Germany
UNDRAMATISCH : German Turkish
dramatik olmayan
UNDULDSAM : German Turkish
müsamahasiz, hosgörmez; (fanatisch) mutaassip °keit müsamahasizlik; (Fanatismus) taassup
UNDURCHDRINGBAR : German Turkish
;
lieh l. gayri kabili nüfuz; gecilemez
fig. kapall kutu
UNDURCHFÜHRBAR : German Turkish
tatbik mevkiine konulamaz; icrasi mümkün olmayan; imkänsiz
UNDURCHLÄSSIG : German Turkish
(su, hava) gecirmez, gecirimsiz; sizdirmaz °keit / gecirimsizlik; nüfuz kabiliyetsizligi; sizdirmazhk
UNDURCHSCHAUBAR : German Turkish
l. bilmedik, anlasilmayan
(P.) kapall kutu; esrar kumkumasi
UNDURCHSICHTIG : German Turkish
l. gayri seffaf; saydam olmayan; kesif. buzlu, opak
fig. müphem, kansik, süpheli, bilmedik
(P.) kapall kutu; Allahhk; — sein (P.) kazani kapall kaynamak
UNDURCHSUCHT : German Turkish
: nichts ~ lassen altüst etm., altmi üstüne getirmek
UNEBEN : German Turkish
l. duz olmayan
(Boden) anzali, engebeli; inisli yokuslu
(Haut) pürtüklü; Sie ist nicht ~. F Yüzüne bakilacak gibi. Der Vorschlag ist nicht ~. F Bu teklif hie de fena degildir. °heit/
duz olmamasi
(des Geländes) anza, engebe; inis cikis
(der Straße) yolun cökük yeri
(der Haut) pürtük
UNECHT : German Turkish
l. sahte, taklit, yapma, boyama, düzme, cali; gicin bükme; zoraki, yalan(-ci), käzip, kalayh, postis; V: tos
math. (Bruch) bilesik kesir; kesri mürekkep
UNEDEL : German Turkish
necip (od. asil) olmayan, adi, baya^i
UNEHELICH : German Turkish
gayri mesru, namesru;
es Kind l. jur. nesebi gayri sahih cocuk
misafir tohumu; pic; hanim eviädi;
e Abkunft: ^ke^t / haramzadelik
UNEHRE : German Turkish
l. yüzkarasi, namussuzluk
(Schande) maskara-hk, kepazelik, rezalet °n.haft yüzükara, namussuz, aylpli;
er Lebenswandel jur, haysiyetsiz ve serefsiz bir hayat sürme
UNEHRERBIETIG : German Turkish
saygisiz, hürmetsiz, riayetsiz, läubali
UNEHRLICH : German Turkish
l. namussuz, ictenliksiz
(betrügerisch) hilekär
(niederträchtig) ahläki bozuk; hain, alcak, dent
(geldlich) hirsiz
UNEIGENNÜTZIG : German Turkish
sahsl menfaatlerine bakmayan; digerendis, di^erkäm, altrüist;
e Hilfe garazsiz ivazsiz yardim; Ganz ~ ist er nicht gekommen, iron. 0, babasinm haynna gelmedi
UNEIGENTLICH : German Turkish
(übertragen) mecazi
UNEINBRINGLICH : German Turkish
l. (Oeldforderung) tahsil edilemeyen
(Verlust) teläfi olunamayan
UNEINGEDENK : German Turkish
(m. Gen.) bsi hatirlamayarak, unutarak, düsünmeyerek
UNEINGELADEN : German Turkish
davet edilmeyen
UNEINGELÖST : German Turkish
l. (Wechsel) H ödenmemls; henüz merhun
(nicht erfüllt) yerine getirilmemis
UNEINGESCHRÄNKT : German Turkish
iläkaydüsart; kayitsiz sartsiz; ilisiksiz, mutlak, topyekün;
er U-Boot-Krieg (I. Weltkrieg) korsan harbi;
es Geständnis jur. basit ikrar
UNEINGEWEIHT : German Turkish
(P.) mahremiyete kabul edilmemis
UNEINHEITLICH : German Turkish
irliksiz, ahenksiz
UNEINIG : German Turkish
aralan acik olan; mit sich selbst ^ sein kararsizlik icinde olm. 2keit/ l. anlasmamazhk, ihtiläf, ziddiyet
(Zwietracht) ikilik, tefrika, bozusma, nifak, sikak
(Streit) kavga, münazaa
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani