farsi) To Azerbaijani