Germany
UNTERZEUG : German Turkish
s. Unterkleidung
UNTERZIEHEN : German Turkish
sin altma cekmek, koymak unterziehen s. unterwerfen (4, 5), sich e-r S. ^ bsi gecirmek, ihtiyar etm.; üzerine almak; deruhte etm.; bse katlanmak; sich e-r mühevollen Arbeit — kok sökmek
UNTERZUG : German Turkish
m arch. altlik kirisi; taban a^aci
UNTERÄGYPTEN : German Turkish
n.pr. Asagi Misir
UNTIEF : German Turkish
si^ Qe f siglik
UNTIER : German Turkish
n canavar untilgbar l. (unauslöschlich) söndürülemez
(Flecken) silinemez, cikanlamaz
(unzerstörbar) yok edilemez
(Schulden) itfa olunamaz
UNTRAGBAR : German Turkish
l. tasmamaz
(Kleid) giyilmesi mümkün olmayan
fig. tahammül edilmez; cekilemez
UNTRAINIERT : German Turkish
antrenman görmemis; idmansiz;
er Körper ham vücut
UNTRENNBAR : German Turkish
ayirt edilemez; ^ verbunden sein (mit) aynimaz bir sekilde bagli bulunmak
UNTREU : German Turkish
sadakatsiz, vefasiz, hain; ~ werden sadakatsiziik etm.; sich selbst ^ werden prensiplerinden caymak Qe f
sadakatsiziik, vefasizlik, ihanet
jur. emniyeti suiistimal; inanci kötüye kullanma
UNTRINKBAR : German Turkish
icilemez
UNTRÖSTLICH : German Turkish
l. (S.) teselli kabul etmez; avutulamaz
(P.) teselli bulmaz; meyus
UNTRÜGLICH : German Turkish
l. aldatmaz, sasirmaz
yanilmaz, läyuhti; hi( aksamaz
(sicher) muhakkak, emin
UNTUGEND : German Turkish
kötü ädet; fena itiyat
UNTUNLICH : German Turkish
yerinde olmayan; vakitsiz; maksadä uymaz
UNTÄTIG : German Turkish
l. gayri faal
(müßig) atll, issiz
(faul) tembel, avare; ~ zusehen eli bögründe kalmak; bse seyirci kal-mak; atll durmak;
^ herumsitzend bezden bebek
UNTÜCHTIG : German Turkish
kabiliyetsiz, istidatsiz, ehliyetsiz, kifayetsiz; elinden i§ gelmez
UNUMGÄNGLICH : German Turkish
l. (P.) seit. gecimsiz, huysuz
(unvermeidlich) kacmilmasi mümkün olmayan
(unerläßlich) läzimi gayri müfarik; elzem. mübrem, zarur?;
e Pflicht fariza
UNUMSCHRÄNKT : German Turkish
l. hudutsuz, smirsiz
(absolut) mutlak;
e Herrschaft otokrasi, istibdat;
er Herrscher otokrat, müstebit
UNUMSTRITTEN : German Turkish
inkär kabul etmez; söz götürmez; süphesiz
UNUMSTÖßLICH : German Turkish
l. (unwiderlegbar) cerh edilemez; cürütüle- mez
(unbestritten) itiraz götürmez
(unwiderruflich) geri alinamaz; kaldinlamaz
UNUMWUNDEN : German Turkish
acikca, dümdüz; (Adv.) dogrudan dogruya; dobra dobra
UNUNTERBROCHEN : German Turkish
inkitasiz, fasilasiz; artsiz arasiz; devamli; (Adv. a.) arasi kesilmeden; mütemadiyen. durmadan, biteviye, boyunca; ~ reden söyleyip durmak; ^ zusetzen aman zaman bilmemek
UNVEMUNFT : German Turkish
akilsizlik. izansizlik 2vernünftlg akilsiz; akil disi, izansiz; ^ wie ein Tier basinda torbasi (od. yulari) eksik
UNVERANTWORTLICH : German Turkish
l. (P.) seit. gayri mesul, sorumsuz
(unverzeihbar) affedilemez ^keit / mesuliyetsizlik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani