Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
UNESCO : German Turkish

fn.pr. Birlesmi§ Milletier Fennt ve Kültürel Egi-timTeskiläti; UNESCO

UNFAIR : German Turkish

l. spor kaidelerine aykin
(allg.) yakisik almaz ^ne88/ l. spor kaidelerine aykinlik
(allg.) yakisiksiz-lik, uygunsuzluk

UNFALL : German Turkish

m l. kaza
(Mißgeschick) aksi tesadüf; e-n ^ haben kazaya ugramak; Tod durch ~ kaza? ölüm; eceli kaza; Er hat e-n schweren ~ hinter sich. Büyük bir kaza atlat-mis. Basmdan büyük bir kaza gecmis. infolge e-s
s kaza ile; kaza olarak
Station/ ambülans; sihhi yardim ista-syonu
stelle / kaza yeri
Versicherung / kaza sigortasi "wagen m cankurtaran otomobili; ambülans

UNFAßBAR : German Turkish

;
lieh anlasilmaz; akil ermez (od. almaz); b-nin havsalasina si^maz

UNFEHLBAR : German Turkish

l. (P.) yanilmaz, sasmaz
(S.) (nie versagend) hie aksamaz, gevsemez
(sicher) muhakkak, emin

UNFEIN : German Turkish

kaba, zarafetsiz; dangil dungul

UNFERN : German Turkish

yakinmda

UNFERTIG : German Turkish

l. bitmemis, eksik
ßg. kemale erismemis; olgun-lasmami§

UNFLAT : German Turkish

m camur, mezbele, necaset, pislik

UNFLOTT : German Turkish

F: Der Vorschlag ist gar nicht ^. Bu teklifi yabana atmayalim!

UNFLÄTIG : German Turkish

pis, i^renc, müstehcen; sich in
en Ausdrücken ergehen pis konusmak; ^ beschimpfen V: sicip sivamak

UNFOLGSAM : German Turkish

itaatsiz

UNFRANKIERT : German Turkish

(Brief) pulsuz

UNFREI : German Turkish

l. serbest olmayan; hürriyetsiz
fr. (leibeigen) top-raga ba^li; köle, serf
(Postsendung) ödeme sarth
(gehemmt) tutuk

UNFREIWILLIG : German Turkish

gayri ihtiyart; mecburt, istirari; (Adv.) mec-buren, kerhen, istemeksizin;
e Handlung sikmcii bir hareket

UNFREUNDLICH : German Turkish

l. hatir kiran; nezaketsiz, suratsiz, hasin, soguk, fers, gülmez; tok sözlü; barut gibi; kör kadi; sevimsiz, aksi, nadan, nobran
(Wetter) a) (regnerisch) ya^isli b) (garstig) cepel c) (drückend) kasvetli, sikmtili d) (kalt) sert, so^uk; j-n ^ empfangen b-ni soguk kar-silamak; j-n
^ behandeln etelemek betelemek;
es Wort soguk söz; ^ sein ka§ catmak;
es Gesicht egri cehre; ters yüz ^kelt / l. nezaketsizlik, husunet, nobranlik, terslik
(der Witterung) kasvetlik, sertlik

UNFRIEDE : German Turkish

(-n) m uyusmazilk, gecimsizlik, nifak, fitne, $ikak;
n stiften (od. säen) nifak cikarmak; aralanm bozmak; kundak sokmak; fisek salivermek; fesat tohumunu sac-mak 2n.stifter m munafik; nifak koyan

UNFROH : German Turkish

nesesiz, keyifsiz, sikmtilt

UNFRUCHTBAR : German Turkish

l. gayri mümblt, verimsiz, akim
(Frau) kisir; cocu^u olmaz
(Boden) ziraate uygun olmayan; corak, borak, kirac; ^ machen kisirlastirmak, sterilize etm.; auf-en Boden fallen ßg. tesirsiz (od. neticesiz) kal-mak 9keit/ l. akamet, kisirlik, sterilite
ßg. neticesiz-lik; zur ^ verurteilt (Unternehmen) akim kalma^a mah-köm

UNFUG : German Turkish

m muziplik, yaramazhk, uygunsuzluk; kötü hareket; grober ~ umumt huzuru bozma

UNFÄHIG : German Turkish

l. iktidarsiz, äciz; el ermez; güc yetmez; yetersiz
(geistig) kabiliyetsiz, ehliyetsiz, kifayetsiz, yetmez

UNFÄHIGKEIT : German Turkish

yeteneksizlik, yetersizlik

UNFÖRMIG : German Turkish

l. bicimsiz, cirkin; külustär marka
(Kleidung) lampasa
(Möbelstück) havaleli
(Paket u. ä.) tümsekce
(Schuhe) salapurya

UNGALANT : German Turkish

kadinlara iltifat etmeyen; nezaketsiz

UNGANGBAR : German Turkish

l. (Weg) gecilemez
(Ware) ragbetsiz