Germany
UNBESTRAFT : German Turkish
cezalandmimamis; jur. sabikasiz
UNBESTREITBAR : German Turkish
müsellem, sarih, belli; inkär kabul etmez; su (söz, itiraz, münakasa) götürmez; Das ist e-e
e Tatsache. Bu, inkär edilemez birkeyfiyettir. Okka heryerde dörtyüz dirhem
UNBESTRICHEN : German Turkish
:
er Raum mil. ate§ tutmayan yer
UNBESTRITTEN : German Turkish
itirazsiz; itiraza ugramamis; süphe (od. itiraz) götürmez
UNBESTÄNDIG : German Turkish
l. kararsiz. istikrarsiz, sebatsiz, oynak, devam-siz
(Wetter) karan olmayan; cabuk degisen
(wankelmütig) ikiyüzlü; finidak gibi; vefasiz, firdöndü; cul tutmaz; daldan dala konan; dönek, mesleksiz, renksiz, yeltek, herca?; lodos poyraz; maymun istahh; yelken tabiatli; bülheves
(leichtsinnig) hoppa, hafifmesrep; Das Wetter ist recht ^. Havalar pek kararsiz gidiyor. ^ sein (wankelmütig sein) bin renge girmek 2keit/istik-rarsizlik, devamsizhk, vefasizlik, sebatsizhk. yelteklik, hercatlik, bülheveslik
UNBESTÄTIGT : German Turkish
teyit (od. tasdik) edilmemi§ olan
UNBETEILIGT : German Turkish
l. (bei et.) bsde methaldar olmayan; bse istirak etmemis; nötr
(uninteressiert) ilgisi olmayan; den °en spielen omuzdan atmak
UNBETONT : German Turkish
vurgusuz
trächtiich ehemmiyetsiz, cüzt, az
UNBETRETEN : German Turkish
icerisine ayak basilmayan
UNBEUGBAR : German Turkish
gr. tasrif olunamayan; cekilemeyen
sam l. boyun e^mez
(eigensinnig) serkc-?, dikkafali
UNBEWACHT : German Turkish
nezaret altinda bulunmayan; kapi baca acik
UNBEWAFTNET : German Turkish
silähsiz, gayri müsellah; mit
em Auge dürbün-süz, gözlüksüz
UNBEWANDERT : German Turkish
vukufsuz, acemi, bilgisiz
UNBEWEGLICH : German Turkish
l. kimildamaz, hareketsiz, durgun, sabit
(schwerfällig) bati hareketli
ßg. duygusuz, merha-metsiz;
e Güter pl. gayri menkuller; ^ wie ein Klotz küs-kütük; ^ dastehen dimdik durmak; Arme und Beine dieser Puppe sind ^. Bu bebegin kollan bacaklari oynarmyor.
t l. (Meer) sakin; carsaf gibi
hareketsiz
ßg. müte-hassis olmayan; duygu göstermeyen
UNBEWEHRT : German Turkish
müdafaasiz, silähsiz
UNBEWEIBT : German Turkish
kansiz, beky, evienmemis
UNBEWEISBAR : German Turkish
ispat edilemeyen
UNBEWIESEN : German Turkish
ispat edilmemis;
e Behauptung kavii mücerret
UNBEWOHNBAR : German Turkish
icinde oturulamaz; gayri kabili sükna
t bös, tenha, tekin, issiz; meskün olmayan; in ein top oynar
UNBEWUßT : German Turkish
l. gayri mesur, bilincsiz, enkonsiyan, suursuz
(unwillkürlich) gayri ihtiyari
(instinktmäßig) insiyakt
(automatisch) otomatik(-man); die Sphäre des Qen bilincdisi, gayri suur
UNBEWÄLTIGT : German Turkish
asarilmamis, becerilmemis; hakkindan gelin-memi§
UNBEZAHLBAR : German Turkish
l. fiyati ödenmez
F fevkaläde iyi; mükem-mel; Du bist ^1 Ne ömür seysin!
t ödenmemis, parasiz
UNBEZEUGT : German Turkish
l. sahitsiz
(unbewiesen) ispat edilmemi§
UNBEZWEIFELBAR : German Turkish
süphe (od. söz) götürmez
t süphesiz
UNBEZWINGBAR : German Turkish
;
lieh zaptedilemez, yenilmez
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani