Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
KNUTSCHEN : German Turkish

F (Mädchen) sikistirmak, kucaklamak, oksa-mak; sapir supur öpmek

KNÄKENTE : German Turkish

zo. ba^irtlak; bildircm ördegi

KNÄUEL : German Turkish

n l. yumak, topak, kuka
(Men^e) kütle, küme, yigin; zu e-m ^ wickeln yumaklamak
gras n bot. parmak otu

KNÖCHEL : German Turkish

m \\. (Finget) parmak orta mafsali
(Fuß9) ayak bile^i kemigi
fig. (Würfel) asik; die ^ werfen asik atmak
reif m ayak bilezigi; mengel, halhal
spiel n a^ik oyunu; bicil °tief (z.B. Schlamm) topuklanna kadar

KNÖCHERN : German Turkish

kemik(-ten mamul);
es Labyrinth an. kemik bosluk

KNÖDEL : German Turkish

m hamur, ci^er v. s. köftesi

KNÖPFCHEN : German Turkish

n kücük dü^me ~en dü§melemek, iliklemek

KNÖTERICHGEWÄCHSE : German Turkish

pl.bot. karabugdaygiller, ravendiye

KNÜLLEN : German Turkish

urus(tur)mak 2er m F sansasyonel gazete maka-lesi

KNÜPFEN : German Turkish

l. dügmelemek. baglamak
(Teppiche) ilmek
(lose) ilmiklemek
fig. (anschließen) baglamak, raptet-mek
fig. (fester) ku wellend i rmek; geknüpft: an et. ^ sein bse bagli olm., bsle ilgili olm

KNÜPPEL : German Turkish

m l. sopa; kaiin degnek
(im Flugzeug) dümen manivelasi
(im Auto) vites kolu
F (ungehobelter Kerl) yontulmami§ heilt; hamhalat, kaba saba adam
(in Berlin) bir nevi kahvalti sandvici;/-m e-n ^ zwischen die Beine werfen pazar bozmak; müskülät cikarmak; Da liegt der ~ beim Hund. Bu, olgunun sonurgusudur. Da sollte man wirklich einmal mit dem ^ dreinschlagen. Burada ancak zorbalik söker.
ausdemsack m Grimm kar-deslerin bir masalina göre bir sosyete oyunu (jödinosans)
dämm m bataklik arazide kaiin degnek kaldinmh yol ^dick: F Ich hobs ^. Biktim usandim. gleich ^ kommen (Unglück usw.) hep birden gelmek
voll F hincahinc dolu knurren l. (Hund) hirlamak, hirildamak, homurdanmak
(P.) minlda(n)mak, somurdanmak
(Magen) gurulda-mak; gurul gurul ötmek; gurgur etm.; karni zil calmak; (beim Pferd) lok lok etm.
(Knurrhahn) gork gork etm.
end mit
em Magen karni zil calan; V: habazan 9hahn m zo. (Fisch) l. (roter) kirlangicbahgi
(gestreifter) mazak
(grauer) benekli kirlangicbaligi
(kleinere Art) dervi§
Ig l. homurdanan, mirildanan
(mürrisch) somurtkan, hinitici

KNÜTTEL : German Turkish

m sopa, comak; kaiin degnek

KOAGULATION : German Turkish

tahassür, pihtilasma

KOALA : German Turkish

m s. Beutelbär

KOALITION : German Turkish

pol. koalisyon
s.kabinett n koalisyon (od. temerküz) kabinesi
s.krieg m ittifak (od. koalisyon) harbi

KOBALT : German Turkish

n min., ehem. kobalt 9blau kobalt mavisi; civit mavi&i
bombe / mil. kobalt bombasi •glänz m min. kob?ltin

KOBEN : German Turkish

m domuz dami

KOBOLD : German Turkish

m \\. Alman masallannda cüce ein
fig. (Schlingel) ein gibi; seytan cekici
äffchen n zo. cadi maki

KOBOLZ : German Turkish

m: ^ schießen; (öd.) °en takla atmak

KOBRA : German Turkish

gözlüklüyilan; kobra

KOCH : German Turkish

m asci; e-n ^ haben asci kullanmak; Viele Köche verderben den Brei. Spr. Asci cok oldugu yefde corba bozulur. Spr. Horoz cok olan yerde sabah gec olur. Spr. Nerede cokluk orada bokluk. Spr.
birne / kompostoluk armut
buch n yemek kitabi
butter/sadeya&; Urfa yagi ^en l. pis(ir)mek, kayna(t)mak
fig. (überfließen) tas-mak
fig. (wütend sein) hiddetinden köpürmek; Was soll ich heute ^? Bugün ne yemek yapsam? Es wird überall mit Wasser gekocht. Spr. Nereye varsan okka dörtyüz dirhem. Spr.; gekochter Fisch Alaslama balik 9end.heiß:
es Wasser kaynar sn
er m (Gerät) l. ocak
(für türk. Kaffee) cezve

KOCHFEST : German Turkish

kaynatilmaga gelen ~fett s s. °butter. ^gesch^^T n mil. äs kabi °herd m mutfak sobasi (bzw. ocagi)

KOCHKESSEL : German Turkish

m yemek kazam
kunst/yemek pisirme sanati; ascilik, (fenni)tabahat
löffel m kepce "platte / kücük elektrik ocagi
salz n yemek tuzu; klorür dö sodyum
topf m tencere; (kleinerer) kusane

KODE : German Turkish

m sifre anahtan; kod

KODEIN : German Turkish

n pharm. kodein