Germany
UMFÄRBEN : German Turkish
yeniden boyamak; rengini degistirmek
UMFÜLLEN : German Turkish
kaptan kaba bosaltmak, aktarmak. nakletmek
UMGANG : German Turkish
m l. etrafmda dolasma
(Drehung) devir, dönme
(feierlicher) yapilan alay
(Verkehr) muaseret, ihtiiät, muamele, münasebet
(am Pferdegeschirr) kuskun, paldim
(um die Kaaba) tavaf
(am Minarett) serefe
(überdachter Gang) galeri; ^ haben (mit) l. b-le münasebeti (od. ülfeti) olm.; düsüp kalkmak; ihtiiät etm.
(geschlechtlich) einst muamelede (od. münasebette) bulunmak 9gänglich gecimli1, iyi huyiu; munis; cana yakin; cemilekär, hossohbet
gangs.torm / muamele tarzi; gidis, davranis; (pl.
en): gute ~ adabi-muaseret
gangs.sprache / hergünkü dil; (münevverlerin) konusma dil i 9gangs.sprachlich konusma dilinde kullam-lan; zebanzet
UMGARNEN : German Turkish
l. yaltaklanarak i^fal etm.
teshir etm
UMGEBEN : German Turkish
F l. (Mantel usw.) üzerine gecirmek
Ka. seit. kägitlan yeniden da^itmak
UMGEBUNG : German Turkish
l. civar. etraf, topalti, havali, cevre. dolay
(nähere) banliyö
(Umwelt) muhit
(Gefolge) maiyet, kosuntu, elalti, kurena; hademe haseme
(nächste) mahremler
(Nachbarschaft) komsuluk; die Wälder (n der ^ von Berlin Berlin cevresindeki ormanlar
UMGEGEND : German Turkish
s. Umgebung (l); ein heftiges Erdbeben in Izmir und ^ Izmir ve mülhakatinda siddetli bir deprem
UMGEHEMMT : German Turkish
serbest, mäniasiz; tutuk olmayan; (Adv.) ce-kinmeksizin; tereddüt etmeksizin; mukavemet görme-den; seiner Wut
en Lauf lassen fig. ates püskürmek
UMGEHEN : German Turkish
l. (sich drehen) dönmek
(Gerücht) dolasmak, deveran etm.
(e-n Umweg machen) dolamba»; yapmak
(Geister) a) görünmek, dolasmak b) (an e-m Ort) Orasi tekin degil
(mit) a) (verkehren) b-le münasebeti (od. ülfeti) olm.; düsüp kalkmak; dostluk ()d. arkadas-Tik) etm. b) (behandeln) b-ne muamele etm.; bsi idare etm., kullanmak
(m. e-m Gedanken, Pin) niyetinde olm.. düsünmek
(beschäftigt sein) bsle mesgul olm.
(grob m. et.) tepe tepe kullanmak; Der Tod geht um. ölüm kol geziyor. Er weiß^ wie man mit Menschen umzugehen hat. 0, adam kullanmasini bilir. 0, önünü ardmi bilir. Sage mir, mit wem du umgehst, und ich will dir sagen, wer du bist. Spr. Söyle bana kiminlesin, cevap vereyim sen kimsini Kisinin refikine nazar etmeli. Spr. Adam ahbabindan bellidir. Spr.; Ich weiß nicht wie man mit diesem Apparat umzugehen hat. Ben, bu makinenin girdisini ciktisini bilmem. Auf diesem Weg gehen Sie sehr um. Bu yoldan giderstniz, cok dolasirsiniz
UMGEHEND : German Turkish
derhal; ilk posta ile: mümkün oldugu kadar cabuk
UMGESTALTEN : German Turkish
seklini de^istirmek; ifrag, reorganize etm. Qung f istihale, baskalasma
UMGIEßEN : German Turkish
l. kaptan kaba nakletmek
(Metall) eriterek baska bir kaliba (bzw. bir daha) dökmek
F (umstoßen) devirip dökmek
UMGITTERN : German Turkish
etrafim parmaklikla cevirmek
UMGLÄNZEN : German Turkish
etrafinda panidamak
UMGRABEN : German Turkish
ei bellemek; kirizma etm
UMGRENZEN : German Turkish
l. simrla(ndir)mak, tahdit etm.
(umschließen) etrafini kusatmak
(zeichnerisch) bsin etrafinda cizgi cizmek °ung f l. (Einzäunung) cit; tahtaperde
(Rand) kenar, bordür, cerceve, pervaz
UMGRUPPIEREN : German Turkish
(Sportmannschaft) fikstürünü degistirmek
pol. de^isiklikler yapmak; yeniden gruplandirmak Qungf yeniden gruplanma
UMGUCKEN : German Turkish
: sich ^ F l. s. sich umblicken
hayrette kal- mak; sasalamak; hayal kmkligina ugramak
UMGÜRTEN : German Turkish
(Schwert) kili
UMHACKEN : German Turkish
ir bitkinin etrafmdaki topraklanni capalamak
UMHALSEN : German Turkish
(j-n) boynuna sanimak; sich ^ kucaklasmak
UMHANG : German Turkish
m l. kap, pelerin
(Umschlagtuch) sal, atki, esarp
(Frisiermantel) penyuvar
UMHANGEN : German Turkish
etrafma asmak
UMHAUEN : German Turkish
alta ile kesmek, devirmek
UMHEGEN : German Turkish
(j-n) b-ne pervane olm
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani